Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Halil DAĞ

Türkiye’de Muhafazakârlığın Kökleri ve Tarihi – V

Halil DAĞ Yazar Halil DAĞ
04 Ağustos 2009
Halil DAĞ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

5 – Eski Muhafazakârlar Yeniden İktidarda…14 Mayıs 1950–27 Mayıs 1960

Savaş bitmiş, badireler atlatılmış ama savaşın yükü İnönü’nün sırtına kalırken Amerika’nın da dünyada kazandığı cilalı imajı arkasına alarak yeni yüzlerle yen, bir hareket sahneye çıkmaya başlamıştır. Tıpkı 1920’lerde olduğu gibi, savaşın ganimetini toplayanlar yeni ganimetler için devletle “Yol Ayrımı”na gelmiştir.

Bunlar iki şey vaat ederek ortaya çıkmışlardır: Para ve din[1]. Para Amerika’dan, din ise CHP giderse zaten herkes doğrudan cennete gidecek. Böylesine iki önemli vaat doğal olarak bu yeni hareketin hem merkezden hem de taşradan inanılmaz bir teveccüh görmesine yol açıyor.

Taşra yığınları tarla takım işleri için yapılacak somut vaatlerle (Menderes köylüye gübre vaadinde bulunuyordu) ikna edilmeye çalışırken ülkemizde hep inkar edilen ruhban sınıfı da desteğini açıkça bu kesimden yana koyarak bu harekete inkar edilemez bir metafizik destek sağlamıştır. Taşradaki asıl destek ise patron – yanaşma demokrasisin aktif liderleri olan toprak sahiplerinden gelmiştir. Çünkü bu kesim 1945 Toprak Reformu ile görmeye başladığı korkulu düşle yaşamaktansa uyanık kalmayı tercih etmiştir. Kentli destek ise 1947 İstanbul İktisat Kongresi sırasında İnönü ile yollarını ayırma kararı alan, Bayar’ın da eski avenesi olan kent burjuvazisinden gelmiştir.

Artık bir kurtarıcı olarak algılanan DP, “Evdeki çirkin karıları bile güzelleştirebilecek bir mucize olarak karşılanmıştır”.

İktidar atı delişmendir, binmesini bilmezsen üzerinden çabuk atıverir seni. Hal böyle olunca saadet yılları uzun sürmez. Ancak bunu kesintiye uğratan müdahalenin de Amerikan menşeili olması ve parlamenter sisteme geçilmiş olması halkın manipülasyonlarla kitlesel olarak sağ kesimin taraftarlığı için her zaman yeterli bir zemin sağlamıştır.

Sonuçta Menderes ile başlayan sağ iktidarlar dönemi artık dinin alenen bir siyasi meta olarak kullanıldığı bir dönemdir. Bunu kaybedilen iktidarın geri kazanılması için sağ siyasetçiler, bir silah olarak kullanmaktan hiçbir zaman haya etmemişlerdir. Elbette ki siyasi söylemini buna göre kurgulamayanlar da vardır. Ancak Türkiye’ye Amerika’yı bir daha çıkarılamaz biçimde getirenin bile din ögelerini bu denli kullanması ancak ve ancak merkezdeki sofradaki pozisyonun yetersizliği ile açıklanabilir. Her ne kadar bu şu an için kısır bir izahat gibi görünse de 1950’den sonra gelen tüm sağ iktidarlar Amerikancıdır ve hepsi içerde halka karşı dindar bir kimlikle yaklaşmıştır. Ülkemizin ruhban sınıfları da alttan alta kendileri için tek kurtarıcı olarak gördükleri bu kesimin dışındakileri ısrarla “dinsiz ve kafir” olarak göstermişlerdir. Bunun her ne kadar somut bir belgesi olmasa da halkın içine yerleşmiş olan düşüncelerin aslında hedeftekilerden ziyade propaganda merkezleri ile ilgili olduğu açıktır.

Hazır Amerika demişken; sağ iktidarlar, Amerika ve Türkiye’deki muhafazakârlık üzerine bu çerçevede bir şeyler söylemek gerekir.

Dini kurtaran, ülkeye ve vatandaşa dinini geri getiren DP, mübarek dinimizle birlikte bize bir de hediye sunmuştur: Amerika.

Menderes, Türkiye’yi Küçük Amerika yapma vaadi ile gelmiştir ama Türkiye’yi ancak Amerika’nın 51. eyaleti yapabilmiştir. Böylesine dindar bir iktidarın içine düştüğü bu paradoksu anlamak zordur. O dönemlerde “modern batılılık” CHP söylemi olduğu için CHP “batıcı, gavur, dinsiz” gibi suçlamalarla halkın gözünden düşürülürken batıya ilişkin bir çok şey varsa Menderes döneminde Türkiye’ye sokulmuştur. Bu dönem, Türkiye’de en büyük yolsuzlukların olduğu dönemdir. 1930’larda milletin dişinden tırnağından artırdığı paralarla kurulan milli ve stratejik kuruluşların devre dışı bırakılması da yine bu dönemdedir. Mesela o dönemde henüz dünyada pek örneği olmayan Rüzgar Tüneli[2], 1947 yılı bütçesinin üçte biri gibi bir paraya tamamlanmıştır. Ancak Amerika istemediği için bu tesis asla faaliyete geçirilmemiştir. Nuri Demirağ gibi önemli bir girişimci Menderes Döneminde türlü desiselerle iflas ettirilmiştir. Tek kusuru ise Amerika’nın Türkiye’ye satmak istediği uçakları Türkiye’de yapmak için bütün servetini ortaya koyarak uçak fabrikası yapmak istemesidir. Bir diğer örnek ise; Amerika’nın petrol ve otomotiv sanayisine Türkiye’de Pazar yaratabilmek için ulaştırma sektöründe demiryolu stratejisinden vazgeçilmesidir. CHP, Menderes’e 7.381 km demiryolu teslim etmişken Menderes on yılda sadece 224 km demiryolu yapmıştır. Yine Menderes’ten bu yana Türkiye’yi yönetmiş olan sağ iktidarların tamamının yaptığı demiryolu toplamı 1950’den 2000’lere kadar sadece 1000 km civarındadır.

 


[1] Din demişken; o dönemin dini ögeleri samimiyetle öne çıkaran asıl partisi Mareşal Fevzi Çakmak’ın lideri olduğu Millet Partisi’dir. Ancak Paşa, siyaseti o kadar da iyi bilmediği için parayı vaat etmeyi akıl edemiyor. Ayrıca Paşa’nın, 1950 seçimlerinden 40 gün kadar önce hakkın rahmetine kavuşması cenazesinde onbinler toplanmasına karşın MP’ye değil DP’ye oy getiriyor. Kaderin bir cilvesi denecek bu durum aslında derslere konu olacak kadar da ilginçtir.

[2] Rüzgâr Tüneli; uçakların hem uçuş testi yapması hem de yeni uçak modellerinin geliştirilmesi için tamamen yerli tasarımı hedefleyen bir projedir. Bu ve bunun gibi bir çok stratejik hamle DP tarafından akamete yıpratılırken Türk Ordusu için NATO standardı gibi abuk bir uygulamaya geçilmiş ve Türkiye’nin bağımsızlığı ve milli ekonomisi için hesap edilemez derecede önemli olan savunma sanayisi çökertilmiştir. Bedelini de Johnson Mektubu ve Kıbrıs Harekâtı’nda ambargo yemek şeklinde ödememizin ardında ancak 1975’te ASELSAN’ın kuruluşu ile yeniden bir şeyler yapılır olmuştur.

Paylaş
Etiketler: amerikaCHPDPMenderesToprak ReformuYol Ayrımı
Önceki Yazı

Memleketim

Sonraki Yazı

Mersin-Antalya Karayolunu İzah Edebilen Biri Var mı?

Halil DAĞ

Halil DAĞ

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Halil DAĞ

Türk Rus İlişkilerinde Enerji Jeopolitiği

02 Kasım 2013
5k
Halil DAĞ

Bahçeli’nin Mübarek Elleri

25 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi Sendromu ve Siyasette Ufuk Çizgisi Sorunu

24 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi’nin Gençlerini Anlamak…

23 Ekim 2013
5k
Sonraki Yazı

Mersin-Antalya Karayolunu İzah Edebilen Biri Var mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap