PKK ve Güney Doğu gibi çok büyük problemimiz varken, bunu yok sayıp, Suriye diye kocaman bir problem yaratmayı, sadece böyle bir Amerikancı iktidar yapabilirdi.
Suriye meselesi artık, Suriye Türkiye meselesi olmaktan çıkmış, Rusya Türkiye meselesine dönüşmüştür. Amerika’nın menfaatleri adına, yakında İran ve daha sonra, Rusya ile karşı karşıya gelmemiz arttık ihtimal dâhilindedir.
Bu iş nasıl başlamıştı?
“Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkan’larından birisiyiz, bize bu görev verildi, biz bu görevi yapıyoruz.” Diyen RTE’nin kamuoyu açıklamaları ile başladı.
Hilary Clinton ile İstanbul’da Suriye’nin dostları adı altında toplantılar yaptınız. Muhalifleri bir araya getirmek ve muhaliflerin arasındaki ayrıcalıkları gidermek için çöp çatanlıklar yaptınız.
CIA vasıtası ile muhaliflere tek taraflı yardımlar yaptınız. En sonunda da keşif uçakları gönderdiniz, ya da size gönderin denildi, sizde gönderdiniz.
Davutoğlu’nun Hilary Clinton ile verdikleri pozlar ve samimiyet, “cak” lar ile devam ettiniz.
Vurulan uçağımız, BOP Eşbaşkanlığının uçağı olarak, Suriye’de vuruldu.
Amerika’dan bağımsız hareket edemediğinizi, nihayet Türk halkının anladığını anlamışsınız ki, “Biz bağımsız bir ülkeyiz, kendi kararlarımızı kendimiz alırız” açıklamasına mecbur kaldınız.
Keşke dediğiniz gibi olsa…
Çünkü medyadaki yandaşlarınız bile “kandırılıyor muyuz?” diye yorumlar yapmaya başladılar.
Uçak düşme olayından sonra, sadece Amerikan gladyosunun desteğinin dışında savaş isteyen pek yok gibiydi.
Şimdi tartışılan konu şudur. Acaba, bu Amerikan bağımlılığı yüzünden, Türkiye’nin İran ve Rusya ile de, Suriye ile olduğu gibi bir konuma gelinir mi?
Yoksa bozuşmak için sırada Rusya mı var?
Medyayı kullanarak, Türk halkını geçici olarak yanıltabilirsiniz.
Peki, Rusya ve İran’ı nasıl kandıracaksınız?
Aslında iktidarın, tamamen, ABD denetiminde olduğunu AB de biliyor. Bilmiyormuş gibi hareket ediyor. Yarın, bir gün AB ile de sorun çıkarsa, gerçek yüzlerini çıkarmakta gecikmezler.
Suriye’nin dışındaki Arap ülkelerinde, Amerika, Müslüman Kardeşler örgütünü kullanarak bu güne geldi. Arap ülkelerinde Amerika’nın yarattığı kaos devam ediyor.
Avrupa’daki ekonomik krizin nasıl sonuçlanacağını, hangi olaylara gebe olduğu henüz belirsiz.
Çok güvendiğiniz Amerika, kendi içinde, karar üretemez hale gelmiş.
Sadece CIA’nın faaliyetlerini yönetmenin dışında önemli bir başarısı yok.
Dünya böyle istikrarsız bir durumdayken, komşularımız ile kavgalı hale gelmek niye?
Şimdi geldik, geldik Rusya ile papazı bulma arifesine…
Zaten ABD ve AB ‘nin istediği de bu…
Suriye meselesi, artık, Türkiye ile Suriye meselesi olmaktan çıktı.
Rusya ile Türkiye arasındaki bir meseleye dönüştü.
Bundan sonra, ne olur biraz Amerika’dan uzak durun.
Yoksa hem Türkiye’yi hem de kendi başınızı belaya sokacaksınız.
PKK ve Güney Doğu gibi çok büyük problemimiz varken, bunu yok sayıp, Suriye diye kocaman bir problem yaratmayı, sadece böyle bir Amerikancı iktidar yapabilirdi.
Suriye meselesi artık, Suriye Türkiye meselesi olmaktan çıkmış, Rusya Türkiye meselesine dönüşmüştür. Amerika’nın menfaatleri adına, yakında İran ve daha sonra, Rusya ile karşı karşıya gelmemiz arttık ihtimal dâhilindedir.
Bu iş nasıl başlamıştı?
“Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkan’larından birisiyiz, bize bu görev verildi, biz bu görevi yapıyoruz.” Diyen RTE’nin kamuoyu açıklamaları ile başladı.
Hilary Clinton ile İstanbul’da Suriye’nin dostları adı altında toplantılar yaptınız. Muhalifleri bir araya getirmek ve muhaliflerin arasındaki ayrıcalıkları gidermek için çöp çatanlıklar yaptınız.
CIA vasıtası ile muhaliflere tek taraflı yardımlar yaptınız. En sonunda da keşif uçakları gönderdiniz, ya da size gönderin denildi, sizde gönderdiniz.
Davutoğlu’nun Hilary Clinton ile verdikleri pozlar ve samimiyet, “cak” lar ile devam ettiniz.
Vurulan uçağımız, BOP Eşbaşkanlığının uçağı olarak, Suriye’de vuruldu.
Amerika’dan bağımsız hareket edemediğinizi, nihayet Türk halkının anladığını anlamışsınız ki, “Biz bağımsız bir ülkeyiz, kendi kararlarımızı kendimiz alırız” açıklamasına mecbur kaldınız.
Keşke dediğiniz gibi olsa…
Çünkü medyadaki yandaşlarınız bile “kandırılıyor muyuz?” diye yorumlar yapmaya başladılar.
Uçak düşme olayından sonra, sadece Amerikan gladyosunun desteğinin dışında savaş isteyen pek yok gibiydi.
Şimdi tartışılan konu şudur. Acaba, bu Amerikan bağımlılığı yüzünden, Türkiye’nin İran ve Rusya ile de, Suriye ile olduğu gibi bir konuma gelinir mi?
Yoksa bozuşmak için sırada Rusya mı var?
Medyayı kullanarak, Türk halkını geçici olarak yanıltabilirsiniz.
Peki, Rusya ve İran’ı nasıl kandıracaksınız?
Aslında iktidarın, tamamen, ABD denetiminde olduğunu AB de biliyor. Bilmiyormuş gibi hareket ediyor. Yarın, bir gün AB ile de sorun çıkarsa, gerçek yüzlerini çıkarmakta gecikmezler.
Suriye’nin dışındaki Arap ülkelerinde, Amerika, Müslüman Kardeşler örgütünü kullanarak bu güne geldi. Arap ülkelerinde Amerika’nın yarattığı kaos devam ediyor.
Avrupa’daki ekonomik krizin nasıl sonuçlanacağını, hangi olaylara gebe olduğu henüz belirsiz.
Çok güvendiğiniz Amerika, kendi içinde, karar üretemez hale gelmiş.
Sadece CIA’nın faaliyetlerini yönetmenin dışında önemli bir başarısı yok.
Dünya böyle istikrarsız bir durumdayken, komşularımız ile kavgalı hale gelmek niye?
Şimdi geldik, geldik Rusya ile papazı bulma arifesine…
Zaten ABD ve AB ‘nin istediği de bu…
Suriye meselesi, artık, Türkiye ile Suriye meselesi olmaktan çıktı.
Rusya ile Türkiye arasındaki bir meseleye dönüştü.
Bundan sonra, ne olur biraz Amerika’dan uzak durun.
Yoksa hem Türkiye’yi hem de kendi başınızı belaya sokacaksınız.
PKK ve Güney Doğu gibi çok büyük problemimiz varken, bunu yok sayıp, Suriye diye kocaman bir problem yaratmayı, sadece böyle bir Amerikancı iktidar yapabilirdi.
Suriye meselesi artık, Suriye Türkiye meselesi olmaktan çıkmış, Rusya Türkiye meselesine dönüşmüştür. Amerika’nın menfaatleri adına, yakında İran ve daha sonra, Rusya ile karşı karşıya gelmemiz arttık ihtimal dâhilindedir.
Bu iş nasıl başlamıştı?
“Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkan’larından birisiyiz, bize bu görev verildi, biz bu görevi yapıyoruz.” Diyen RTE’nin kamuoyu açıklamaları ile başladı.
Hilary Clinton ile İstanbul’da Suriye’nin dostları adı altında toplantılar yaptınız. Muhalifleri bir araya getirmek ve muhaliflerin arasındaki ayrıcalıkları gidermek için çöp çatanlıklar yaptınız.
CIA vasıtası ile muhaliflere tek taraflı yardımlar yaptınız. En sonunda da keşif uçakları gönderdiniz, ya da size gönderin denildi, sizde gönderdiniz.
Davutoğlu’nun Hilary Clinton ile verdikleri pozlar ve samimiyet, “cak” lar ile devam ettiniz.
Vurulan uçağımız, BOP Eşbaşkanlığının uçağı olarak, Suriye’de vuruldu.
Amerika’dan bağımsız hareket edemediğinizi, nihayet Türk halkının anladığını anlamışsınız ki, “Biz bağımsız bir ülkeyiz, kendi kararlarımızı kendimiz alırız” açıklamasına mecbur kaldınız.
Keşke dediğiniz gibi olsa…
Çünkü medyadaki yandaşlarınız bile “kandırılıyor muyuz?” diye yorumlar yapmaya başladılar.
Uçak düşme olayından sonra, sadece Amerikan gladyosunun desteğinin dışında savaş isteyen pek yok gibiydi.
Şimdi tartışılan konu şudur. Acaba, bu Amerikan bağımlılığı yüzünden, Türkiye’nin İran ve Rusya ile de, Suriye ile olduğu gibi bir konuma gelinir mi?
Yoksa bozuşmak için sırada Rusya mı var?
Medyayı kullanarak, Türk halkını geçici olarak yanıltabilirsiniz.
Peki, Rusya ve İran’ı nasıl kandıracaksınız?
Aslında iktidarın, tamamen, ABD denetiminde olduğunu AB de biliyor. Bilmiyormuş gibi hareket ediyor. Yarın, bir gün AB ile de sorun çıkarsa, gerçek yüzlerini çıkarmakta gecikmezler.
Suriye’nin dışındaki Arap ülkelerinde, Amerika, Müslüman Kardeşler örgütünü kullanarak bu güne geldi. Arap ülkelerinde Amerika’nın yarattığı kaos devam ediyor.
Avrupa’daki ekonomik krizin nasıl sonuçlanacağını, hangi olaylara gebe olduğu henüz belirsiz.
Çok güvendiğiniz Amerika, kendi içinde, karar üretemez hale gelmiş.
Sadece CIA’nın faaliyetlerini yönetmenin dışında önemli bir başarısı yok.
Dünya böyle istikrarsız bir durumdayken, komşularımız ile kavgalı hale gelmek niye?
Şimdi geldik, geldik Rusya ile papazı bulma arifesine…
Zaten ABD ve AB ‘nin istediği de bu…
Suriye meselesi, artık, Türkiye ile Suriye meselesi olmaktan çıktı.
Rusya ile Türkiye arasındaki bir meseleye dönüştü.
Bundan sonra, ne olur biraz Amerika’dan uzak durun.
Yoksa hem Türkiye’yi hem de kendi başınızı belaya sokacaksınız.
PKK ve Güney Doğu gibi çok büyük problemimiz varken, bunu yok sayıp, Suriye diye kocaman bir problem yaratmayı, sadece böyle bir Amerikancı iktidar yapabilirdi.
Suriye meselesi artık, Suriye Türkiye meselesi olmaktan çıkmış, Rusya Türkiye meselesine dönüşmüştür. Amerika’nın menfaatleri adına, yakında İran ve daha sonra, Rusya ile karşı karşıya gelmemiz arttık ihtimal dâhilindedir.
Bu iş nasıl başlamıştı?
“Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkan’larından birisiyiz, bize bu görev verildi, biz bu görevi yapıyoruz.” Diyen RTE’nin kamuoyu açıklamaları ile başladı.
Hilary Clinton ile İstanbul’da Suriye’nin dostları adı altında toplantılar yaptınız. Muhalifleri bir araya getirmek ve muhaliflerin arasındaki ayrıcalıkları gidermek için çöp çatanlıklar yaptınız.
CIA vasıtası ile muhaliflere tek taraflı yardımlar yaptınız. En sonunda da keşif uçakları gönderdiniz, ya da size gönderin denildi, sizde gönderdiniz.
Davutoğlu’nun Hilary Clinton ile verdikleri pozlar ve samimiyet, “cak” lar ile devam ettiniz.
Vurulan uçağımız, BOP Eşbaşkanlığının uçağı olarak, Suriye’de vuruldu.
Amerika’dan bağımsız hareket edemediğinizi, nihayet Türk halkının anladığını anlamışsınız ki, “Biz bağımsız bir ülkeyiz, kendi kararlarımızı kendimiz alırız” açıklamasına mecbur kaldınız.
Keşke dediğiniz gibi olsa…
Çünkü medyadaki yandaşlarınız bile “kandırılıyor muyuz?” diye yorumlar yapmaya başladılar.
Uçak düşme olayından sonra, sadece Amerikan gladyosunun desteğinin dışında savaş isteyen pek yok gibiydi.
Şimdi tartışılan konu şudur. Acaba, bu Amerikan bağımlılığı yüzünden, Türkiye’nin İran ve Rusya ile de, Suriye ile olduğu gibi bir konuma gelinir mi?
Yoksa bozuşmak için sırada Rusya mı var?
Medyayı kullanarak, Türk halkını geçici olarak yanıltabilirsiniz.
Peki, Rusya ve İran’ı nasıl kandıracaksınız?
Aslında iktidarın, tamamen, ABD denetiminde olduğunu AB de biliyor. Bilmiyormuş gibi hareket ediyor. Yarın, bir gün AB ile de sorun çıkarsa, gerçek yüzlerini çıkarmakta gecikmezler.
Suriye’nin dışındaki Arap ülkelerinde, Amerika, Müslüman Kardeşler örgütünü kullanarak bu güne geldi. Arap ülkelerinde Amerika’nın yarattığı kaos devam ediyor.
Avrupa’daki ekonomik krizin nasıl sonuçlanacağını, hangi olaylara gebe olduğu henüz belirsiz.
Çok güvendiğiniz Amerika, kendi içinde, karar üretemez hale gelmiş.
Sadece CIA’nın faaliyetlerini yönetmenin dışında önemli bir başarısı yok.
Dünya böyle istikrarsız bir durumdayken, komşularımız ile kavgalı hale gelmek niye?
Şimdi geldik, geldik Rusya ile papazı bulma arifesine…
Zaten ABD ve AB ‘nin istediği de bu…
Suriye meselesi, artık, Türkiye ile Suriye meselesi olmaktan çıktı.
Rusya ile Türkiye arasındaki bir meseleye dönüştü.
Bundan sonra, ne olur biraz Amerika’dan uzak durun.
Yoksa hem Türkiye’yi hem de kendi başınızı belaya sokacaksınız.
