Afganistan’da canını veren 12 askerimizin ölüm haberlerini televizyonlar verdi.
Haberleri dikkatli gözlerle izleyenler görmüşlerdir.İzleyicilerin “Yanıltıcı Bağıntı Kurma yolu ile kızgınlığını asıl suçluların üzerinden alarak, başka yönlere dağıtmayı amaçlayan programlar izledik.
.Askerlerimizi biz oraya, Afganistan halkına karanfil dağıtsın diye göndermişiz.(Afganlılara karanfil veren asker görüntüleri)
.Medeniyet ve uygarlık götürmeleri için göndermişiz.( İnşaatta çalışan Türk askerleri görüntüsü)
.Giden askerlerimizin Amerika ile hiçbir ilişkisi yokmuş.(Türk askeri ile Afganlıları birlikte gösteren görüntüler eşliğinde…)
.Muharip asker değillermiş.(Sivil giyinimli askerler görüntüsü eşliğinde)
.Bakın Afganistan’a Türkiye’den sivil vali bile atanmış.( Ganimet olursa, ganimetten payımıza bir şey düşer imajını yaratmak için Batının has adamı Çetin Doğan eşliğinde görüntüler)
Bunların hepsi Türk halkının kafasını karıştırmak ve manipüle etmek için bize anlatılanlardır. Amerika ve onun işbirlikçilerinin, masum gösterilme çabalarıdır.
Gerçek ise, Afganistan’daki 1800 askerimiz, Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar Afganlı Müslümanları öldürürken, onlara yardım ve yataklık etmek üzere oradadırlar.
Yani haçlılar, Müslümanları kolay öldürsün diye orada görev yapıyorlar.
Bilmeyenlere bir kez daha ifade edelim. Afganlılar yurtlarını yabancılara karşı (Haçlılar)savunmaktadırlar.
Amerika ve batılılar, emperyal amaçları için oradadırlar.
Afganlıların yaşam tarzları, düşünceleri ve hayat felsefeleri onlara aittir. Emperyalizme karşı insanlar değişik düşünce kaynaklarından gelerek, direnirler.
Toprağını savunmak, insanın en doğal hakkıdır. Yaşamını savunmak anlamındadır.
Senin gibi düşünmüyor diye, yaşam hakkını onun elinden almak hiçbir insanın hakkı değildir. İnsan laik değil, o zaman ölsün demek, insanlık olamaz. Onu zorla dönüştürüp kendine hizmet eder hale getirmek isteyen emperyalizmin vahşetidir.
Emperyalist ülkelerin veya Hıristiyanların Afganistan’a savaş açmasını bir şekilde anlayabiliriz. Ama Müslüman bir ülkenin başka bir Müslüman ülkeye, Hıristiyanlar ile birlikte savaşmasını anlamak çok zor.
Haçlılar ile birlikte olan F-Tipi Cemaatinin bir Müslüman cemaat olmadığı da, Irak, Afganistan ve Suriye’ye karşı tutumlarından anlaşılıyor.
Irak’ta bir buçuk milyon Müslüman öldürülüyor. Cemaat onlara dualar ederek, yardım ve yataklık etmeye devam ediyor.
Bunların din için bir cemaat kurmadıkları, ticaret ve siyaset için Cemaat oluşturdukları ve bu esaslar üzerinden yol aldıkları görülüyor.
Suriye’ye karşı Amerikalılar ile birlikte, en acımasız saldırıları Cemaat televizyonları yapmaktadır.
Emperyalist tekellerin işlevini gören, tekellere benzeyen bir cemaatleşme biçimindeler. Yani emperyalist düşünceler ile Tekelleşmiş bir Cemaat.
Mübarek bir dini örgütlenme değil, ticari, siyasi, kolluk kuvvetli bir örgütlenme…
Amerika ile birlikte olunca, yeni bir cemaat devleti kurarız sanıyorlar.
17.3.2012, bulentesinoglu@gmail.com
