Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Selami Saygın

CHP’nin Kriz Nöbeti

Selami SAYGIN Yazar Selami SAYGIN
05 Temmuz 2011
Selami Saygın
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Seçim döneminde siyasilerin biri birlerini ağır şekilde suçlamalarının yol açtığı gerginlikler bitmeden CHP ve BDP’nin (belki PKK demek daha doğru olur) TBMM’yi boykot etmesiyle birlikte yep yeni bir sorun daha ortaya çıkmış oldu.
28 Haziran 2011 Salı günü TBMM’de milletvekillerinin yemin törenine CHP katılmadı. Daha doğrusu öyle yaptı gibi. CHP’li milletvekilleri TBMM genel kuruluna geldiler. Oturdular. Ama sıraları gelip adları okununca kalkıp yemin etmediler. CHP’den İzmir adayı yapılan Mustafa Balbay ve Zonguldak adayı yapılan Mehmet Haberal milletvekili seçildikleri halde, yargılandıkları mahkemece Salı verilmedikleri, TBMM’ye gelemedikleri için CHP’de onlar serbest bırakılıncaya kadar böyle bir eylem kararı almıştır. Aslında bu kararı nasıl ve nereye kadar CHP’nin uygulayabileceği kuşkuludur.
CHP’nin milletvekillerini Salı vermeyen İstanbul Özel yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesidir. Ama CHP, mahkemenin kararı için mahkemeyi protesto etmek yerine TBMM’yi protesto ediyor. Halbuki kararı alan TBMM değil mahkemedir. CHP’liler protesto edilecek adres konusunda derin bir kafa karışıklığı içinde görünmektedirler.
CHP protestosunun TBMM’ye taşınması Salı verilmeyen milletvekilleri bakımından da tutarlı değildir. Çünkü bu şahıslar AKP’li hükümeti devirmek, AKP’nin çoğunluğu oluşturduğu TBMM’yi feshetmek yani askeri bir darbe ile demokratik düzeni yıkmak iddiası ile yargılanmaktadırlar. CHP’nin sahip çıktığı bu milletvekillerinin darbe yaparak kapatmaya çalıştıkları/amaçladıkları TBMM’ye gelmeleri ahlaki bakımdan da sorunludur. Kapatmak istedikleri TBMM’ye gelerek oranın ayrıcalığından dokunulmazlığından yararlanmaya çalışmaktadırlar. Bu aynı zamanda bir iki yüzlülük örneği değil midir?
Halbuki AKP hakkında kapatma davası açıldığında, Balbay, “mahkemeler ulusal egemenliğin bir parçasıdır” diyebilmiştir. Diğer parçası da TBMM olmalıdır her halde. Şimdi ulusal egemenlikten bir parça saydığı mahkeme kararlarına karşı diğer ve önemsiz saydığı parçaya TBMM’ye sığınmaktadır. Bu durumu iki yüzlülük kavramı ile de açıklamak çok zor olacaktır. CHP ise zaten böylesi rejime karşı darbe sanıklarını milletvekili yaparak hukuka karşı bir hile yolunu tercih etmiştir. Yıllarca dokunulmazlığı savunan, TBMM deki milletvekillerinin de her vatandaş gibi kolayca yargılanabilmesini hukuk devleti olmanın, demokrasinin bir gereği diye tekrarlayan CHP şimdi iki darbe sanığının yargılanmasını engellemeye çalışarak, hukuk devleti gibi bir amacının olmadığını her halde ortaya koymuş olmaktadır.
CHP ve onun gönüllü milisleri gibi davranan doğan medyası 12 yıl önce seçilmiş olan Merve Kavakçı’nın hiçbir mahkumiyeti ve hakkında hiçbir mahkeme kararı yokken milletvekili yemini edememesi için nasıl büyük bir meydan savaşı vermişlerdir. Barış ve Demokrasi yanlısı diye lanse ettikleri Bülent Ecevit’in eş güdümünde (şimdi çoğusu Kılıçdaroğlu’nun yanında CHP’li olan Emrehan Halıcı, Tayfun İçli gibi) Merve Kavakçı’nın milletvekili yemini etmesini engelleyerek, halkın iradesini hiçe saymışlardı. Ulusal egemenliğe zerre kadar değer vermediklerini göstermişlerdi. Ancak bu işler zaten insanlar arasında dönüp duran bir haldir. Dün Merve Kavakçı’ya yaptıkları günümüzde kendi başlarına gelmiştir.
Şimdi CHP seçtirdiği milletvekillerinin TBMM’ye gelemeyişinin sorumlusu TBMM imiş gibi orayı boykot ederek, aslında orayı etkisiz hale getirerek AKP’nin aldığı % 50’lik oy oranını işe yaramaz hale getirmeye yönelmiştir. Bunun önemli ama bir o kadar da derin bir kurmay planı olduğu söylenebilir. CHP TBMM’de yok diye, TBMM çalışamaz duruma gelirse böylece AKP’nin aldığı % 50’lik oyda hiçbir işe yaramamış olacaktır. CHP darbe sanığı seçtirdiği milletvekillerini, AKP’ye kurtarma ısrarında bulunarak insan aklına karşı bir işe daha yönelmiştir. AKP kendisinin çoğunlukta olduğu TBMM’ye karşı darbe girişiminde bulunanları mahkeme kararından kurtarırsa kendi varlığına karşı gelmiş olacaktır.
CHP’nin TBMM’de yemin etmeme, genel kurul çalışmalarına katılmama gibi boykotunu uzun süre devam ettirmesi çok zayıf bir ihtimaldir. Yemin etmeyen, TBMM genel kurul çalışmalarına katılmayanların milletvekilliklerinin yasal dayanağı ve meşruiyeti sorgulanacaktır. Bir süre sonra milletvekili olmadıklarına belki TBMM karar verecektir. Böyle bir sonuçla karşılaşmayı bütün CHP milletvekillerinin isteyeceği hiç te inandırıcı değildir. CHP eninde sonunda TBMM’ye gelecektir. Şayet gelmezse, ana muhalefet partisi olma durumunu bile iki darbe sanığı için terk etmiş olacaktır. Ki bu durum o iki sanığın Ergenekon grubu içindeki yerinin çok yukarılarda olduğu bu yüzden CHP ile de hiyerarşik bir ilişki içinde oldukları görüşünü kuvvetlendirmiş olacaktır. CHP’nin uzun süre TBMM dışında kalarak yeni bir erken genel seçime veya bir ara seçime yol açabilmesi ise siyaseten onu daha büyük yenilgilere uğratabilir.
CHP’nin TBMM’yi etkisiz hale getirme çabası AKP’nin kararlılığı kadar MHP’nin tutumu da büyük ölçüde tayin edici olmuştur. Oysa AKP yönetimi ve ona yakın olan bazı çevreler MHP’nin 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde baraj altında kalmasını ne kadar çok istemişlerdir. MHP’yi % 10’luk baraj altında gösteren haberler bu çevreleri ne kadar mutlu etmiştir. Şimdi ise AKP’nin aldığı % 50’lik oy oranı büyük ölçüde MHP’nin TBMM’de bulunması ile işlevsel olabilecektir. AKP yöneticilerinin ve medyada onu sahiplenmiş görünenlerin bu sonuç karşısında geçmişteki tutumlarını yeniden bir vicdan muhasebesi ile gözden geçirmeleri gerekmektedir. Çünkü MHP’de CHP ile birlikte hareket etseydi AKP’nin durumu giderek daha vahim bir hale dönüşürdü.
MHP’nin büyük bir dikkatle Ergenekon-balyoz adı verilen hükümet darbesi girişimlerinin dışında kalmaya, darbecileri korumamaya özen göstermesine rağmen genel seçimlerde bu sanıklardan birisi olan Engin Alanı İstanbul’dan milletvekili seçtirmesi bu tutumuna gölge düşürmüştür. Engin alan’ın MHP’den milletvekili seçilmesi ister istemez bu isim aracılığı ile de olsa giderek MHP’yi de Ergenekon-balyoz gibi darbe girişimlerinin tarafı durumuna getirecek bir içeriğe sahiptir. Halbuki o alanın sahibi (Engin Alan’ın MHP’de olmasına rağmen) CHP’dir. O alanda MHP’nin de boy göstermesi varlık nedenlerine aykırı olacaktır. Giderek MHP’yi CHP’lileştirebilecektir.
YSK’nın akıl almaz çelişkilerle önce BDP’nin adaylarını yasaklaması, sonra özel bir hukuk
“Habur Hukuku” uygulayarak izin vermesi, seçimlerden sonra Hatip Dicle’ye önce milletvekilliği mazbatasının verilmesi sonra 22 Mart 2011’de aldığı cezanın Yargıtay tarafından onaylanmışlığı gerekçe gösterilerek Hatip Dicle’nin milletvekilliğini iptal etmesi yeni kaos ortamının bahanelerinden birisini daha oluşturmuştur. Bu olayın akılda kalan taraflarından birisi ise 2008’de Diyarbakır’da bir dershane önünde PKK’lıların patlattığı bomba sonunda ölenlerden birisi olan liseli Murat Şahin’in annesi Oya Eronat’ın iptal edilen Hatip Dicle yerine AKP’den 6. sırada milletvekili seçilebilmiş olmasıdır.
BDP’den seçilen KCK sanığı beş milletvekilinin de mahkeme tarafından Salı verilmeyişi üzerine BDP’li milletvekilleri de TBMM’ye katılıp milletvekili yemini etmediler. Hatip Dicle ile birlikte bütün milletvekillerinin Salı verilmesine kadar bu boykotlarını sürdüreceklerini ilan ettiler. Bu hengamede üzerinde yeterince durulmayan iki olay vardır ki bunlardan birisi Diyarbakır/Hazro ilçesi AKP’li Belediye başkanı fetüllah Mehmetoğlu’nun oğlu PKK’lılarca kaçırılmasıdır. Kaçırılma olayından birkaç gün sonra Mehmetoğlu elbette AKP’yi suçlayarak ondan istifa etmiştir. İstifasından birkaç gün sonra da oğlu PKK’lılarca serbest bırakılmıştır. Böylece PKK’lıların nasıl bir siyasi çizgi takip ettikleri bir kere daha ortaya çıkmıştır. Hazro vb yerlerdeki seçim sonuçlarının bu yüzden inandırıcılık değeri hayli düşüktür. Çünkü oralarda PKK’ya rağmen oy vermek, seçilmek ve seçildiği yerde kalmak kolay değildir. İkinci haber ise artık BDP’li (veya PKK’lı) milletvekilleri haftalık grup toplantılarını Diyarbakır’da yapacaklarmış. Diyarbakır Türkiye’nin 81 ilinden birisidir. Türkiye’nin hemen her ilinde milletvekilleri toplanabilir. Ancak PKK çevrelerinden oluşan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) diye bir garip örgüt ve onun meclisi olduğu söylenen heyet ısrarla toplantılarını niye Diyarbakır’da yapmaktadır? Diyarbakır’ı kendileri için fiilen ikinci (belki birinci demek daha doğru olur) bir başkent durumuna getirmeye çalışmaktadırlar. Hükümet çevreleri ise her halde bu tür olayları turistik içerikli gördüğünden olmalı ki her hangi bir itirazda bulunmayı gerekli görmemiştir.

Paylaş
Etiketler: akpCHPCHP'nin Kriz NöbetiMERVE KAVAKÇIMHPtbmm
Önceki Yazı

Madımak’tan Başbağlar’a Yanan Biz Olduk

Sonraki Yazı

Aydınların Sorumluluğu

Selami SAYGIN

Selami SAYGIN

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Selami Saygın

Kadının Yeri Ne Oldu?

24 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

Kerbela Faciası

10 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

İç Savaşın Başlaması

26 Kasım 2012
5k
Selami Saygın

Kalpak

08 Kasım 2012
5k
Sonraki Yazı

Aydınların Sorumluluğu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap