Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Zekiye Seda SÖNMEZ

Dokuz Eylül Anısına Üç Kılıç!

Zekiye Seda SÖNMEZ Yazar Zekiye Seda SÖNMEZ
10 Eylül 2011
Zekiye Seda SÖNMEZ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sakarya Savaşı’ndan sonra Buhara Hanlığı Ankara`ya üç kılıç ve üç Kuran-ı Kerim yollamıştı.

Kılıçlar, zaferleri, Kuran-ı Kerimler ise bu zaferlere olan inançları simgeliyordu. Buhara Hanlığı, kılıçlardan birini İnönü kahramanı İsmet Paşa`ya, diğerini Başkomutan Mustafa Kemal`e, üçüncüsünü ordu ve halk içinde kurtuluşun simgesi olan İzmir`e girecek ilk komutana verilmesini istemişti.

Çünkü, Birinci Dünya Savaşı kaybedilmiş, ordu teslim olmuştu. Ancak İzmir`in işgali bütün bunların ötesinde uyuyan devi uyandırmış, halkın zafere ve kurtuluşa olan inancını güçlendirmişti.

Yunan işgali ve sonrası yaşanan vahşet, her Türk’ü derinden yaralamış, İzmir adeta kurtuluşun bir simgesi haline gelmişti.

İşgalin son günleri için tarihe not düşmek gerekirse, bir milletin doğuşu ile hesapları “Sakarya’dan” dönenlerin hezimeti ile İzmir’de yaşananlar anılacaktır.

Eylül ayının ilk günleri, sonbaharın başladığı ılık akşamlarda, Yunan ordusunun Afyon ovasında başlayan hezimeti İzmir bar ve eğlence yerlerinde kimsenin inanmadığı bir dedikodu şeklinde dolaşmaya başlamıştı. Kimilerine göre bu; taktiksel bir geri çekilme, kimilerine göre ise Yunan askerlerinin bir zaferiydi.

Türk süvarileri, taarruzun başından itibaren, Yunan iletişim hatlarını hedef almış, birlikler arasındaki irtibatları yok etmişlerdi. İrtibatsızlık, Küçük Asya Ordusu Karargâhı ile ana ast birlikleri olan A, B ve C kolorduları arasında da olmuştu. Bu nedenle savaşın cereyan tarzı İzmir`de bulunan ordu karargâhına ve Atina’da bulunan merkez karargâha tam olarak ulaşmamıştı. Yunan birliklerinin ellerinde bulunan telsizlerde uzun zamandır kullanılmamasından dolayı ya arızalı ya da yeterince güçlü değildi. Eylül ayının başında, Orta Anadolu’nun batısında yaşanan çarpışmaların şiddeti, sahil şeridine ulaşmadan kayboluyordu. İşin ciddiyeti, cepheden firar eden ve geri çekilen askerlerin kıyı şeridine doğru takatsizce gelmeleriyle anlaşılmaya başlanmıştı.

7 Eylül sabahı, Rum mültecilerin limana doğru gidişleri artmıştı. Her yerde bir bilgi karmaşası vardı. İç kısımlardan; Alaşehir, Manisa ve diğer şehirlerden gelenler, olayları hep farklı şekillerde anlatıyorlardı. Hepsinin ortak düşüncesi, bezgin ve yıpranmış Yunan ordusunun, Türk süvarilerinin takibini geciktirmek için geçtikleri her yeri ateşe verdikleriydi. Önceden hazırladıkları gaz ve benzin bidonlarıyla yakabilecekleri her şeyi tutuşturuyorlar ve kül ediyorlardı.

8 Eylül 1922 akşamı, Nif Kazası ve köyler yanıyordu. Mustafa Kemal Paşa, yanındakilerle Nif’e gelip, Belkahve üzerinden İzmir’i seyrederek kahve içerken yanındakilere “…bu güzel şehre bir şey olsaydı, çok üzülürdüm” demişti. Uzaktan gelen silah seslerine rağmen çok güzel gözüküyordu.

8-9 Eylül, uzun bir bekleyiş gecesiydi. Yunan Ordusunun çözülüşü sonrasında, kaçkın Yunan askerlerinin, iç bölgelerden sökülerek perişan biçimde denkleri ve taşıyabildikleri diğer malları ile İzmir sokaklarını dolduran perişan Ortodoks halkının kente akışı sürüyordu. Kentte heyecan, korku son haddine ulaşmıştı. Bir boşluk yaşandığı açıkça ortadaydı. Türk Ordusu henüz gelmemiş, Türk idaresi de henüz kurulmamıştı. Belli yerlerde, Rum sivillerce ve onlara destek veren bazı kalıntı Yunan artıklarıyla direniş noktaları oluşturulduğu, kimi yerlerde de bu yönde çabalar olduğu biliniyordu.

9 Eylül sabahı, şehrin depolarını koruyacak kimse olmadığından, sokaklarda kucaklarında kasalar, çuvallar taşıyan insanlarla dolmuştu. Bugün yağma günüydü. Kocaman un çuvallarını taşımak için en zavallı hayvanlar ve perişan arabalar bile kullanılmış; zeytinyağı fıçıları yuvarlayarak götürüyorlardı, akla gelebilecek en ufak bebek arabasına bile şeker kutuları yığılmış, kadınlar, erkekler ve çocuklar bulabildikleri her şeyi yüklenmişlerdi. Yağmayı yapanlar sadece ufak tefek suçlular değillerdi; zengin, fakir herkes kendisine bir şeyler aşırıyordu. Bu gıda maddelerinin Türklerin eline geçmesindense, kendilerinde kalmasının daha iyi olacağını söyleyip, kendilerince bir bahanede bulmuşlardı.

Yüzbaşı Şerafettin, müfrezesinin başında İzmir’e girmişti. Böylece, dönemin tanığı bir gazetenin haberine göre; “askerlerimiz, 9 Eylül sabahı saat 10.30’da İzmir şehrine galip olarak girmişlerdir.

Türk süvarilerinin şehre girişi, buna tanık olan herkeste asla unutamayacağı bir görüntü bırakmıştı. ‘Süvarilerin siyah kalpakları üzerinde kırmızı hilal ve bir yıldız işlenmişti; atları çok bakımlıydı ve uzun, ucu kıvrık kılıçları vardı. Tek kollarını havaya kaldırarak, “korkmayın! korkmayın!” diye sesleniyorlardı. At binmiş ve İzmir rıhtımından geçen bu birlikleri gören herkes, eğer askerî konuda az, çok bir bilgi sahibiyse, bunların sadece asker değil; hayranlık duyulacak subaylar tarafından eğitilen, çok iyi askerler olduklarına şahitlik edebilirlerdi.

Süvariler Alsancak sokaklarında ilerliyorlardı. Sanki düşman bir kentte girmiş gibilerdi. Kapılar, pencereler sıkı sıkıya kapatılmıştı. Sokakların arasında öbek öbek denk yığınları arasında Rum mülteciler vardı. Firar etmiş Yunan askerleri ya kılık değiştirmiş bu gruba karışmış ya da silahlarını atarak ne yapacaklarını şaşırmış halde, oraya buraya dağılmışlardı. Şaşkın ve yılgındılar.

Yüzbaşı Şerafettin Bey, Alsancak`a girişini; “9 Eylül sabahının ilk saatlerinde Alsancak sırtlarında idik. Artık Akdeniz’i kucaklamış bulunuyorduk.” “Sokaklar Rum muhacirler, içi eşya dolu arabalar, hayvanlar, silahlı ve bombalı sivil, asker binlerce insan sürüleriyle doluydu. Biz bunlarla hiç meşgul olmayarak yıldırım hızıyla yalın kılıç geçip gidiyorduk.” diye anlatmaktadır.

İzmir kurtulmuş ve Yüzbaşı Şerafettin Bey, Üçüncü Kılıcı almayı hak etmişti. Türk Halkı ve tüm Anadolu, 3 yıl 3 ay süren esaret zincirini kırmış, haklı savaşının son limanına gelmişti.

Vatan size minnettardır…

Paylaş
Etiketler: KentSiyaset
Önceki Yazı

Türk Olup İngiliz Yazmak: İskender

Sonraki Yazı

Hukukta Aldatılmak, İhanete Uğramak!

Zekiye Seda SÖNMEZ

Zekiye Seda SÖNMEZ

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Zekiye Seda SÖNMEZ

Anı

11 Aralık 2013
5k
Zekiye Seda SÖNMEZ

Yoksulluk Üzerine Bir Reçete!

11 Eylül 2011
5k
Zekiye Seda SÖNMEZ

Çıldırmaya Az Kaldı!

29 Nisan 2011
5k
Zekiye Seda SÖNMEZ

Sınavla Çalınan Gelecekler

15 Nisan 2011
5k
Sonraki Yazı

Dünyayı Korkutan Virüs!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap