Evet, artık şuna net olarak inanıyorum; bu “Medya” denen, gerçekte ise tam bir “Komedya” olan bu oluşum içerisinde, sahibinden satılık veya kiralık, ya da az kullanılmış, çok kullanılmış, kelepir, ikinci el, üçüncü el, beşinci el gibi, kanları A Rh (+)’in yanı sıra, AB Rh (+), ABD Rh (+) gibi kanlara sahip kalemler var. Buna artık kesinlikle eminim.
Yahu be adamcıklar; halâ nasıl oluyor da “çözüm için müzakereler devam etmeli, kan durması için bu şart” diyebiliyor, düşünebiliyorsunuz!
Yahu be aklı evveller; Apo, PKK ve BDP tarafı, “Önce Apo’ya özgürlük ve bilahare Demokratik Özerklik” olmazsa olmaz önkoşullarını, sözüm ona çözüm için, sözüm ona barış için dayatmıyorlar mı? “Bu iki önkoşulu en başta kabul etmeniz halinde barış için, çözüm için adım atarız” demiyorlar mı?
Dayatıyorlar ve diyorlar, peki siz halâ ne diyorsunuz; “çözüm için müzakere devam etmeli, masaya oturulmalı”
O zaman bu durumda siz şunları kabul ediyorsunuz demek oluyor;
Öncelikle Apo serbest bırakılacak, hadi en azından ev hapsine tabi tutulacak. Kabul ettiniz…
“Demokratik Özerklik” kabul edilecek, bölgenin adı “Kürdistan” olacak, bölgede Kürtçe eğitim verilecek, eli silahlı PKK’lılar, “öz savunma gücü” olarak Kürdistan’ı koruyacak, Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürü, kendi aralarından ve kendilerince seçilecek. Kabul ettiniz…
DSİ’nin adı “Kürdistan Su İşleri-KSİ”, DDY’nin adı “Kürdistan Demir Yolları-KDY”, MEB’in adı “Kürdistan”da Türkiye’den Sorumlu-KEB”, TURKCELL’in adı “KÜRTCELL” v.b. gibi olarak değiştirilecek. TBMM yerine “Kürdistan Büyük Millet Meclisi-KBMM” kurulacak. Kabul ettiniz…
Apo’ya bir “Pembe Köşk” inşa edilecek ve köşk hapsindeki Apo, Kürdistan’ın en hakim tepesinde “Kürdistan Onursal Başkanı” olarak ikâmet edecek, sık ziyaretlerle köşk adeta türbeleştirilecek. Onu da kabul ettiniz…
Üstelik büyük ABDİ abi de en baştan beri bunu istiyor, tabii ki kabul ettiniz, hatta mecburen edeceksiniz…
Haa belki de size, planlanan, umut edilen, hayali kurulan “Kürdistan”da Türkiye’den Sorumlu Dışişleri Bakanlığı teklif edilecek. Eeee haydi haydi kabul ettiniz, duygusalsınız, edeceksiniz…
Dip Not; Hasların hası, Haslanım Cemal, Mine Şenocaklı’ya verdiği röportajda, bu sefer bizzat kendi ağzından bakın ne diyor, neyi kaçırıveriyor; “Apo, ancak kendisini serbest bırakacak bir çözüme ‘evet’ der, kendisini, geleceğini güvence altına alamıyorsa barışa neden ‘evet’ desin ki!”
Her şey ve Kürt sorunu denilen soruna dair salt gerçek, işte bu dip notun tam da içinde yatıyor.
Tabii ki, her zaman olduğu gibi yine varsa, aklıyla anlayana ve yine varsa, gözüyle görene…
Sabahattin Talu
sabahattintalu@gmail.com
