Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Begüm TORO BAĞCI

Dost; Kazağımızı Giydirdiğimiz, Kazığında İnlediğimizdir!

Begüm TORO BAĞCI Yazar Begüm TORO BAĞCI
05 Nisan 2012
Begüm TORO BAĞCI
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Eskiden dertleştiğimiz dostluklarımızın yerini şimdilerde sertleştiğimiz an'lar aldı. Ne kadar içten bir cümle oldu değil mi? Güzel olan herşeyi yitirmeye başladığımız bu devirde evlatlarımız 'dostluk' kavramını ne derece yaşayabilecekler merak etmiyor değilim. Ne zaman 'canım, bebeeyimm, aşkum, kankito, panpiş, panpaaa, tatlım, cicim'' bu yavan kelimeler girdi aramıza, işte o zaman yapaylaştı o çok değer verdiğimiz dostluklarımız. İnsanlar kime güveneceklerini şaşırmış durumda. Kimle konuşsam aynı hikaye, kime dokunsam aynı kinaye, kime baksam aynı duygu gözlerde…

Neden bu hale geldik?

Kendimiz çok güvenilir insanlarız da o sebeple mi başkalarına güvenmekte zorluk çekiyoruz, yoksa karşımızdakinin kazık atma kapasitesinin olduğunu keşfediyor o yüzden mi uzaklaşıyoruz? Belkide muhabbetinden hoşlanmıyoruz, yanımızda bizden güzel/çirkin gezdirmeye tahammül edemiyoruz, mutlu/mutsuz insanlara dayanamıyoruz, yalnız kalmayı sever gibi görünüp sevmiyoruz, düzenli hayatı olanların yanında kendimizi ezik hissediyoruz, düzensiz yaşayanlardan uzaklaşıyoruz, hakkımızda dedikodu yapıldığını duyuyoruz, yüzümüze güldüğünü görüyor, sırtımızda izlerini taşıyoruz… Bu liste uzar gider.

Arkadaş seçimlerinin bile çıkar üstüne olduğu dönemimizde dostluk kavramını aramak çok saçma olur değil mi? Dostluk eskidenmiş. Anne ve babalarımız döneminde kalmış. Ki babamın bir cümlesi hiç çıkmaz kulaklarımdan ''kızım arkadaş akrep''… Yaşım küçükken gülerdim ''nasıl akrep hayvan değil mi'' diye…  Ama büyüdükçe babamın ne demek istediğini anladığım an'larım olduğunda bu cümleyle hep ucuz atlattım. Çukura düştüğünüzde kolunuzdan, bacağınızdan nerenizi yakalarsa, tutup sizi yukarı çekecek bir dostunuzun olduğuna gerçekten inanıyorsanız, çukura uzakken çukura doğru yürütülüp, göz göre göre itilenlerin yanında bayağı şanslısınız. Çukura sizi itenlerdir en yakın sandıklarınız ve asla onların sizi ittiğini kabullenmezsiniz. Çıkmak için el istediğinizde, verdikleri dillerle karşılaşınca anlarsınız sadece sizin karşınızdakini 'dost' sandığınızı. Herzaman savunduğum bir şey var; DOSTUM diyebileceğim insan, benim SADECE kötü günümde yanımda olup ''ahhh, vahhh, tühhh' diyen değil, iyi günümde, başarımda, mutluluğumda beni destekleyen, gurur duyan, sevgisini her daim hissettirebilendir. Mutsuzluğumu mutluluğa çevirebilecek, mutluluğumu çoğaltacak olandır. Aslında biz insanlar kimin ne olduğunu çok iyi biliriz de işimize gelmez, 'sen busun' demek karşımızdakine… Diyebilenlerdenseniz bir adım öndesiniz.

Paylaşmak o kadar güzel bir duygudur ki, bunu benim gibi tek çocuk olanlar daha çok hissederler. Kardeşi olanların bütün sevgileri kardeşlerine yöneldikleri için 'arkadaşlık ve dostluk' kavramlarına biraz daha uzak kalırlar. Ama baktığınızda 'en mükemmeli' onlardır. Tek çocuk bencil, paylaşmayı bilmeyendir onlara göre… Kardeşi olanlar anlayamazlar tek çocukların duygularını ve hissettiklerini. Ama tek çocuklar öyle mi? Daha 3 yaşındayken başlarlar kendilerine kardeş seçip, yeri geldiğinde anasından babasından çok değer vermeye… Ortaokul'da bir arkadaşım vardı. Birbirimizin adını 'dost' koymuştuk. Onu kardeşim gibi görür, evimde, odamda bana ait olan eşyalarımı paket yapıp her gün ona bir hediye götürürdüm. Onu mutlu etmek o kadar hoşuma giderdi ki… Bilirdim çok mutlu olurdu, bazen dalga geçerdi 'odanda eşya kalmayacak' diye. Şimdi o nerede…. Ben nerede… Sağolsun facebook olmasa görüşemeyeceğiz bile. Nereden aklıma geldiyse, duygulandırdı beni şimdi… Ortamlarımız değişti, ülkelerimiz değişti. Ama arada baki kalan tek şey samimiyetimiz oldu. Samimiyet! Ne kadar samimiyetsiz bil kelime değil mi? Samimi olmak istediğin kadar uzaklaşırsın doğallıktan. İnsanın kendi olabilmesidir samimiyet. İçinden geldiği gibi davranabilmesidir. İnsanın içinden gelenle, dışından geleni karıştırması sonucunda ortaya çıkan yapmacıklık uzaklaştırır çoğu insanı birbirinden.

Arkadaş seçimi zorken, dostluk kavramına ne kadar uzak kaldığımızı anlamak için tecrübeye ihtiyacımız vardır. Hep verici olan taraf olmak, almasan da seni mutlu ediyorsa sen dostsun. Ödünç verdiklerinin bırak geri gelmesini, senin olanların üzerine çöken insanlardır sana dostum diyenler. Hep isterler. Hep vermeni beklerler. Tek senden mi? Herkesten. Senin ailenden beklediğini onlar senden bekler… Bırak beklesinler. Sen ver, ver ki o utansın aldıklarından. Bırak karşındaki senin dostun olmasın. Sen, onun çapında gezinmeden, ona kendi çapında dost ol yeter…

Peygamberimiz (s.a.v) arkadaş seçiminin önemini, "Kişi dostunun dini üzeredir; şu halde her biriniz kiminle dost olduğuna baksın." (Bihar-ül Envar, c.74, s.792) hadisiyle açıklar. Kızıma aklı erdiğinde gün aşırı kuracağım cümlelerimden ilki '' Allah korkusu olmayan, seni aşağıya çekmeye çalışan, düştüğünde sevinen insanlardan uzak dur kızım'' olacak.

''Karşındaki insan yapmacık olduğunda, o utanacağı yerde, benim gibi sen utanıyorsan, sende bendensin ey okur''

 

 

Şimdilerde Dost; kazağımızı giydirdiğimiz, kazığında inlediğimizdir. 

Sevgiyle ve Dostlukla…

Paylaş
Etiketler: DOSTdostlukdostum
Önceki Yazı

Jestin Tam Zamanı…

Sonraki Yazı

Konakta Zenci Bir Türk

Begüm TORO BAĞCI

Begüm TORO BAĞCI

Serin bir sonbahar sabahı, Eylül ayının 12. günü dünyaya gelen bir göçmen kızı. Ciğerini de böreğini de sevmese de Arnavut. Hem de Tiran’lı… Kimliğinde doğum yılı 1983 yazsa da, yaşının kızı olmadığı aşikar… Aşırı duygusal, mantık yoksunu, kibar ama bir o kadar da hırçın, huysuz bir o kadar da uyumlu… Tek çocuk… Tek zaafı kardeşi olmadığı için dostluk. Mutlu ya da mutsuz ne fark eder. Sevgi dolu. Kalemi bazen tek kelamı… Üç noktaları hayatının anlamı. Anne babasının bir tanecik prensesi, hayattaki tek özentisi, ailesi! Okur, yazar, karalar, güler, ağlar, saçmalar, Herkesten farklı olan bir çok yanı var! İçinde yüz olmayan bir çok insan var. 2 yüzlü düşmanı, çıkarcıların cellatı, yalancıların katili, şeytanın hakimi, meleğin avukatı, kendinin isimsiz kahramanı. En sevdiği renk mor onun için bir tutku. Olmazsa olmazı… Gözlerinin rengiyle aşkın rengini yıllar evvel karıştırıp, mor’u katmış kendine. Uzvu gibi, taşımalı nereye giderse. Acılarla beslenir, mutlulukla demlenir, nefretle sebeplenir. Duyguları da bazen kendisi gibi sevimsizleşebilir. Kimse ölmesin diye kendini ve duygularını öldürebilir. Kendini sevebilir, sevmeyebilir. Gariptir. Esereklidir. Sevgilidir. Eştir. Bebektir. Gençtir. Kadındır. Nettir. Çoktur, işte bu yüzden eşi yoktur. Tektir, işte bu yüzden yalnızlığın resmi gözlerinde gizlidir. Delidir. Hayır değildir. Delilerin ağlamayacağını öğrenmiştir. O Begüm’dür. Siyaha ve beyaza yakın, sarıdan çok uzak, mor bir türdür. Bazen bir küfürdür bazen bir ömür…! 34 numara ayaklara sahip dev yürekli minyatürdür… Begüm TORO BAĞCI

İlişkili Yazılar

Begüm TORO BAĞCI

Senin Adın ”ANNE”

14 Mayıs 2012
5k
Begüm TORO BAĞCI

Şükretmek Lafta Olmaz Dostum…

20 Nisan 2012
5k
Begüm TORO BAĞCI

Aşağıdakiler, Aşağıdaki Gibi Olmayabilirler…

31 Mart 2012
5k
Begüm TORO BAĞCI

Şansımın Topu Yok, Topunuz Şansımsınız!

29 Mart 2012
5k
Sonraki Yazı

Konakta Zenci Bir Türk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap