Yaradılış mayasında, gayesinde siyaset, insanların ölçüsünde politika vardır. Politika ile siyaseti birbirine karıştırmamak gerekir.
Günümüz anlayış ve keşmekeş girdabında politika ile siyaset çok kullanılan iki kelime olup,adamına göre değişir. “Ben siyasetçiyim siyaset yapıyorum” diyenle “Ben Politikacıyım, politika yapıyorum” diyen arasında dağlar kadar fark vardır.
Çeşitli kaynak, kitap ve internet sitelerinde yer alan yazılara göre politika özet halinde anlatılır:
“Politika” terimi; Yunanca “Polis”(Şehir-Kent) kelimesinden türemiştir. Bu deyim kent yönetiminden esinlenerek, genel olarak devlet yönetimi için kullanılmış ve günümüze gelmiştir. Kelimenin tarihsel olarak ilk çıktığı devirlerde; şehir ile devlet ayni durumda.Yani devlet sayılabilecek topluluklar, genellikle şehirler halinde bulunmaktaydı.
Politika deyimi bugün için,salt siyaset anlamında kullanıldığı gibi, çeşitli alanlardaki yönetimi belirlemek için de kullanılmaktadır. Politika; yurttaşlarla devletin ilişkileri, seçimler,hükümet, parlamento,siyasi partiler ve devletlerle devletlerin ilişkileri demek olan dış politikayı (diplomasi) kapsamaktadır.
Politika, bir çok alanda yönetim ve ilkeleri belirler, bunların uygulanmasında yönetenlere ışık tutar. “Eğitim politikası”, “Ekonomi politikası”, “Vergi politikası”, “Enerji politikası”, “Orman ve Çevre politikası” gibi.Bu örnekleri çoğaltmak kuşkusuz ki mümkündür.
Kamu yaşamını ilgilendiren her faaliyet ve alanda kullanılan “Politika” deyimi, kamu yaşamı dışındaki durumlarda da yardımcı ve tamamlayıcı bir deyim olarak kullanılabilmektedir. Bir fabrikanın “stok politikası”, Bir ticari işletmenin “kredi politikası” veya “personel politikası” gibi. Bu örnekleri de çoğaltmak mümkündür.
Halk arasında “politika” ve “politikacı” terimlerinin hangi anlamlarda kullanıldığını hepimiz biliriz.
İki taraflı konuşan, herkesi memnun etmeye çalışan kimselere “Politikacı” deriz ve genel olarak onlar hakkındaki kanaatimizde, bu gibi adamların işlerini tıkırında (!) yürüttükleri merkezindedir. Bu bakımdan POLİTİKA, hepsi için değilse bile bazı kişiler için “menfaatperestlikle” çok yakından ilgili bir faaliyettir.”
İsabetli bir yaklaşım olarak politikayı, iki yüzlülük olarak izah etmek mümkündür.
Aristide BRİAND isimli bir yabancı: “Politika istenilenle, mümkün olanı uzlaştırma sanatıdır.” Derken, politikayı bir sanat şekli olarak tanımlar. Bu görüş, günümüz politika anlayışı ile isabetlidir. Menfaat, çıkar hareket ve fiillerinde, politika bazen cadı kazanı gibi de kaynar.
Siyaset, Arapça kökenli bir kelimedir; at eğitimi, at talimi anlamına gelmektedir. Osmanlı'da devlet geleneği için siyaset sözcüğünün "ceza" ve özellikle "ölüm cezası" anlamında kullanıldığı görülmüştür.
Yunan siyasal yaşamında ise siyaset, polise veya devlete ait etkinlikler biçiminde tanımlanmıştır.
Her şeyden önce bir yönetme sanatı veya bilimidir, yani siyaset bilimidir.
Hükümet/devlet icraatlarını etkileme, değiştirme veya yönlendirmek işidir.,
Devlet yönetimini veya kontrolü ele geçirme ve elde tutma bilgisi veya sanatıdır.
Bireyler ve gruplar arasında güç ve liderlikle ilgili olan rekabettir.
Bir takım maharet ve hünerlerle, çoğu kez dürüst veya ahlaki olmayan şekilde uygulamalarla karakterize edilen etkinliklerdir.
Bir toplumda yaşayan insanlar arasındaki ilişkiler karmaşasının bir toplamıdır.
Yaşanılan zaman veya gelecek için kararlar almak ve uygulamak için koşullar ve verilerin ışığında alternatifler arasından seçilen eylem veya eylemleri ortaya koymak, belirlenen yöntem veya biçimlerde uygulamaktır.
Özellikle bir devlet organının uygulanabilir icraat ve genel amaçlarını ana hatlarıyla açıklayan yüksek düzeyli planlardır.
Yazıma malzeme bulmak için sitelerde gezinirken, önemli bir pasaj yakaladım. Bakınız siyaset nasıl tarif ediliyor:
Siyaset bir işi en güzel şekilde usulüne uygun olarak yapma sanatıdır.ü
Mısır'lı bir tüccar diyor ki " Ben siyaseti bir hamalbaşı’dan öğrendim.İskenderiye limanında bir tekneden ,sırtlarına vurdukları un çuvallarını taşıyan hamalları seyrediyordum. Hamalbaşı iskelenin başında dikilmiş gür bir sesle onları uyarıyordu : ' Dikkat edin ha !… Çuvalları patlatmayın , siyasetle indirin !'
Ben " siyaset" in " çuvalları patlatmama sanatı " olduğunu bir hamalbaşı’dan öğrendim "Arkadaşla geçinmek , hanımla kavga etmemek , patronun gönlünü yapmak , çocuğa dert anlatmak bir siyasettir.
Bir devlet adamının mayınları patlatmadan , köpekleri ürkütmeden , düşmanları fark etmeden yapacağını yapması da büyük siyasettir.
“Hakkı ve halkı hoşnut etme çizgisinde Sevk-i İdare Sanatı” olarak da tarifi yapılan siyaset kirlendi, sulandı, cıvatası çıktı demek mümkün..At idare edene seyis, insan idare edene siyasetçi denir amma, günümüz anlayışında siyaset bambaşka mecralara götürüldü, bir nevi yalakalık, yallozluk haline getirildi diyenler haksız olmasa gerek.
Psikolog doktor Yaşar Kuru, telefon mesajıyla politika üzerine ahenkli sözcükler gönderdi. Şiir şekline sokulan anlatıma bazı ilaveler yaparak aynen size aktarmak istiyorum:
POLİTİKA:
KORKAĞI COŞTURUR,
BOŞA KOŞTURUR,
CESURU SUSTURUR,
DOSTU KÜSTÜRÜR,
DÜŞMAN BARIŞTIRIR,
HESABI KARIŞTIRIR.
SAĞLAMI HASTA EDER,
HASTAYI DİRİLTİR,
DAĞLARI AŞIRTIR,
DÜZ OVADAÇ ŞAŞIRTIR,
UYUZU KAŞIRTIR,
OMUZLARDA TAŞIRTIR,
BARDAĞI TAŞIRTIR,
YERLERDE SÜRÜTÜR,
DUMAN BÜRÜTÜR,
DEFTER DÜRÜTÜR,
İYİLİĞİ UNUTTURUR,
HAPI YUTTURUR,
YULAR TUTTURUR,
DOST UNUTTURUR.
AYAKTA UYUTTURUR.
KÖTÜLÜĞÜ HATIRLATIR,
İNADI KATIRLATIR,
KIRK SATIRLATIR,
KAVGAYI YATIŞTIRIR,
ORTALIĞI KARIŞTIRIR,
DOST/DÜŞMAN BARIŞTIRIR,
AT/ EŞEK YARIŞTIRIR,
HARAMI ATIŞTIRIR.
MİDEYİ YATIŞTIRIR,
OCAĞINI SÖNDÜRÜR,
DÜMEN DÖNDÜRÜR,
KADERİNİ GÜLDÜRÜR,
MİRAS BÖLDÜRÜR,
ECELSİZ ÖLDÜRÜR,
GÜLMEYEN GÜLDÜRÜR
SEVGİYİ PAYLAŞTIRIR,
NEFRETİ KAYNAŞTIRIR.
ŞEHVETİ OYNAŞTIRIR,
HUYSUZU HUYLAŞTIRIR.
Ölçülü sözler ve kafiye uyakları olarak bunların sayısını çoğaltmak mümkündür. Yaşar kuru dostumuzun mesajı beni bu yazıyı yazmaya vesile kıldı, kendisine teşekkür ediyorum.
Evet; Politika ile Siyaseti birbirine karıştırmadan, bilmek ve uygulamalarını asıl değerlerine göre yapmak zorundayız. Yoksa “iki yüzlü”, yani riyakȃr olmak işten bile değildir.
