“Bağımsız doktorlar” olduklarını belirten Prof. Canan Efendigil Karatay, Prof. Ahmet Aydın ve Prof. Ahmet Rasim Küçükusta, kolesterol tartışmalarının ardından yeni bir açıklamada bulundular. Profesörler yaptıkları yazılı açıklamada şu sözlere yer verdi.
Bizler kamusal sorumluluk gereği fikirlerimizi açıkladık. Kolesterol olgusuna şüpheyle yaklaştığımızı belirttik. TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Sayın Cevdet Erdöl’ün çağrısına uyarak konuyla ilgili bilimsel araştırma ve kanıtları Sağlık Bakanlığı’na ve Sağlık Komisyonu’na iletiyoruz.
Kolesterol konusu Avrupa ve Amerika’da da yıllardır tartışılıyor. Bu konuda yazılmış onlarca kitap, kolesterole şüpheyle yaklaşan bilim adamlarının kurduğu THINCS (The International Network of Cholesterol Skeptics) isimli bir uluslararası platform var. Evet, bu konu yurtdışında “kimse kimse hakkında suç duyurusunda bulunmadan, kimse kimseyi tehdit etmeden” medeni bir şekilde yıllardır tartışılıyor. Bilimsel özgürlük sekteye uğramıyor.
Ancak konunun Türkiye’de geldiği nokta, ‘kamusal sorumluluk’ açısından bizleri rahatsız eder hale geldi. Yoğun polemiklerden halkın da rahatsız olduğunu görüyoruz. Bizler bağımsız doktorlar olarak, halk sağlığını düşündüğümüz için, bu ilaçların yan etkilerini halka doğru anlatmak için, ülke ekonomisine de yük olan gereksiz ilaç kullanımının önüne geçmek için, ilaç firmalarının ilaç kullanımı üzerindeki salt tüketim amaçlı yönlendirmelerine dikkat çekmek için fikirlerimizi değişik platformlarda açıkladık.
Şimdi yine halkın sağlığını düşündüğümüz için bundan sonra polemiklere bir daha katılmayacağımızı bildirmek istiyoruz. Biz görevimizi yaptık, halkı kolesterol hakkında tüm yönleriyle bilgilendirdik. Bundan sonra ilacı kullanıp kullanmama kararı, kendi doktoruyla güven ilişkisi içerisinde olan hastalarındır.
Bilindiği gibi Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yeni düzenlemesiyle, pratisyen hekimlerce yazılan kolesterol düşürücü ilaçlar, sadece uzman doktorlar tarafından reçetelenebilecek. Bu çok olumlu bir gelişmedir, bizim amaçlarımızdan biridir.
Konuyla ilgili tüm bilimsel literatürü taradıktan sonra nihai yorumu TC Sağlık Bakanlığı’nın yapması ancak bunu yaparken konuya ilişkin güvenli ortamlar sağlayarak bilimsel tartışmalara imkân oluşturması halkımız açısından aydınlatıcı olacaktır.
