Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nuray KAYACAN

Kadın Giderse

Nuray KAYACAN Yazar Nuray KAYACAN
08 Mart 2012
Nuray KAYACAN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Erkeğin heyulasında hapis olarak gördüğü duvarlar onun kalesiydi. Kalenin efendisi de, kölesi de kendisiydi.

Evden çıktı kadın. Kadın olmak evde

olmakla eşdeğerdi ya neyse, çıktı. Tutsaklığından kaçtı, firar neye yarardı. Kadın tutsaklığına meftun yaratılmış bir varlıktı. Mücevherdi. Kirin-tozun işin-gücün arasında ışığı fark edilmezdi. Eline sağlıktı, elleri dert görmesindi, çünkü kadını anlamlı kılan elleriydi. Elinin emeği gözünün nurundan beriydi. Kodlarında anaçlık, yuva ve ne tuhaftır ki dört duvarın ona verdiği bir güven vardı. Yusuf Peygamber gibi kötülüğe bulaşmamak için kendi talebiyle atıldığı zindanıydı. Duasıydı, onuruydu, gururuydu evi.

İstediği ilgi saçma ve gereksizdi. Eve ekmek getirme telaşındaki erkek için iş her şeyden önemliydi. Toprağını koruyan er gibi sahip çıkardı işine. Eşine ilgi mi? İşi ne! Sabah sekiz akşam sekiz mesai sarmalında aşındırdığı aşevi kapısının yanında, günde bir kuple dahi eşinin gölünü tıklaması anlamsızdı. Erkek gururdu. Sevgi gurusuzluk. Aslını inkâr eden erkek fıtratındaki ilgi gösterme saikini başka kadınlara yöneltti. Kadın ilgi istedi. Gereksiz, yersiz, anlamsız bir istekti onunki.

Erkeğin heyulasında hapis olarak gördüğü duvarlar onun kalesiydi. Kalenin efendisi de, kölesi de kendisiydi. İstediği bir an sultanlar gibi süslenir, civar kale tekfurlarının zevcelerini evine buyur eder, onlara ikramlar sunar, salınır, beyinin ve beyzadesinin arkalarından atıp tutardı.

Mantık aynıydı. Çay saatleri rehabilitasyon törenlerinde kadın bazen kurtlarını, genellikle içinde kopan fırtınayı sayıp döker, rahatlardı. Akşam eşi geldiğinde sabahki patlamanın verdiği rahatlamayla kedi gibi olan kadın, eşine gayet müşfik, cana yakın ve anlayışlı davranırdı. Eşine olan tüm kinini ikindi namazını müteakiben konu komşunun üzerine akıtmıştı. Zehrini kusmanın rahatlığıyla sanki sabah söylendiği adam bu adam değilmiş gibi, ‘hayatım’lı, ‘canım’lı tümceler kurardı. Hz. Ali’nin dediği gibi: Dert yanmak sabretmekten daha çok yorardı.

Kimi zaman ve genelde köle formunda üst baş kalk gidiyorum formatında çamaşır-bulaşık-ütü-kir-pas-toz lokomotifini yürütme gayretinde kondöktör edasıyla aynı ritüelin sıkıcılığından mütevellit bir rehavet yüzünde, akşam oflamaları, eşinden pohpohlama talebi girdabında döne döne günleri devirir, yılların çetelesini yüzünde biriktirirdi. Çetelesine her baktığında, pazarda limona elli kuruş vermeye yüksünürken kırışıklıkları gitsin diye, 50 gramlık kremlere 50 lira bayılma manik fazına girerdi. Bazen de mutfak edevatlarına yenilerini ekleyerek ev hanımlığında çığır açtığı hissiyatına kapılırdı. Saklama kaplarında umutlarını maydanozların arasına sıkıştırır, havasını alır o maydanozlar solmadıkça kendini diri ve taze hissederdi.

Kadın evden çıktı. Kapıyı kilitledi. Nedensiz yere bir vapura bindi. Karşıya geçmek için bir nedeni yoktu oysa. Yok yere Avrupa’dan Asya’ya geçecekti. Bir kıta değiştirmek her gün işine yetişme gayretindekiler için ne denli sıradansa o gün o kadın başka bir kıtaya geçerek hayatında çok şeyi değiştirdi. Nedensiz yere vapura bindi. Vapurun yamacında bir yere ilişti. Koşar adım vapura kendini atan insan yığınını izledi. Sonra sahile çevirdi bakışlarını. Banklarda oturmuş elindeki ekmek arası bir hapisten ibaret hayatının her lokmasını çiğnerken kendi kendini yiyen, diğer elindeki meyve suyuna benzer posası alınmış konsantre yaşamıyla dalgaların kıyıya attığı tokatları dalgın hülyalarına katık eden kendisi gibi dertli insanları izledi.

Kadın “iyi ki” dedi. İyi ki yok yere binmişim bu gemiye. Dışarıdan hayata bakabilmek için yok yere bulunmak gerekiyormuş o yerde. Evinin salonuna bile nedensiz yönelse insan, burası ne, ben kimim, neredeyim ve nedir benim derdim sorularını bulmaz mı şifonyerin üzerinde. Şu an birden ayağa kalksak ve banyoya gitsek, elimiz temiz, gözümüz çapaksız ve makineye atılacak kirli bir tek çamaşır bile yokken üstelik o an ne düşünürüz? O banyo bizim hayat serüvenimizi temsil etmez mi? Her günün alışkanlığı araya kaynak yapıp sırasız dikildiğinde karşımıza anlamsızlığını ele vermez mi? Banyoda ne işim var benim, bu evde, bu şehirde ve bu evrende! Derdim nedir benim? Hedefim ne, gayem ne? Gerçekten bu evde mi durmalıyım, bu işte ve bu eşle…

Kadın o gün soru sordu? Ben bulunduğum bu noktayı seviyor muyum? Mecbur muyum? Sevmemeli miyim yoksa? Kadın yanıt aradı. Dogmalarına şöyle afili bir tokat attı. Sendeledi, kendine geldi. Hacıyatmaz fütursuzluğunda her yenilgiye rağmen yenilgiyi yok sayarak eski haline dönen hayat tekerrürü kanıyla ve canıyla karşısına dikildi. Kadın baktı. Baktı. Aynaya bakmayı da sevmezdi, hiçbir hayati tehlike olmadığı halde film şeridi gibi gözünün önünden geçen benliğine donuk bakışlarını gönderdi. Korktu.

Düşünmek akabinde karar vermeyi zorunlu kılardı. Sürekli sitayişleriyle berbat ettiği hayatı karşısında belirdi. Evliliği, çocukları, eşi ve hayatın ona biçtiği tüm vazifeler etten kemikten parçalar şeklinde karşısına dikildi. Kadın hangisine bakacağını, hangi derdi hangisiyle kombinleyeceğini bilemedi. Sıkıntısını anlamışçasına karşısındaki kalabalık birleşiverdi. Kocaman bir canavar gibi eklenen her bir parçayla büyüdü ve büyüdü. Başı tavanı, kolları duvarları deldi geçti. Kadın ürktü. Her biriyle tek tek uğraşamazken bu birliktelik de neydi? Mantosunu, çantasını aldı, kapıyı çekti ve çıktı.

Paylaş
Etiketler: yaşam
Önceki Yazı

Kadınlarınızı dövmeyin Beyler!

Sonraki Yazı

Buzul Çağına Dönüş Mü?

Nuray KAYACAN

Nuray KAYACAN

İlişkili Yazılar

Nuray KAYACAN

Skandal

11 Temmuz 2012
5k
Nuray KAYACAN

Sıkıldık Gayri

10 Temmuz 2012
5k
Nuray KAYACAN

Türban Çıkmazı

08 Temmuz 2012
5k
Nuray KAYACAN

Ne Hale Geldik?

03 Temmuz 2012
5k
Sonraki Yazı

Buzul Çağına Dönüş Mü?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap