Türkiye sütte dev bir kampanyaya hazırlanıyor. 7 milyon 200 bin öğrenciye okul sütü dağıtılacak. Projenin bir kısmı zorunluluktan kaynaklandı.Yeniden zor duruma düşen besicinin, dört beş yıl öncesinde olduğu gibi elindeki hayvanı kesmemesi için fazla süt üretiminin değerlendirilmesi şarttı.
Süt üreticileri geçen sefer dertlerini tam anlatamadılar. Sanayiciler de o dönemde üreticiye fazla ödeme yapmamak için direnirken, besici dertleriyle baş başa kaldı ve süt hayvanlarını kesti.
Aradan dört yıl geçti. Acak artan maliyetler sektörü yeniden zorlamaya başladı. Bu kez sanayici üretimi düşürmenin de ya da besiciye düşük fiyatta direnmenin kendisi için de çare olmadığını biliyordu. O nedenle Ankara’yı fazla sütün değerlendirilmesi için ikna etmeye çalıştılar. Hükümet de bu arada bu kriz yeniden yükselirse, devamında et’e de yansıyacağını görüyordu. Ve süt sanayicileri beklediklerinden daha büyük destekle karşılaştılar. Süt sanayicileri memnun kalsa da Gelelim ihaleye….
* * *
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu dev kampanya için 7 bölümlü ihale gerçekleştirdi. Türkiye’nin yedi bölgesine üretim ve dağıtım yapacak şirketleri belirlemeye çalıştı. İhale yapıldı, iki konu dikkat çekti.
İlki, 7 kısım halinde gerçekleştirilen ihalede, kısımların tamamı için teklif bulunmadı. Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu. İç Anadolu ve Akdeniz bölgesi için teklif gelmemesi beklentileri alt üst etti. Şaşkınlığı ise, Türkiye’nin ikinci en büyük süt üreticisi Pınar Süt’ün ihaleye girememesi yarattı.
Şirketin teklifi, bilgi eksikliğinden dolayı, usulü nedeniyle değerlendirmeye alınmamıştır açıklaması yapıldı. İnanılır gibi değildi. Holding içerisinde yankı büyük oldu.
Bugüne kadar özellikle “çocuk” temasıyla bütünleşen, zaman zaman okullara ücretsiz süt dağıtımında bulunan Pınar’ın bu ihalede devre dışı kalması bazıları için hala muamma.
* * *
Ancak artık bunun da bir önemi kalmadı. Pınar Süt’ün giremediği bu ihale önceki gün iptal edildi. Teklif alınamayan bölgeler şimdi diğer bölgelere eklenerek ihale yenilenecek. Bugüne kadar yüzlerce ihaleye giren Pınar Süt yetkilileri de rahat nefes aldı. Şimdi yeni ihaleye hazırlanıyorlar.İşin özüne gel
irsek, ülkenin en kapsamlı süt ihalesi sorunlu, şaibelerle başlamaktan kurtuldu, 7 milyon 200 bin çocuğun süte kavuşmasına da az kaldı.
Halk sütü ne zaman ucuza içecek ?
Süt alımları üreticiye gerçekten soluk olacak mı, süt sanayicileri “besiciye daha yüksek fiyat vererek karlarından taviz edecekler, bu da ileride süt ve et fiyatlarını dengeleyecek mi” göreceğiz.
Şu aşikar ki; Türk halkı sütü fahiş fiyatla içiyor. Pahalı fiyattan süt veren politikalarla başa çıkamayan Hükümet’in bu yöntemi; hiç değilse çocuklarımızın işine yarayacak.
İzmir’in zor günleri
Boşuna dememiş yaşlılarımız önemli olan “huzur” diye. Yaş her yıl bir adım ilerledikçe gençlikte gülümseten bu söz içime yerleşmeye başladı.
Hele yine son günlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik davada ve savunmalarla yaşanan hareketlilikle birlikte ağzımdan sık şu cümeleler döküldü.
“Huzursuzluk içi sardıkça, yeni yatırımlar, yeni çalışmalar, farklı mutluluklar nasıl da anlamsızlaşıyor”
Bir hafta boyunca bir numaralı sanık Aziz Kocaoğlu olmak üzere tüm savunmaları dinledik.
Hala kafalarda ve yürekte aynı soru; ‘Bu iddialar için mi tüm İzmir, çete suçlamasıyla gözaltında ? ‘
Dava 5 Temmuz’a ertelendi. Zor günler yine devam edecek.
Bu dava sonuçlanıncaya kadar gün gün külünden alevlenen huzursuzluklar yine etrafı saracak.
Peki nasıl sonuçlanacak?
Bilemeyiz. Daha doğrusu sanırım şu anekdottaki gibi sonuçlanacak. Hedef ne ise davanın yöntemi de o olacak.
İki arkadaş, hararetle, sigara içerken İncil okunup okunmayacağını tartışmaya başlamış. Sonuç alamayınca Papa’ya sormaya karar vermişler. Biri olumsuz cevap alırken diğeri, izin almayı başarmıs.
İzin alamayanın sorduğu soru:
– Papa hazretleri, İncil okurken canım sigara içmek istiyor, içebilir miyim?
– Oğlum, İncil okunurken Tanrı’yla ilgilenmen lazım. O sırada dikkatinin dağılmaması şart. O yüzden İncil okurken sigara içilmez.
Alanın sorduğu soru :
– Papa hazretleri, sigara içerken canım İncil okumak istiyor, okuyabilir miyim?
– Oğlum, her nerede ve ne koşulda olursan ol, İncil okuma isteği duyarsan okuyabilirsin.
Eee çoğu zaman esas olan; aldığın cevap değil, sorduğun sorudur !
