Kadın selam dedi adama ve oturur oturmaz bacağını uzatıverdi adamın önüne…
Aslında onun selam deyişi, paylaşımcılığının, gün içindeki yoğunluğunun ardından bir yorgunluk nefesiydi.
Gecikmeksizin "selam" dedi adam. Her zamanki verilen selamlardan biriydi bu belli ki. O yüzdenadam bakmadı bile, başını kaldırıp ve işine koyuldu.
Vakit akşam üzeriydi…
Arada bir kalabalığın uğultusu içinde martı çığlıkları yükseliyordu.
Kadın işini iyi yapıyormuşsun dedi adama.
Adam da başını aşağı yukarı sallayarak onayladı sessizce. Kadın oturuyor olmanın ve de daha önce hiç görmediği ve karşı karşıya gelmediği bir adamla olmanın verdiği rahatlıkla konuşmaya başladı… Adama bir dizi gündelik hayatla ilgili sorularının ardından bir soru daha sordu.
Biliyor musun ben bu gün neyi öğrendim dedi kadın.
Adam neyi diye sormadan kadının yüzüne doğru kaldırdı başını. Onu ilk defa görüyordu ve on dakikadan beri yanında oturan kadına yeni bakmıştı. Gözleri kamaştı adamın. Çünkü iskemlede oturan kadın son derece rakik giyimli, özenli belirgin ama abartılı olmayan makyajlı ve düzgün bir fiziğe sahipti.
Adam kadını ilk defa gözlemlemenin ve kadının bakımlılığının da etkisiyle,
– Neyi öğrendin? dedi.
Kadın cevap verene kadar adam kafasından saniyeler içinde binlerce şey düşündü. Neyi öğrenmiş olabilirdi acaba ve niye hiç tanımadığı bir adama yeni öğrendiği şeyi söyleme gereği görmüştü.
Kadın eliyle sol göğsünün üzerine elini getirerek konuşmaya başladı.
– Ben bu gün kalp ile beyin arasında bir bağın olduğunu öğrendim. Malum, beyin düşünür, aslında ve beyin hatırlar, beyin değerlendirir. Her şeyi beyin yapar ama nedense duygular devreye girince kalp ortaya atılır nedense… Oysa ki kalp nakli yapılan insanlarda az ya da çok duygu değişimi olduğunu öğrendim. Vücuttaki en güçlü enerji bağınınbeyin ile kalp arasında olduğunu öğrendim. Bu nedenle sevgiyi anlatırken beyin veya kafanın görünümü değil de kalbin resmi çiziliyor demek ki dedi.
Adam çok şaşırmıştı. Böylesine fiziksel varlık, nasıl olur da böylesine derin bir konu üzerinde odaklanırdı.
Önce pardon "ne iş yapıyorsunuz bayan" diye sormak istedi ama vazgeçti. Sormadı.
Adam belli ki derinliklere meyillisin dedi kadına.
Kadın tereddütsüz ve atılırcasına evet kesinlikle dedi.
Adam, Mevlanayı okumuş ve bellemiş olmalısın dedi kadına,
Kadın marifet iltifata tabi, müşterisiz mal zayidir dedi.
Adam bu cevabı alınca daha da şaşırdı ve ekledi. Tasavvuf ruhun makyajlanmasıdır dedi. Madde mana ile birleşmeden derinliklere inilmez, işte bu nedenle buradayım ve senin uzattığın ayakkabını boyuyorum dedi.
Tasavvuf ruhu güzelleştirir, ben de senin ayakkabını güzelleştiriyorum, parlatıyorum. Dost başa düşman ayağa bakar, düşmana karşı güçlü görünmek gerek, taviz vermemek gerek ki, sen de ayakkabını boyatıyorsun, tasavvuf ta ruhun şeytana karşı güçlendirilmesidir. Zaten sen de derinlerde bunu idrak etmiş olmalısın dedi.
Kadın her şeyi yeni yaşıyormuş gibi, önce adamın yüzüne, sonra ellerine, sonra üstüne başına bakarak cevap verdi.
Evet idrak etmeye çalışmaktayım henüz dedi ve ardından;
Senin gibi birisi boya sandığıyla bu işi yapmaktansa neden bir lostra açmaz veya orada çalışmaz ki dedi.
Adam; "onların işi yüzeyi boyamak. Yani para gailesiyle bu işi yapmak. Oysa ki ben, insanların düşmanının baktığı yer olan ayağını güzelleştiriyorum, tıpkı tasavvufun ruhu güzelleştirdiği gibi, para gailesi ön plana çıktımmı, ruhun güzelliği kalmaz, makyajın yüzde aktığı gibi, ruhtaki yapaylıklar akmaya başlar" dedi.
Kadın adamın bu işi para için yapmadığını, ve çok derin bir kişilik olduğunu zaten başta anlamıştı. Belki de önsezi ile hissederek bir coşkuyla konuşup açılmıştı adama.
Kadın, peki bu yaptığınız işi derin düşünceli insanların yapması alışılmış değildir, gerçek işiniz neydi peki dedi adama.
Kalp ile beyin arasında bir ilgi varsa onun sigortası ayaklardır, ben ayakkabı bakımı ve boyacılığı yaparak bu sigortanın kontrolünü araştırıyorum dedi adam.
Kadın yine de aldığı cevaptan tam yeterince tatmin olamamış olduğundan dolayı yani şimdi gerçek mesleğiniz neydi peki dedi.
Adam durdu ve cevap verdi.
– "Beyin cerrahıydım bayan" dedi.
Kadın aniden duraksadı, benzi soldu, elleri ve dudakları titredi. Kadındaki bu ani değişiklik adamı endişelendirse de adam son soruyu sordu
– Peki siz ne iş yapıyorsunuz bayan dedi.
Kadın ayağa katlı ve hıçkırarak; ben doktorum ve sizin 40 yıl önceki öğrencinizim dedi.
Evet sevgili dostlar, 14 Şubat sevgililer gününü geride bıkarsak ta, ben daha çok bu tarihin Dünya Öykü Günü olmasına odaklanırım. 14 Şubat dünya öykü günü adına bu Pazar da bir öykü kaleme aldım. Pazar kahveniz köpüklü, yürekleriniz mutlu olsun. Esen kalın.
İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004).
Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi.
ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir.
Eserleri:
Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.