Bunlar mı terörle mücadele edecek?
Terörün anladığı dil vardır ve dünyada herkesin bildiği ve uyguladığı yöntemlerdir. ABD terörle nasıl ve ne şekilde mücadele ediyor. Diğer ülkeler nasıl mücadele ediyor açık değil mi?
Yandaş yalakalara, şarlatanlara hiç dikkat ettiniz mi? PKK’nın mali durumuna, bürokraside ki yerleştirmelere, ihalelerin verilmesine ilişkin konularda yazıp çiziyorlar mı?
PKK bağlantılı kişilerle ilgili neden dinleme yapılmadığından bahsediyorlar mı?
Her ülkenin terörle mücadele yöntemlerini yazıyorlar mı, konuşuyorlar mı?
Bahsetmezler, yazmazlar. Neden? Çünkü, nemalanıyorlar. Neden? Çünkü Başta ABD, AB ve İsrail’e işbirlikçilik karşılığı üç beş dolara satılmışlar.
Bağımsızlık, egemenlik, güçlü, kalkınmış, etkin ve saygın Türkiye diye bir dertleri yok.
Çünkü; gözleri kör, kulakları sağır, kalpleri mühürlü, münafık tayfasından ne beklersiniz ki?
Milletvekili seçilerek serbest bırakılmıştı. O şimdi milletin maaşını alıyor. Yandaş, Candaşlara göre terörist değil, terör örgütü üyesi değil. İşbirliğinin doğal sonucu değil mi?
Milletvekilleri bölgeye gidip her türlü tahriki yapacak ve dokunulmazlık zırhıyla korunacak. Peki kim koruyor bunları?
Kırsal alanda terörle mücadele eden ve sürekli şehit veren askerler neyle suçlanıyor? Terör örgütü kurmak, üyesi olmak. Artık PKK terör örgütü, PKK’lı terörist konuşulmuyor. Ya ne konuşuluyor? Askerler, akademisyenler terörist terör örgütü üyesi olarak konuşuluyor. Böyle bir çelişkiyi siz dünyanın neresinde görürsünüz ki!
Avrupa’nın her ülkesinde, askerinin Taliban tarafından öldürülmesi üzerine solcusu, sağcısı, milliyetçisi, liberali, papazı, eşcinseli ile ayağa kalkıyor. Ya Türkiye’de ne oluyor? Terörle mücadele edenler bir yolla etkisizleştiriliyor suçlu ilan ediliyor. Her orduda görülebilecek
yanlışlıklar abartılarak kamuoyuna sunuluyor, Terörle mücadele eden askerler üzerinde asimetrik savaş yöntemi ile moraller bozuluyor.
Siz hiç; ABD, İngiltere veya başka batılı işgalci ülkelerin akademisyeninin, yazar çizer takımının kendi askerini suçladığını eleştirdiğini gördünüz mü? Duydunuz mu?
Kendi ülkesinde terörle mücadeleyle ilgisi olmayan iktidar gitmiş Kafkasya da ya da diğer bölgelerde arabuluculuk yapıyor. Dimyada pirince giderken evdeki bulgurdan olmak gibi bir deyiş var.
Anlaşılan Türkiye içteki çoğu şeyi kaybediyor ama ne gam. Sayısı unutulan yurtdışına giden cumhurbaşkanı, sayısı belirsiz seyahat eden başbakan ABD adına arabulucu elçilik görevlerini yapıyor ama milletin elçiliğini yapıyorlar mı? Yapıyorlar. Ama nasıl? Halkın hoşuna giden, yardımlar, görüntü ve sözler, o kadar!
Bakın; siyaset kurumu kendi içini temizleyebiliyor mu? Milletvekillerine sorun bakalım ne cevap verecekler?
Meclisin yarısının dokunulmazlık dosyası bulunuyor. Dosyalarında ne ararsanız var. Hırsızlık, kalpazanlık, görevi kötüye kullanmak, terör örgütü üyeliği gibi.
Halka ne kadar büyük hizmet ettiklerini anlatıyorlar. Hangi hizmetse bu?
İş alanı yaratacak yatırım yaptılar mı? Var olan devasa şirketleri yok pahasına yabancılara satmaktan başka ekonomiyle ilgili örnek gösterilebilir mi?
Yapılan yollar, evler, binlerce yıldır yapılan olağan işlerden değil mi? Bunlarla övünülür mü?
Tutturmuşlar yeni anayasa. Peki yeni anayasa ile ne değişecek? Değişecek olan Türk Milletinin birlik ve beraberliğinin parçalanması. Etnik ayrışma, federatif yapı. Yani Yugoslavyalaşma.
Sorulması gereken sorular bunlar. Gerisi lafı güzar.
Günün Sözü: Milletine yüz çevirenin akibeti için tarih, bir aynadır.
Nurullah Hocam bunlara ben milletvekili demiyeceğim. Kendilerini milletin efendisiymiş gibi gösteren bu ihanet kurtlarına denecek iki kelime var o da ihanetin bekçileridir. Dağdan meclise inan meclis eşkiyaladır.
İki kelimeyi bir araya getiremeyen bu ihanet kuşları mecliste sevmedikleri ve sevemedikleri Türk halkının ata kanlarıyla alınan topraklarının temsil edildiği yerde at koşturabilecek kadar geniş haklara sahip olduklarıdır.
Bizim haklarımız savunulmuyor, bağımsız değiliz diyen bir üç beş çapulcu hala bağımsızlık safsatalaryla milletin kafasını karıştırıyorlar. Varsa yoksa kendi çıkarları doğrultusunda yürüyen bu eşkiyalara inananlara diyecek kelime çok ama diyemiyorum. Bazen susmak ve söylemek en güzel cevap olsa gerek.
Kim koruyor derkn hocam onların koruyucuya ihtiyaçları yok ki en çok konuşan onlar, en çok öldüren ve kanlı elllerini meclis masalarına süren de onlar, en çok sorun çıkaran da onlar.
Peki buna izin verenlarin koyunlardan farkı ne evet bir farkı var; koyununun etinden, sütünden ve derisinden yararlanılır ya diğer koyun türü bakan kördür işte….
AKIL EN BÜYÜK NİMET AMA BİR ŞEKLİ VE ŞEMALİ OLMAZSA NE YÜZÜNE BAKILIR NE DE NİMETTEN SAYLIR.
SAYGILARIMLA KALEMİNİZE SAĞLIK..