Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Bilimime Karşı Dini Kullanmak…

Prof.Dr. Levent SEÇER Yazar Prof.Dr. Levent SEÇER
09 Haziran 2012
Levent SEÇER (Prof.Dr.)
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bir konferans nedeniyle gittiğim Venedik'te, 1594'te ölen ünlü İtalyan Ressam TINTORETTO' nün müzesini gezdim. Asıl adı Jacopo Robustı olan Tıntoretto, babasından kalan bir adı kullanmıştı. Kumaş boyacısı olan babasının yanında resim yapmaya başlayan Tıntoretto, resimlerindeki renk ayırımında ünlü ressam Michelangelo' dan esinlenmiş. Maniyerizme verdiği önem, kendisinin farklılığını ortaya çıkarmaktadır. Burada söylemek istediğim, Tıntoretto Maniyerizm ile Rönesans' ı birleştirerek ortaya çıkardığı tablosunda, insanların dinsel tutkularının Allaha yakın olmasında özgür kalmasını resimlemiş. Yani kimse bir başka kimsenin inançları üzerinde baskı kuramaz ve bunu farklı amaçlarla kullanamaz. Ama biz ne yaptık; inançları bir siyasal çıkar amaçlı kullanmaya başladık ve bunda da başarılı olduk işte gelinen nokta.

Dünyanın her türlü değişimi yaşadığı bir dönemde biz hala nelerle uğraşıyoruz? Açıkçası bunu anlamak mümkün değil. Başbakan bir zamanlar Belediye Başkanı olduğu sırada, ''Taksime devasa bir cami yapacağız'' demişti. Şimdi ise Çamlıca' ya devasa bir cami yapacaklarını söylüyor. ''Çamlıca tepesine tüm dünyanın hayran kalacağı bir cami inşa edeceğiz'' sözleriyle dile getiriyor bunu Başbakana. Başbakan ne derse ertesi gün aynı şey kurmayları tarafından hemen hayata geçirilmek adına senaryolar yazılmaya başlanıyor.

Tek bir adam ülkenin kaderini elinde tutuyor, buna siz nasıl demokrasi diyebilirsiniz ki? Neden hala cami inadı? Neden hala inançları kullanarak siyasette ısrarcı olmak neden? Bu ülkede bilimi yok edeceksiniz, sanata ve kültürel değişim anlayışına karşı olacaksınız, senin düşünce anlayışına biat etmeyene her türlü korkuyu vereceksin, sonra da bunun adına ileri demokrasi diyeceksin bu olmadı işte. Bu gün Türkiye'de sadece konuşan tek bir kişi var Başbakan. Çağdaş, özde demokrasiler de çok seslilik vardır, ancak ben Batı da yaşananları kendi ülkemde görmüyorum, ileri demokrasi ne anlama geliyor bunu biliyorum, ama bunu değerlendirmeye bile gerek görmüyorum.

İNANÇ SİYASETİ…

Diyanet İşleri Başkanlığı verilerine göre, sadece İstanbul'da 3 bin 87 cami var. Hala Çamlıca tepesine 15 bin metrekare üzerine dev bir cami inadı neden? Başbakan ''Ataşehir' de yapımı devam eden Mimar Sinan camisi bitmek üzere, bu alana 4-5 cami daha yapacağız, ama çok daha önemlisi Çamlıca tepesine yapacağımız dev cami'' sözleri ne anlama geliyor? Ülkede bunca yansıtılmayan yoksulluk varken, şimdi inadına görkemli camiler yapmak neden? Kimse sakın ola ki cami ya da inanç saygınlığına karşı olduğumu sanmasın, ben her zaman bu ülkede insanların hiç bir etki altında kalmadan inançlarını sergilemeleri yanındayım.

Ama inanç siyasetinde kalan siyasal anlayışa her zaman karşı olduğumu yazılarımda asla yansıtmaktan çekinmedim. Keşke şimdi cami yapımı için yapılan harcamalar, biraz da sanata, kültürel değişime ve bilimsel çalışmalara ayrılsaydı. Türkiye'de 81 bin 984 cami, 1220 hastane bulunuyor. 60 bin kişiye 1 hastane düşerken her 350 kişiye 1 cami düşüyor. Diyanetin 2012 bütçesinden aldığı para, 4 bakanlığın bütçesinden daha fazla. Türkiye'de 82 bine yaklaşan cami sayısına karşılık, 67 bin okul, 1220 hastane, 77 bin doktor ve 100 bine yaklaşan din görevlisi, 900 kişiye bir doktor düşüyor, işte Türkiye'nin gizlenen, halkıyla paylaşamadığı gerçekler.

Bunca acı bir tablonun yanında biz hâlâ nelerle uğraştığımızın farkında değiliz sanırım, ama sisteme hâkim anlayış bunun nerede kaldığını çok iyi biliyor ve bu mantıkla hareket ederek kendi anlayış darında bir sistemin yaşanması adına toplumsal dengelerin bozulmasını istiyor. ''Laik değil ümmet anlayışı evladır'' diyen Başbakan, yıllar evvelinden yaptığı söylemler doğrultusunda şimdi bunları hayata geçirmeye çalışıyor, ama hiç bir zaman da çıkıp bir özeleştiri de bulunmuyor. Tüm çağdaş değerlerden nedense rahatsız olmak adına yapılanlara baktığımızda, Türkiye'nin nasıl bir sona sürüklendiğini görmemek mümkün değil. Bu gerçeği kimse görmek istemiyor ya da gördüğünde söz söyleme şansı yok, korkuyor.

BİLİMSEL DEĞERLER YOK ARTIK…

Türkiye'de bilim-din her zaman karşı karşıya getirildi, din her zaman bilimden rahatsız olmuştur. Tıp bilimine kulak vermek, bilim adamlarını dinlemek, kadın örgütlerine söz söyleme hakkı tanımak, uygar ülkeleri dinlemek, izlemek diye bir çaba yok. Kadının aklı yok, kadına saygı yok, kadını adam yerine koymak yok, ama şimdi kadın üzerinden siyasetin nasılda duygusallaşmasını yapabiliyorlar bunu anlamak mümkün değil. Akıl-zekâ, kurnazlık hepsi bir arada dost olamazlar bunu taşımak mümkün değil, ama benim ülkem de kurnaz siyasetin alası yapılıyor ve bunu da güdülmüş toplum anlayışındaki halk görmüyor. Kırsal kültür içinde kalan kadın şimdi Türkiye'nin geleceğini tayin ediyor.

Başbakan'da bunu çok iyi biliyor ki kadınlara karşı yaklaşımı bunun açıkça bir yansıması değil mi? Kadının adının bile olmadığı bir ülke, kadının hala işkence yaşadığı bir ülke, yaklaşan seçimler ve sonrasında Başbakanın sadece siyasal imtiyazlık adına içinde bulunduğu hırsın getirisinde Başkanlık siteminin konuşulduğu ülke gerçeği. Bilim kimin neyine kim bilim adını anıyor bu ülkede.

Türkiye'de artık her şeyin adını koyan bir anlayış var, sadece o konuşacak o anlatacak o söyleyecek; Din adamı, mühendis, mimar, doktor, iktisatçı, gazeteci, tüccar, pazarlamacı, sosyolog, belediyeci, siyaset bilimci, büyük devlet adamı özellikleri kimde var dersiniz? Bütün bu özellikleri taşımak zor olsa gerek, her konuda koca bir ülkenin geleceği adına karar vermek sadece bir kişiye düşüyor işte sıkıntı burada. Ardından ''Başkanlık '' istiyor Tek adam! … Türkiye zaten yaşananlarla bu sitemin içinde değil mi?

Uluslararası af örgütü (Amnesty Internatıonal) Türkiye'yi, '' Dünyadaki İnsan Haklarının Durumu'' başlıklı yıllık raporunda 155 ülkeyle birlikte, Türkiye'deki insan hakları durumuna ilişkin gelişmelere de yer verdi. Yapılan açıklama da '' Söz verilen anayasal ve diğer yasal reformlar gerçekleşmedi'' ifadesi kullanıldı.

Özellikle kadın özgürlüğü kadına şiddet konusunda gerekli çalışmaların zamanında yapılmadığı vurgulandı, bütün bu gerçeklerin ötesinde AKP ülkeyi Batı'nın çağdaş değerlerinden uzaklaştırıp Ortadoğu' nun kabile demokrasisine yöneldi. Toplumun özellikle kırsal yaşam şartlarında kalan halkın eğitim yapılanmasının dışında bırakıldığı gerçeğini iyi gören Başbakan, siyasetin burada nasıl etki alanında kaldığını biliyor, Türkiye'nin kaderini tayin edecek bu kitlenin oylarının önemini iyi biliyor Başbakan. Din, eğitimsiz kırsal kültür ve duyguların bağlanması gerçeği, işte AKP' yi sonuca götüren gerçek. Yoksul bırakılan halkın biat etme sonucuna sürüklenmesiyle ardından yapılan göstermelik yardımlar, iyi konuşan bir hatip ve iyi çalışan örgütlenmiş bir ekip gerçeği ve sonuç ortada. Peki, buna karşılık muhalefet ne yapıyor? Sadece laf üretmekten başka yaptıkları bir şey yok, Başbakan bunu gördüğü için her konuşmasında muhalefetin verdiği malzemeyi kullanmasını iyi biliyor.

Her şeye inanan, kanan koyun gibi dinleyen bir toplum olmak, nereye sürersen giden güdülmüş bir toplum olmak, şimdi AKP´nin daha da yükselmesinin nedenleri değil midir? Kırsal yaşam bölgelerinde kalan kadını inandırmak kolay, ama bilimselliği çağdaşlığı savunan kadını kendi sistem anlayışında inandırmak kolay olmasa gerek. Sanat ve sanatçıya duyarsızlık, gazeteciye tasmalılar, kadına kadın bedeninden yapılan haksızlık, düşündüğünü topluma paylaşmak isteyenlere hapis, korku içinde yatan ve bir sabah evinden alınma korkusunu atamayan yazarlar, Atatürk'ü konuşamayan, çağdaşlığı aydınlığı bilimi konuşmaktan korkanlar, yaşamdan korkanlar, geleceğinden endişe duyanlar ve gelecekte nasıl bir Türkiye'de yaşadığını bile düşünemeyenler, işte şu anda sadece yazabildiğim kadarıyla yaşadıklarımızın bir kesiti. Türkiye bu tıkanmayı nasıl aşacak bilmiyorum.

Paylaş
Etiketler: bilimBİLİMSEL DEĞERLER...dininanç siyaseti
Önceki Yazı

Mısır Şurubunda Tatsız Oyun Bozuldu

Sonraki Yazı

Gladyo Bir Meslek mi?

Prof.Dr. Levent SEÇER

Prof.Dr. Levent SEÇER

İlişkili Yazılar

Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Emeğe Dayalı Evrensel Demokrasi

09 Ağustos 2023
5k
Tükenişin Tek Sorumlusu CHP
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Tükenişin Tek Sorumlusu CHP

09 Temmuz 2023
5k
Umuda Yolculuk
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Umuda Yolculuk

22 Haziran 2023
5k
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Aydınlık Özgürlük Şarkının Adı Bu Olmalı

19 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Gladyo Bir Meslek mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap