Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazartesi, Aralık 15, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ayşe YAŞAR UMUTLU

Moda, Örtülü Kadının “Ne”sine Gerek!

Ayşe YAŞAR UMUTLU Yazar Ayşe YAŞAR UMUTLU
24 Şubat 2012
Ayşe YAŞAR UMUTLU
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ya da moda örtülü kadının nesine gerek?

Moda; değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik ya da belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük olarak tanımlanır. (1)

Fakat dil bilimi açısından; bir dilin özellikle anlambilimi(semantik) ve kelimelerin idraki yönünde incelenmesi önemli bir hususun altını çizer. Kelimelerin içinde yaşadığı kültüre, devre, coğrafyaya göre idrak edilmesi durumu da vardır. Moda; bizim toplumumuza dışarıdan ihraç edilmiş kelimelerdendir. Kelime anlamları toplumdan topluma nasıl farklılık arz edebilir? Misal, bir içecek olarak çay kelimesi( farklı manaları da olmakla birlikte ) Japonya’da “yeşil çay” demektir, bizde ise çay denildiğinde “siyah çay” anlaşılır.

Mesele şudur ki; örtülü kadın için modanın tdk sözlüğündeki gibi bir mana taşıması imkânsızdır. Bize göre moda; giyim ve kuşamda zarafeti yakalamanın kaide ve kurallarını Allah rızasını da gözeterek belirlemektir.

Giyim ve kuşama dair fikirlerin oluşmasında her insanda ve toplumda ciddi bir ihtiyaç vardır. Bu öyle doğuştan edinilen bir bilgi değildir. Tekstil alanındaki gelişmelerin örtülü kadının dünyasına daha rahat, kullanışlı kumaş ve kıyafetler olarak girmesi insan ve toplumun ilerlemesinin sonuçlarındandır.

Bizim toplumumuzda kadın sadece kendini değil, eş ve çocuklarını da giydirendir.

Bedensel özelliklere uygun giyinmeyi bilmek, renk uyumu, ahengi, kumaş kalitesi gibi konularda fikir sahibi olmak neden gereklidir?

Örnekleyecek olursak; çok defa mağazalarda insanların ne alacaklarını bilemediklerine şahit olmuşuzdur. İnsanların büyük bir yekûnu giyinmek üzere fikirlerini geliştiremedikleri için ciddi bir zorlanma, vakit kaybı yaşayabiliyorlar. Hatta birçok insan mağazada kendilerine sunulanlar içinden hangisini seçeceklerine karar verirken soğuk terler döker.

Bu konularda yeterince fikri ve zevki gelişmemiş insanlar hem görüntülerini hem de paralarını israf edebilirler. Nihayetinde giyilmeyen, bedene uymayan, rahatsız eden, hem ruhen hem de madden zora düşüren durumlar ortaya çıkabilir.

Evet bir Müslümanın elbise dolabında çok fazla kıyafet olması, ayrıca israfa girecek şekilde giyim ve kuşama düşkünlük yakışıksızdır. Ama temiz, zevkli, uyumlu, gözü yormayan, imrendiren bir görüntüyle letafet ve zarafete sahip bir Müslüman, özendirir. Kanatimce, bir Müslümanın görsel zekâsını ve giyim zevkini geliştiren en güzel yolun tabiatı tefekkür etmek olduğudur. Kâinat ve içindeki her yaratılana nakşedilen o ince, o derin, o zarif hikmetler yüce Allahın sanatını resmeder.

Toprağın kahvesi ile ağacın yeşilini giyinmek sizde de güzel olacaktır. Denizin yahut göğün mavisi ile taşın siyahı ya da grisini giymek de öyledir. Yaradılan her güzellikten ahenk ve uyuma dair ilim edinmek mümkündür. Düşünün yakışmaz mı, renk cümbüşü ile yaratılmış muhabbet kuşları gibi giydirmek çocuklarımızı?

Bu bağlamda giyimin bir tekniği, terminolojisi oluşur. Bunu konuda fikir edinmek ve doğru kullanmak; zamandan, yaşamdan, bütçeden tasarrufta bulunmayı kolaylaştırır.

Giyim ve kuşam için gerçekten ciddi paralar harcamak gerekir mi?

Aslına bakarsanız eskilerin bir sözü vardır. “ zengin değilim ki ucuz alayım” derler. Vurgulamak istenen şudur ki; kaliteli olan ürünler ucuz mallar değildir. Arz ve talep kanunu gibi ekonomik kıstaslar maalesef bu sonucu doğurur. Fakat bu ürünler uzun süreli kullanıldıkları için, tekrar tekrar aynı ihtiyaçtan almanız gibi bir zarurete düşürmezler. Ucuz mallar ise kısa sürede tahrip olur, az miktarlar ödemiş olsanız dahi aynı ihtiyaç tekrar hasıl olacağı için kaliteli üründen daha pahalıya mal olabilir. Bu demek değildir ki, her ihtiyaç da kalite ölçüttür. Kanaatimce, halk dilinde “günlük” tabir edilen kıyafetler için kalite ve zerafet değil rahatlık aranmalıdır. Nitekim günlük kıyafetin haricinde bir kıyafetle “giyinip kuşanıp” pazar alışverişine çıkılmıyor. Yerine göre giyinmek tabiri de bunun için kullanılıyor.

Sadece fiyatı yüksek olan ürün ile estetik görüntünün sağlanabileceği gibi bir kanaat de hatalıdır. Pahalı bir giyimle nahoş bir görüntüye sahip olunabileceği gibi pazardan alınan bir giyim kuşamla da gayet zarif ve latif olunabilir.

Ezcümle, mesele doğru yerde durabilmektedir! Müslüman kadınları bu tür konulardaki takva derecelerindeki farklılıklarından dolayı rencide edici serzeniş, kınama, öteleme, yerme hatta bühtanla hakaret etme de Müslümanlar için hakperest bir tavır değildir.

Unutmayalım ki; “Peygamber efendimizin dört kızı vardı. Hz. Zeynep, Hz. Rukiye ve Hz. Ümmü Gülsüm ile Hz. Fatima… Hz. Fatima hariç diğerleri, hep nimet ve güzellikler, zenginlik ve refah içinde yaşamışlardır. Hz. Fatima ise hiçbir vakit kendinden daha büyük olmalarına rağmen kız kardeşlerinin babaları tarafından zenginlik ve süslerinden dolayı eleştirildiklerini duymamıştır. ( Sözün bu noktasında sırf bu yazının içinde geçmesinden dolayı “süs” kelimesini dışarı çıkarken kadının süslenmesi olarak algılayanlar olabilir. Burada vurgulanan zenginlikle sahip olunabilecek genel manada süslerdir. Bu bir kadının evine taktığı dantel bir perde de olabilir. Nitekim hiçbir zaman varlıklı olmayan Hz. Fatima’nın ilk kez taktığı dantel perdeye peygamberimizin sitemli bir bakışı onu oradan indirmesine vesile olmuştu. İndirip derhal satarak , parasını fakirlere dağıtmış idi. ) Bu nedenle peygamberimizin sözlerinden ve davranışlarından anlıyoruz ki Fatima’nın misyonu ayrıdır, diğer kızlarınınki ayrı…” (2) Velhasıl günümüz kadınınlarının hepsini Hz. Fatima’nınki ile aynı takva derecesinde bekleyenler hata etmekte olduklarını peygamber efendimizin diğer kızlarına karşı sergilediği tavrından anlayabilmeleri gerekir.

Her halükarda Müslüman olmak, kendimiz için istediğimiz güzel yaşamı diğer kardeşlerimiz için istemekle yükümlü olmak demektir. İnsanoğlu sadece üreten ve tüketen bir varlık olarak yaşadığı toplumlarda asla huzur bulamamıştır. Müslüman toplumları bu toplumlardan ayıran en önemli özellik paylaşmasıdır. Aksi takdirde insan ne kadar üretirse üretsin, ne kadar tüketirse tüketsin, ruhen tatmin olmayacaktır. Yaşadıkları çağa iz bırakan Müslüman önderlerden biri olan Aliya İzzet Begoviç “Nasıl imana geleyim? İmanımı nasıl kuvvetlendireyim?” sorusunun cevabını şöyle verir; “İyilik yap, Allah’ı tefekkür ederek bulmaktansa, iyilik yapıp bulmak daha kolaydır.”(3)

Kur'an'ı Kerim: İyilik ve takvada yardımlaşın. Günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın." (el-Mâide, 5/2) diyerek, takvanın İslâm'daki en mühim yerini göstermiştir.

Hakkıyla idrak etmenin nasip olması niyazı ile…

(1) Türk Dil Kurumu http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.4f4185dd3c9939.79926720
(2) Dr. Ali Şeraiti, Kadın( Fatima Fatimadır ) sayfa 154
(3) Doğu ve Batı Arasında İslam, Aliya İzzetbegoviç ,201

Paylaş
Etiketler: ayşe yaşar umutlumodaörtülü kadın
Önceki Yazı

Yat Limanı’na karşı Değiller miş?

Sonraki Yazı

Devlet Eliyle Yemlere Antibiyotik Yönetmeliği!!!

Ayşe YAŞAR UMUTLU

Ayşe YAŞAR UMUTLU

İlişkili Yazılar

Ayşe YAŞAR UMUTLU

“Her Kab İçindekini Sızdırır”

16 Ekim 2012
5k
Ayşe YAŞAR UMUTLU

“Jeepe Binen Türbanlı” ve “Otobüse Binen Başörtülü”

06 Eylül 2012
5k
Ayşe YAŞAR UMUTLU

Kibir,Gösteriş ve Şatafata Vicdan Aynasından Bakmak!

05 Eylül 2012
5k
Ayşe YAŞAR UMUTLU

Evleniyor muyuz? “Esir” mi Ediliyoruz?

04 Haziran 2012
5k
Sonraki Yazı

Asrımızın Hamları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Milli Eğitimde Reform Hemen Şimdi

Eğitimi Ayağından Vurmak

15 Aralık 2025
Konkordato Sürecinde Takas Hakkının Sınırlandırılması

Konkordato Sürecinde Takas Hakkının Sınırlandırılması

15 Aralık 2025
Mezarlıktaki Dilenci

Mezarlıktaki Dilenci

15 Aralık 2025
Birlik Olalım

Birlik Olalım

15 Aralık 2025
Hediye Kitap (l)

Hediye Kitap (lV)

15 Aralık 2025
Çözümsüzlük (l)

Çözümsüzlük (l)

14 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap