Değerli dostlar! İstanbul’a çok değerli bir dostumun imza günü için gittim. İftardan hemen sonar ne var ne yok diye malimi açtığımda tanıdık bir dosttan “Bahri Yılmaz” bir mesaj vardı önce buyrun onu paylaşalım:
"Afrika'da çalışan bir Antropolog bir kabilenin çocuklarına bir oyun oynamayı önerir, ağacın altına koyduğu meyvelere ilk ulaşanın ödülü, o meyvaları yemek olacaktır.
Onlara "hadi, şimdi başlayın birinci olan ödülü alacak" der.
O anda bütün çocuklar elele tutuşur, koşup ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber meyveleri yemeye başlarlar.
Antropolog neden böyle yaptıklarını sorduğunda, içimi ürperten gözlerimin buğulanmasına sebep olan şu yanıtı verirler; “Bu UBUNTU' dur.
Nasıl olurda diğerleri mutsuz iken birimiz o ödülü yiyebilir ki? “Birilerinin mutsuzluğunun karşısında mutlu olamayız!” O yüzden birlikte koştuk ve hepimiz kazandık derler.
Ve UBUNTU' nun anlamını açıklarlar. Onların dilinde UBUNTU "Ben biz olduğumuz için "Ben'im" demekmiş!” Bunu okuduğumda beynimden vuruldum. “Yüksel ağabey, gelişmemiş bir Afrika ülkesinden bahsediyorum(!) ve düşünüyorum.
Gelişmeyen bizmiyiz yoksa onlar mı?”
Bencilliğin ve enaniyetin egemen olduğu bir dünyada nice mutsuzlukların üzerine mutlukluk sarhoşu olan, iğrenç kahkahalar atan bir toplumda, bende düşündüm ki, Adana’mızın ihtiyacı olan bir okulu “TURAN CEMAL BERİKER İLKÖĞRETİM OKULU”nun bazı ihtiyaçarını karşılamam teklfi yapıldığında; gücümüz nispetince geleceğimiz olan çocukların temiz bir ortamda eğitimlerini almalarını sağlayıp onlarla birlikte mutlu olmak istedim.
Benim okulun içini tamamen boyatmış olmamın, güvenlik sistemlerini kurdurmuş olmanın reklam olmasının hiç ama hiç ehemmiyeti yok! “Sevgili abim onlar mutlu olsunlar ve Vatana ve Millete hayırlı öncüler ve neferler çıksın.” Diyor ve ara cümle olarakta, “okulun kalan az da olsa ihtiyaçları için Yüksel Bey yardımcı olur diye düşündüm.” diyor ve devam ediyor;
“Son olarak keşke bende o Afrika ülkesinde bir çocuk olsaydım!” (Diş Teknisyeni Bahri YILMAZ)
Değerli okurlarım! “Mesaj” yüreğime bir “hançer” gibi saplanmıştı. Imkanım yoktu ama şükürler olsun itbarım çoktu…
İstanbul’daki kısa seyehatimin ardından Adana’ya iner inmez Lokum FM’den Köylü Mehmeti ziyaret ederek bizim bağın koruğunun yanına gittim.
Bizim bağın koruğu kim mi?
Pes doğrusu! Elbette Yüksel Evsen..
Yüksel’le kucaklaştık, sohbet derin derin devam etti… “İkimizde oruç olduğumuz için ağzımız değil ama gönlümüz tatlandı bu sohbette.” Yüksel Evsen’in odasında otururken, Programlar Müdiresi “ÖzgeTurus” odaya geldi.
Yüksel, benden biraz izin isteyerek “Yüksel Evsen’le Ramazan” programının çalışmalarıyla ilgili istişareye başladılar. “Gittikleri ve çekim yaptıkları evler.. Gidecekleri evler, gidip çekim yapmadan yardım yapacakları evler bir bir masaya yatırıldı..”
Şaşırdım..
Sanki Akdeniz TV binası değil, Kızılay’ın yardım deposundaydım.
Kurumlardan alınan yardımlar, işadamlarından gelen yardımlar ve yardım iletilecek yoksullar.
Yüksel bir ara Özge’ye döndü ve “100 koli yardım gönderen işadamımızın adını programın sonuna yazdınız değil mi teşekkür mahiyetinde?” diye sordu..
Ben beynimden vurulmuşa döndüm!
Nasıl yani, bir işadamı program izleyip 100 koli yardım mı yapmıştı?
Nasıl olduğunu sordumYüksel’e… “Abi bir çorbacıda iftarımı açıyordum. Beyefendi yan masada iftarını açıyormuş beni ekrandan tanımış.” Bana gelip selam verdikten sonra kartını uzattı ve “Yardım için gittiğiniz evlere benimde katkım olsun” dedi.
Ben de 3-5 bir şeyler verecek dedim her halde.. Özge Hanım: “Aradık 100 koli yardım göndermiş.” Hakikatten şaşırmıştım iyice ama Özge’nin anlattıkları beni biraz daha şaşırttı!
“Yüksel Bey, beyefendi isminin açıklanmasını istemiyor!”
-Nasıl yani? 3-5 koli yardım yapanlar isimlerini yazdırırken, 100 koli yardım gönderen adam ismini bile açıklamıyor mu?..”
O an dedim ki, “Bu Ülke Batmaz”, asla batmaz..
“Böylesi televizyoncular ve dahi Bahri Yılmaz gibi yurttaşlarımız, duayarlı işadamları olduğu sürece bu ülke batmaz..”
Ben,“TurhanCemal Beriker İlköğretim Okulu’nun boyasının yapılması için boya bulması talebiyle gitmiştim” YükselEvsen’e…
Gördüm ki o çok daha derin yardımlar peşinde..
Söz aramızda okulun boya işinide halletti sağ olsun..
Yüksel Evsen’in programında dediği gibi..
“Akdeniz TV’de iyilik hareketi bütün güzelliğiyle devam ediyor. Kimse görmezse Akdeniz TV görür.”
Kim nerse desin! Nasıl anlarsa anlasın!
Bende gördüm ve yazdım.
Bir kalem katkım ve hissem olsun diye..
ATATÜRK KÖŞESİ
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir…
DÜŞÜN-TAŞIN
Ademin adamlığı akıl haya ve ilim iledir…
GÖNDERMELER
-Başbakanın, “Bu adamları köşe yazarı olarak nasıl tutuyorsun hedefi olmayan aşkı heyecanı olmayan insanların eline kalemi vermiş köşe teslim etmişsin bunlar bu millete yabancı bu milletin tarihine yabancı bu milletin derdiyle dertlenen kalemler değil bunlar.”dediği malum şahısları tanıyor musunuz?
-Tuzla’da mevsimlik tarım işçileriyle birlikte iftar açan Adana Valisi Hüseyin Avni ÇOŞ, 200 tarım işçisine yaptığı anlamlı konuşmasıyla devletin şefkat elinin her an tüm vatandaşlarımızın yanında olduğu mesajını lafla değil pratik icraatıyla nasıl kristalleştirdiğini biliyor musunuz?
-Çukurova Üniversitesinin çiçeği burnunda acar Rektörüyle ilgili yaptığım‘Özel Haber’ (http://www.sancakhabermerkezi.com/haber/adana/mustafa-kibardan-kibar-bir-davranis/131.html) den sonra telefonu susmayan Nevzat ASLAN Allaha’ şükrederek kimler için dua etti?
-Ortak Akıl’ın Mimarı Sayın Zihni ALDIRMAZ’ dan kent trafiğinin rahatlaması konusunda Sayın Kadir TOPBAŞ’ın Ramazan Etkinlikleri konusunda da Zihni Başkanın fikir alışverişinde bulunmaları gerektiğini Twitter aracılığıyla Türkiye ile paylaştığımı biliyor musunuz?
-“Bu eli kanlı örgütün benim Kürt kardeşlerimle hiç ama hiç alakası yoktur bu örgüt benim Kürt kardeşlerimin haklarını savunan bir örgüt asla değildir” diyen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına katılmayan bir ehli iman ehli irfan ve ehli izan var mı?
-Adana/Yüreğir Şehremini Mahmut ÇELİKCAN’ın bu ramazan ayında en çok konuşulan ve haberi yapılan ve dahi bazı dedikodularla‘günahlardan arınan’ en şanslı Belediye Başkanı olduğunu biliyor musunuz?
-Fakir fukaranın ONURU için, dinen gizli yapılması emredilen bazı iyilikler bazılarınca televizyonlarda şova döndürülürken bazı varsıl yurttaşlarımızın adımızı dahi anmayın tarzındaki duruşları karşısında MERTÇE şapka çıkardığımı biliyor musunuz?
-Adana Ak Parti İl Başkanı Ziyaettin YAĞCI’nın Türkiye genelinde kendi yaşıtları arasında Twitteri en iyi kullanan yöneticiler arasında olduğunu bilmeyen duymayan var mı?
-Adana’da uzun süreden beri dinlenen Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç DURAK’ ın gelecek yerel seçimlerde yüzde yüz tekrar aday olacağını MERTÇE şimdiden iddia ettiğimi biliyor musunuz?
– “Dost dost diye nicesine sarıldım/ Benim sadık yarim kara topraktır.”dizeleriyle teselli arayan eski bir dostumun nice ekmek yediği dostlarına ve dahi arkadaşlarına sarımsak tavsiye etmesini tövbe sertifikalı bir devinim olarak algıladığımı biliyor musunuz?
-Yepyeni vizyonuyla inşallah yeni yayın döneminde Akdeniz Tv’deki günlük programımıza imkanımız ölçüsünde yeniden kaldığımız yerden bütün güzelliğiyle devam edeceğimizi biliyor musunuz?
-Telefon ve internet aracılığıyla mailime gelen aba altından sopa gösteren ismini açıklamaktan dahi ürken çakallara; Sümmani Babanın: “Bir can borçlu idim bari hüdaya/Onun için can gurbana geliktim” dizeleriyle cevap verdiğimi bilmeyen var mı?
yukselmertoglu@hotmail.com
