ABD_İngiltere ve Fransa'ının Yeni Ortadoğu düzeni vizyonu son aşamasına girmiş durumda. Afganistan ve Irakın işgali ile başlayan Tunus, Libya, Yemen, Mısır'la devam eden süreçte Suriye ve İran hedef tahtasında son aşama ise tabi ki Türkiye.
İslam ülkeleri kaos içinde. Kardeş kardeşi din adına, özgürlük adına, demokrasi adına öldürüyor. Kentleri yakıyor, yıkıyor, yağmalıyor. Ama petrol zenginlikleri, birikmiş dövüzleri batınn eline geçiyor, farkında değil. Bu derece gaflet içinde olan halklar iken, Türkiye batı adına hareket ediyor. Ne acı! Yüzyıllar boyunca batıya karşı Ortadoğu'yu, Kuzey Afrika'yı koruyan, uğruna yüzbinlerce evladını feda eden Türkiye, şimdi işgalcinin yağmacının vandalistin, emperyalistin emrinde!
Türkiye Bizanslaşırken, batı, yüzyıllardır kurduğu hayallerinin gerçekleşeceğinin sevinci içinde.
ABD-İngiltere; Türkiye'de oluşturduğu İslamcı, dinci, münafık, şaşkın liboş, dönek solcu sahte milliyetçi koalisyon iktidarıyla atalarının emanetine ihanet ettirmeye yöneltmiştir.
Türkiye ve komşu ülkelerde terör can almaya devam ediyor. Ancak yeminli devşirme, dönme dinci ve ikinci cumhuriyetçiler bayram ediyor.
CHP ve MHP; Demokrasinin boynuna ip geçirmekten kurtardıklarını zannederek muhalefet yapıyormuş gözükerek ahkam kesmekten memnunlar.
İş adamları da memnun. Halk yoksullaşırken, servetlerine servet kattıkları düzenin devam edeceği için.
Sokaktaki gariban da memnun. Neden? Bir lokma ekmeğe razı olduğu için, kanaat sahibi olduğu için, fasık ve münafık mümin ayrımı yapacak bilgi ve ferasete sahibi olmadıkları için, tarih bilincinden uzak oldukları için, bilimden habersiz oldukları için,
Dikkat ettiniz mi? Yeni meclis her türlü defolu, sabıkalı suçlu tiplerle yenilendi. Son derece heyecansız, coşkusuz, ruhsuz çoğunluk.
Kimisi soruşturmadan kurtulmanın, kimisi sülalesinin ölünceye kadar nemalanacağı yere kapak attığı için mutlu ve sevinçli. Emireri tiplerden seçilenler, el kaldır indir, at imza ile salla başı al maaşına odaklandılar aynen öncekiler gibi.
Peki; jeopolitik ve jeostratejik konumu itibariyle çok yönlü politikalar uygulaması gereken Türkiye'nin bölgesel ve küresel aktör olması konusuna ilişkin bir öngörüler var mı? Yok.
Türkiye; bir psikolojik örtülü savaş ortamındadır. Irki, dini, etnik, mezhep aidiyeti öne çıkartılarak, Türkiye'nin ortak dokusu parçalanmaya başlamıştır.
Avrupalıların silahla bir türlü ele geçiremedikleri Anadolu toprakları, silahsız işgalle ele geçirilmiş bulunuyor. Yer altı ve yerüstü kaynakları, yabancılarca ele geçirilmiştir.
Siyasetçiler, aydınlar, akademisyenler, gazeteciler; yabancı ülkelerin sözcülüğüne soyunmuşlar, zihin kirliliğinde araç haline gelmiştir. Beyinler işgal edilerek Türkiye'de egemenlik kurulmuştur.
Ne yazık ki; çıkarcı liboş, dönek solcu, şaşkın milliyetçi, münafık İslamcılar, özgürlükçü, demokrat, muhafazakar kimliği altında bu gizli ve sinsi ihanet yapılanması başarılmıştır.
Batı'nın İslamı ayrıştırma projeleri yürürlüktedir. Ilımlı İslam projesi, Dinler arası diyalog projesi, Medeniyetler ittifakı altında eyaletleşme'ye adım adım gidilmektedir.
Kimliksizlerin çığırtkanlığı altında açık ve örtülü ABD'nin gizli operasyonları ile ABD işgalleri devam etmektedir.
ABD'nin darbe okulları; ülkelerde kaos meydana getirmek üzere eleman yetiştirmektedir.
ABD'nin yeni dünya düzeni senaryosu ile Dünya'yı yönetenler Haydut devlet ve batık/güçsüz devlet ayrımı yaparak kanlı vahşeti medeniyet diye sunmaktadırlar.
Batı emperyalizmine karşı dik duruşun öncüsü Türkiye'de Zihinler işgal altına alınmıştır.
Varolan savaşların teknik sahaları da geliştirilerek psikolojik yönden yıpratma veya bıktırılma yöntemi uygulanmaktadır.
Bunun içinde; Türk Milleti'nin birlik ve beraberliğini sağlayan ortak değerlerini parçalamaya yönelik operasyonlar yapılmaktadır.
Türkiye sevdalıları; ABD-İngiltere-Fransa şer üçgeninin emirerleri olan fasık ve münafık işbirlikçi tipleri tanımalı, bilmeli ve Türk Milleti'ne anlatmalıdır.
Günün Sözü: En tehlikeli insan, yalancı olan yalakalık genine sahip olan insandır.
