Savaşın ne kadar da yakınında olduğumuzu kavramamız, yaşadığımız siyasi iklim nedeniyle pek kolay görüneceğe benzemiyor.
Savaşı nasılsa, televizyon ekranlarından izliyoruz.
Önümüzde olacak savaşları da, ekrandan izleriz gibi bir düşünce dünyasından geleceğe bakıyoruz.
Hatta şöyle yorumlar var. Amerika Irak’a girdi Rusya ve Çin seyretti. Libya’ya girdi seyretti. Bu kez de seyretmekten başka bir şey yapmazlar. Ruslar ve Çinliler televizyondan setrettiklerine göre biz de seyrederiz.
Wall Street’in ideologlarına kalırsak, onlar daha da ileri gidiyor. Onlar dünyada ki ekonomik krizler ile siyaseti harmanlayıp, diyorlar ki, “ bu ekonomik durum kansere benziyor. Bekleyip geciktikçe, ölüm riski artıyor. Ölüm demek tüm piyasaların çökmesi demektir. Piyasa çöktüğünde kimsenin yapabileceği hiçbir şey yok. Hele küçük servet sahiplerinin yapabileceği bir şey yok. Piyasalar çökünce birçok kişi yok olacak.
Bu durumda, Goldman Sach ortaya çıkacak. Yunanistan, İtalya ve İrlanda da olduğu gibi, piyasa ekonomisi ile yönetilen tüm ülkelerin başına Goldman Sach’ın adamları bir darbe ile yerleştirilecek( Kemal Derviş vakasını hatırlatıyor), ülkelerin hepsinde aynı anda, aynı ekonomik tedbirler alınacak. Bu da, tek dünya devletine doğru gidişin başlangıcı olacaktır. (Alesso Rastani)”
Batının, daha doğrusu Amerika’nın ekonomik planları böyle.
Bir de Çin ve Rusya tarafına bakalım.
Çin hızla altın topluyor. Geçen yıl içinde, dünyada üretilen tüm altının %47’sini almış. Çin Rusya ile alışverişi Ruble ve Yuan üzerinde yapmayı kararlaştırmışlardı. Putin’in son Çin ziyaretinde, hayata geçirmek üzere, Moskova ve Pekin’de ortak banka kurdular. Amaçları, doları tavsiye etmek.
Dolar zora girdikçe, Amerika’nın dolar basması, yani borçlanması zorlaşıyor. Amerika’nın kendine bağlı ülkelere yeni CEO’lar atayarak devam etmesi, kendine itaat etmeyenleri de, savaşla itaat eder hale getirmesi planı hızla hayata geçiyor.
Soroz ikide bir “uçuruma yuvarlanıyoruz” uyarısı yapıyor.
Amerikan planları hayata geçtikçe, savaş ta, o ölçüde yakınlaşıyor.
İlk vuruşmanın adresi Suriye gibi görünse de, İran, Suriye ve Lübnan olduğu bizim fazlaca bir hesap yapmadan görebileceğimiz bir durum. Irak İran ile beraber hareket etmeye başladığından, Irak’taki istikrarsızlığın önümüzdeki günlerde artması ve yeniden ateşin içine girmesi olasıdır. Onun için Kukla Kürt oluşumu, bağımsızlık ilanını öne alamaya çalışıyor.
Amerikalı bilim adamı Chusudovski üçüncü dünya savaşının orta doğudan başlayacağına dair, önemli öngörülerde bulundu.
Rusya’nın Suriye ve İran’a müdahaleyi, Kafkaslar nedeni ile seyredemeyeceğini savaşa mecburen dahil olacağını, zaten Afganistan ve Pakistan’da kısmı savaşların devam ettiğini, dolayısı ile Dünya savaşının çok yakında çıkacağını, hatta içinde olduğumuzu Chusudovski yazmaktadır.
Suriye üzerinde uçan NATO ve ABD uçakları son hazırlıkların yapıldığına işarettir.
İran zaten savaşın içindeymiş gibi yaşamaktadır.
Biz, yaklaşmakta olan savaşa bölgemizden bakıyoruz. Oysa asıl kavganın koptuğu yer ve beki de eşine hiç rastlanmadık bir savaşın yaşanacağı yer; Güney Çin Denizi’dir.
Güney Çin Denizi’nde, dünya petrol rezervinin ‘%25 bulunuyor. Amerika buradan çıkarılacak petrole el koymak istiyor.
Çinli köşe yazarları, Çin daha ne kadar savaştan kaçabilir diye yorumlar yapıyorlar.
Şimdi politik seçkinlerin hayatın gerçekleri ile karşılaşma dönemine girdik.
Bizi merak etmeyin. Amerika’dan ne talimat gelirse, onu uygulamaya çalışacağız.
2.1.2012, bulentesinoglu@gmail.com
