Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet Vefik ALP (Prof.Dr.)

Şehircilik Bakanlığı’nı 1999 Yılında İstedim

Prof.Dr. Ahmet Vefik ALP Yazar Prof.Dr. Ahmet Vefik ALP
04 Aralık 2011
Ahmet Vefik ALP (Prof.Dr.)
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ülkemizin öne çıkan sorunlarından bir tanesi son 50 yılda giderek bozulan bilim dışı çevre, imar ve şehircilik uygulamalarıdır. Terör ve niteliksiz yapılaşma Ülkemizi ağlatan kronik hastalıklar haline gelmiştir.

Kırdan kente göç sürecinin de tetiklediği bir dizi olumsuzluklar ile bugün faturalarını ödemeye başladığımız ‘Imarda ‘Düzensizliğin Düzeni’’ ortamı giderek biz ve benzerimiz ülkeler için tehdit seviyesini yükseltmekte, insanlığın geleceği için endişe vermektedir. Bu deyişimiz UN Birleşmiş Milletler Teşkilatı Insan Yerleşimleri Birimi (Habitat) tarafından desteklenmektedir.

Sağlıksız, bilinçsiz ve keyfi çevre, imar ve şehircilik uygulamaları neticesinde oluşan çürük-çarpık ve niteliksiz yapı stoğu, yanlış veya eksik projeler, günübirlik altyapı yatırımları ve kaçak yerleşmeler deprem ve sel gibi doğa olaylarının felakete dönüşmesine, ulaşımın kilitlenmesine, toprak, su ve çevrenin kirlenmesine, tarihi ve kültürel varlıkların, yeşil ve ormanların yitirilmesine neden olmaktadır. Seviyesiz kentleşme ayrıca her türden illegalite ve bölücü eylemlere zemin hazırlamaktadır. Kentlerde etnik çatışmalar an meselesidir.

Türkiye’nin yaklaşık yarısı illegal ve ilkel biçimde yerleşmekte ve yaşamaktadır. Plansız bölgeler, bilim ve hukuk dışı uygulamalar, projesiz inşaatlar, kaçak yapılar, ruhsatiye ve mühendislik hesaplarına aykırı olanlar, standart dışı binalar, gecekondular ve benzerleri bunlardan bazılarıdır.

Büyük kentlerimizde yapıların yarısından çok daha fazlası yasadışı, güvensiz ve çirkindir. Kanserli imar oluşumları kent ve insan dokusunu giderek tahrip etmektedir. Bazı kesimlerde ulaşım kabus haline gelmiştir. Şehirlerimiz her nevi ve ölçekte kirlenirken beden ve ruh sağlımız bozulmakta, orta halli vatandaş için eğitim ve sağlık gibi temel hizmetleri alabilmek giderek zorlaşmaktadır.

Gecekondu yıkımları çoğu kez iç savaş görüntülerini anımsatmakta, ayrıca yasadışı örgütlerce istismar edilmektedir. Alternatif barınma imkanları sunulamayan aileler mağdur olmaktadır. Kimileride rant kaygılarıyla bu yaramızı irrite etmektedirler. Imar, arazi, gecekondu, otopark mafya ve çeteleri oluşmuştur. Yasa ve yönetmeliklere harfiyen uyanlar neredeyse enayi addedilir olmuştur.

Vatandaşını sağlıklı biçimde iskan etmek Devletimizin birincil anayasal yükümlülüklerindendir.

Konut politika ve stratejilerimiz yetersizdir. ‘Mortgage’ Yasası’na uygun ekonomik iklim oluşamadığından dar gelirlilere yönelik toplu konut atakları sekteye uğramaktadır. Hızlı, kaliteli ve ucuz konut üretimini sağlayacak olan ‘endüstrileşmiş yapım teknikleri’ ve ileri ‘süperprefabrikasyon’ Ülkemizde yaygınlaşamamıştır. Toplu konut üretiminde büyük gayret ve aşamalara rağmen sıradan vatandaşın ‘başını sokacak ekonomik, nitelikli ve güvenli bir ev’ hayali sürekli ertelenmekte, yapılan projelerin çoğu psiko-sosyal kurgu ve altyapıdan yoksun, komünist rejimlerin mimari kurgusunu benzer kimliksiz bina yığınları oluşturmaktadır.

Turizm odaklı Belediyelerimizin bir kısmı imarda yasa ve yönetmelik tanınmaz olmuştur. Kimi Avrupa kentlerinin tek başına aldığı yabancı turist adedini doğa ve tarih zengini ve aynı zamanda olasıya ucuz Ülkemiz bütünüyle çekememektedir. Güzide turizm yörelerimiz çirkin yapılar ve betonlaşma ile yozlaşarak bu önemli sektörü olumsuz etkilemektedir. Muhteşem doğa ve tarihimiz, görkemli turizm tesis ve varlıklarımız fevkalade ucuza pazarlanmaktadır. Sokak güvenliği ise turizmin ‘olmazsa olmaz’ ıdır.

Emanet aldığımız emsalsiz doğal ve kültürel güzellikler kirlenmekte ve bozulmakta, tarihi varlıklarımız kademeli biçimde kaybedilmektedir. UNESCO yanlış uygulamalar nedeniyle Ülkemizdeki Dünya Mirası öğelerini sorgulamaktadır. Türkiye’nin birincil görsel simgesi olan Tarihi Yarımada, gözbebeğimiz Boğaziçi’nde tarihi Cemil Molla Köşkü dahi yara alabilmektedir.

Belediyelere ilaveten imar planı yapma yetkisiyle donatılmış 20 yi aşkın merkezi kuruluş pastadan payını kaybetmemek için zaman zaman birbirleriyle dahi ihtilafa düşmektedir. Imar işlerinde çok başlılık aşılamamakta, fiziki planlama sürecindearzu edilen bilimsel-sanatsal koordinasyon ve bütüncül yaklaşım yakalanmamaktadır. Imar afları kargaşayı azdırmakta, ‘bugüne kadar yapana göz yumalım, bundan sonra yapanı yakarız’ kısır döngüsünden uzaklaşılamamaktadır.

Ülkemizdeki yapıların büyük bir bölümü depreme dayanıksızdır. 1999 depremlerinden 12 yıl sonra ‘laf çok fiiliyat yok’ tur.Van depreminde yaşananlar buiddiamı bir kez daha doğrulamıştır.

Kültürümüzün ana bileşeni olan milli ve geleneksel mimari tarzımız giderek kaybolmaktadır.

Meslek odaları ile Hükümet birbirlerine zıttır. Imar hukukunda ‘bilirkişilik kurumu’ neredeyse çürümüş durumdadır. Çoğu kez gerçeği, adaleti açıkça çarpıtan teknik raporlar alınabilmektedir.

Mimarlık ve Şehircilik mesleklerinin öğrenimi ve mesleğe kabul kriterleri çağdaş ülkelere kıyasla geri kalmış durumdadır. 4 yıllık yüksek öğrenimi tamamlayan gençlerimiz imza yetkisiyle donatılmaktadır: Halbuki Mimarlık ve Şehircilik kamu güvenliğini ve düzenini, kültürel kimliğimiziilgilendiren faaliyetlerdir.Ülkemizde1 yıllık bir mimar veya mühendis ile 40 yıllık bir mimar veya mühendis aynı yetkilere sahiptir.Üniversitelerimiz her yıl binlerce diplomalı, ancak yetkin olmayan mimar, şehirplancı ve mühendisimizi piyasaya salıvermektedir. Seçkin gençlerimiz ise yurtdışına kaçmaktadır.

Küresel Isınma Sendromu ve kuraklığa karşı tedbirler gecikmektedir. Yapılı çevrede enerji israfı halen yüksek düzeydedir.

Deprem ve terör yüz binlerce vatandaşımızı bizden almıştır. Betonlar arasında tost olmuş insan görüntüleri Ülkemizin itibarını zayıflatmaktadır. Bu iki konu bugün milli meselelerimiz olmuştur ve partilerüstü bşir platformda ele alınmalıdır. Ülkemizin, terör ile savaşımda olduğu gibi, imar ve planlama alanında da kapsamlı ve radikal bir ‘Çevre ve Şehircilik Reformu’na gereksinimi vardır.

Sorunlar yumağı devasa boyuttadır. Işte bu noktada yeni Hükümet tarafından ‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ ihdas edilmesi doğru bir karardır. Umarım bu Bakanlığımızın güdümünde çevre, şehircilik ve imar alanında beklenen zihniyet değişikliği ve köklü reform başarılır ve Ülkemizin insanı uzun zamandır hasretini çektiği çağdaş, güvenli ve seviyeli yaşam mekanlarına, ihya edilmiş doğal, tarihi ve kültürel çevrelere kavuşur.

Ülkemizde bir ‘Şehircilik Bakanlığı’ kurulması gerektiğini 57. Koalisyon hükümeti sırasında yetkisiz Başbakan Başdanışmanı kimliğimle 99 depremlerinden sonra söylemiştim (ek). Bağlı olduğum Başbakan Yardımcısı Dr. Bahçeli randevu vermemişlerdi. Bu düiüncemin gerçekleşmesi tam 12 yıl aldı. Geç de olsa bu Bakanlığı nihayet oluşturan Sayın Başbakan’a acil şifa dileklerimi ve şükranlarımı sunarım. Pek tabii, isim yetmez, Bakanlığın iskeleti ve kadrosu da doğru kurgulanmalıdır.

Genelde önerdiğim proje ve stratejilerimin yetkililerce anlaşılması 10-15 yıl almaktadır. Bilişim çağında büyük depremler riski altında kıvranan Ülkemizde bu denli gecikme kabul edilemez düzeydedir.

Paylaş
Etiketler: bakanlıkmimarişehircilikSiyaset
Önceki Yazı

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası Çıkıyor

Sonraki Yazı

Bu İrade Kimin İradesi?

Prof.Dr. Ahmet Vefik ALP

Prof.Dr. Ahmet Vefik ALP

İlişkili Yazılar

Ahmet Vefik ALP (Prof.Dr.)

Orhan Kural Hocamın Hatırasına…

01 Ocak 2021
5k
Ahmet Vefik ALP (Prof.Dr.)

Türkiye’nin Deprem ile Sınavı

31 Aralık 2020
5k
Ahmet Vefik ALP (Prof.Dr.)

‘Betonarme Tabutlar’ Deprem ile Trajikomik Sınavımız..!

27 Kasım 2020
5k
Ahmet Vefik ALP (Prof.Dr.)

‘Deprem, Sel, Salgın gibi Afetler ‘Ekokent’e Tesirsiz..!’

23 Kasım 2020
5k
Sonraki Yazı

Bu İrade Kimin İradesi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap