Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Yusuf Özkan ÖZBURUN

“Eğmeyen” ve “İtmeyen” Eğitim İstiyorum!

Yusuf Özkan ÖZBURUN Yazar Yusuf Özkan ÖZBURUN
09 Ekim 2011
Yusuf Özkan ÖZBURUN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Amerika’da sayıları milyonları bulan bilinçli anne-babaların devletin eğitim sistemlerine çocuklarına emanet etmek konusunda mevcut milli eğitime güvenmeyip kendi kişisel girişimleriyle ev okulculuğu (home schooling) yaptıklarını duymuş muydunuz?

Tek tip adam yetiştirme anlayışı üzerine kurulu kalıplanmış okul müfredatlarıyla yetinmeyip, özel müfredatlar oluşturup uygulamaları, kendi aralarında dayanışma içinde birbirlerinin çocuklarına öğretmenlik yapmaları, eğitim ve öğretimin mekanını ve pedagojik yöntemini kendi kendilerine belirlemeleri de işin cabası…

Okul ortamlarının psikolojik ve fiili şiddete açık hale gelmesi hatta bu şiddeti üretmesi, uyuşturucu ve diğer zararlı alışkanlıkların edinilme mekanları haline gelmesi, zihinsel ve ahlaki bozulmaların temelini teşkil edecek davranış kalıplarının öğrenilmesine uygun zemin hazırlaması gibi pek çok faktör de bunu (evde okulculuğu) zorunlu kılıyor elbette….

Tek tip müfredatla sisteme uygun kafalar yetiştirmeyi amaçlayan, ‘iyi insan=iyi vatandaş’ anlayışıyla bireyi mevcut resmi ideolojiye göre kodlamaya çalışan ideolojik devletler (ki aslında devletin ideolojiden arınmış bir hizmet aygıtı olması gerekir), zihinler üzerinde faşizan bir tekel kurmaya çalışırlar.

Böylece temel amacı hür düşünen, üretken bir zihne sahip çocuklar ve gençler yetiştirmek olması gereken, insan yeteneklerini sonuna kadar geliştirmeyi amaçlayan, biçimsel bilginin (iki kere ikinin kaç ettiği, Alparslan’ın Malazgirt Savaşı’nı kaçta yaptığı, suyun kaç derecede kaynadığı gibi bilgiler biçimsel bilgidir) yanında ve hatta daha fazla ahlaki erdemleri yaşayarak kavratmaya adanmış, sınırlar ötesi düşünen ve hisseden, uluslar üstü boyutta kendini ifade edebilecek, kalbi ve ruhu aşkın bilgiye açık olgun insan yetiştirmek olan Talim ve Terbiye, ‘Milli Eğitim’e indirgenir, daraltılır ve baskıcı, otoriter bir mahiyete bürünür.

Hal böyle olunca daraltılmış, açıkça olmasa da yapısı gereği baskıcı, insanı geniş anlamda donandırmak yerine kendi resmi mantığına göre şartlandırmaya militanca inanmış, insan zihnine ve duygularına çok küçük yaşlardan itibaren sistemli olarak müdahale ederek onun farklı ve üretken (creativ) yanlarını budayan, adeta yetenek ve düşünce özürlü hale getiren, ödül ve ceza, başarı ve başarısızlık anlayışını da bu zihniyet üzerine kurup eğitimden geçenleri köpeğin kuyruğunu yakalamaya çalışması gibi bir kısırdöngüye mahkum eden bir eğitim biçimi ortaya çıkar. Bu eğitim, her insan tekini ‘eğen’ ve ‘iten’ bir sisteme dönüşür… Eğitim hürleşme yolu olmaktan çıkar, daraltılmış kafalar, söndürülmüş gönüller, kısırlaştırılmış yeteneklerden oluşan bir esaret biçimine dönüşür. Bilgisi arttıkça sıkıntıları artan, öğrendikçe zihni miyoplaşan, eğitildikçe yetenekleri yavanlaşan bir kesin inançlılar topluluğu (bir tür zombiler de diyebiliriz) ortalığı kaplar. Bu tür kapalı sistemlerde okul binaları bir kışlaya ya da hapishaneye, öğretmenler gardiyana, idareciler hapishane müdürüne, pisikolojik rehberlik uzmanları da hapishane papazına dönüşürler… Temel amaç bu genç kitlenin beyinsel ve bedensel enerjisini kontrol edip gütmek olur… Sözkonusu enerjiye bir mecra hazırlayıp insani gelişim ve verim yönünde sevketmek gözlenen bir durum değildir…

Kainat ve ötesine uzanan bir boyutta düşünen, dünya kültürü olan, ahlaki erdem derinliğine sahip, yetenekleri üst düzeyde gelişmiş her insan ideolojik devletin kurmaylarını korkutur, bürokratik rejimi (demokratik rejimi değil) ürkütür, büyük sermaye sahiplerini tedirgin eder (yeteneksiz yığınlar ucuz işgücüdür çünkü ve bu vahşi sermayenin müthiş işine gelir, pazarlık gücü olmayan vasıfsız insan tipi onlar için idealdir)…

İşte bu yüzden eğitim ve toplum üzerinde devletçiliğin ve milliyetçiliğin derinden hissedildiği toplumlarda insanlar içine çekilir, üretkenlikleri biter, basit birer uygulayıcı haline gelirler. İleri düzeyde, sanat, edebiyat, düşünce ve bilim oluşturamazlar… Gündelik hayatın baskıcı çarkının dönmesine yardımcı olacak ucuz, pespaye, derinliksiz, anlık haz ve unutmaya dayalı bir ‘zanaat’ kültürü ortaya çıkarırlar… 1917 bolşevik devriminden sonra Rusya’da dünya çapında bir düşünür, edebiyatçı, bilim adamı vs.nin çıkmamasını ne ile açıklarsınız? Aynı durumu Türkiye’nin tek parti ve sonrası dönemine de uygulasanız üç aşağı beş yukarı aynı vahim manzara ile karşılaşırsınız…

Konuyu teorik düşünme biçiminde daha fazla devam ettirmemiz mümkün olduğu halde daha somut hale getirecek olursak; kanaatimiz o ki,

a) ‘Okul’ ve ‘başarı’ya bakışımızı yeniden gözden geçirip bazı köklü girişimlerde bulunmamız zorunludur. ‘Okul’un yanında ve paralelinde evin bir okul haline getirilmesi, evde daha geniş ve derin bir anlayışın çocuğa ve gence kazandırılması kaçınılmazdır.

b) ‘Zeka’ ve ‘başarı’ ilişkisinin herkese özel ve özgü ele alınması, öğrenciye (talep eden demek daha isabetlidir) özgü bir yaklaşım benimsemek daha isabetli olacaktır. Hatırlarsanız, çok kısa bir zaman öncesine kadar, (hatta hala günümüzde bile) zekanın bir sayısal bir de sözel olmak üzere iki tür olduğuna inanılırdı ve öğrenciler buna göre acımasızca kategorize edilirdi (ki halkımızın çok büyük kısmında bu anlayış bugün bile devam etmektedir). Kafası matematik ve fenne yatkın olan çocuklara aferin çekilir, adam olacak zeki çocuk muamelesi yapılır, sosyal alana yatkın olan çocuklara çoğunlukla idiot, embesil ya da moron gözüyle bakılırdı. Bu zihniyetin kıyımından geçmiş nice kuşaklar nice zeki insanlar vardır ki hadde hesaba gelmez…

c) Ödül ve ceza sistemini klasik koşullandırmanın kamçısına dönüştürüp, öğrenmek için değil not alıp sınıf geçmek ya da sınav kazanmak için öğrenen bomboş insanlar yetiştiren mevcut yapı sorgulanmalıdır…

d) Başarılı olmayı sadece yüksek puan almak, yüksek not almak ya da iyi bir üniversiteye girmeye endeksleyen, bir insanın potansiyelini açığa çıkarmasını, ahlaki erdemler kazanmasını, ruhsal ve manevi disiplin kazanmasını, yeteneklerini keşfedip geliştirmesini başarıdan saymayan mevcut algılama gözden geçirilmeli ve çocuklara bu yeni çerçevede muhatap olunmalıdır…

e) Bataklığı kurutmadan ya da yeni ziraat alanları açmadan sivrisineklerin etkin yöntemlerle öldürülmesi üzerine kafa yormanın faydasız olduğunu bilerek saydığım bu maddeler yazının diğer kısmıyla bağlantılandırılıp yeniden düşünülmelidir….

Paylaş
Etiketler: anlık hazderinliksizeğitim ve toplum üzerinde devletçiliğinKainat ve ötesine uzanan bir boyutta düşünenpespayeucuz
Önceki Yazı

Dizileri Ahlaksızlıkla Suçlamak

Sonraki Yazı

Kanserleri Önlemek Elimizde

Yusuf Özkan ÖZBURUN

Yusuf Özkan ÖZBURUN

İlişkili Yazılar

Yusuf Özkan ÖZBURUN

Modern Dünyada Aileyi Anlamak (II)

29 Ekim 2013
5k
Yusuf Özkan ÖZBURUN

Modern Dünyada Aileyi Anlamak (I)

28 Ekim 2013
5k
Yusuf Özkan ÖZBURUN

Seyyah ve Turist

26 Ekim 2013
5k
Yusuf Özkan ÖZBURUN

“Biz” Deyince ne Anlıyoruz?

11 Ekim 2013
5k
Sonraki Yazı

Kanserleri Önlemek Elimizde

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap