Ümraniye’deki Ucubeler

Güneşli bir pazar sabahıydı.. Ümraniye’de büyük değişiklikler olduğunu duyuyordum ve merak ediyordum.Aslına bakarsanız IGDAŞ anadolu bölgesi müdürlüğünün binasının yıkılmas aşamasına tesadüfen tanık olmuştum. Deprem görüntülerini hatırlattığı için bir parça içim burkulmadı değil.. Bu manzarayı bize seyrettirmek zorundalar mı, diye kendi kendime sormuştum. Yani etrafına bir şey çekilmesi mümkün değil miydi acaba?
Binanın yıkılıp altına otopark yapılacağını, üzerinin ise geniş bir park alanı olacağını biliyordum.

Minibüsten inip, yeni yapılan park alanını görünce şok oldum. Önce acaba Kars’taki ucube heykelin parçalarının buraya getirip yeni ucubecikler mi diktiler diye düşündüm. İnanılmaz çirkinlikte dört beş tane alçıpan dikdörtgenlerden oluşan geometrik şekiller vardı. İnsan mı robot mu hiç bir estetiği olmayan şeyler Ümraniye’nin ortasında duruyordu. ve alabildiğine beton zemin… Büyük dev bir ekran… Orta da küçük bir toprak parçası birkaç çiçek… Parkın bütün çevresini koyulan banklar.. Etrafıma bakınıp bu estetikten yoksun bomboş alanda “bu ne ya?” diye takılmış plak gibi defalarca söylenip durduğumu fark ettim.

Gözlerime inanamadım. Bu koskoca alan bu şekilde mi değerlendirilebildi ancak? Koridor halinde arnavut kaldırımları koyulsaydı yanlarına o koridoru takip eden bir karış toprakta bile yetişebilecek çiçeklerle ekilseydi sağa sola küçük fideler dikilseydi, olmaz mıydı? Büyük şehir belediyesinin park ve bahçeler konusunda ne kadar güzel işler çıkardığını görürken Ümraniye belediyesi beni bu konuda hayal kırıklığına uğratmıştı.. Bu hayal kırıklığı ile yolumu devam ederken, Çiftlik sokak görüntüsü az evvel düşündüklerimi alt üst etti. İşte bu! deyiverdim.

Trafiğe kapatmışlar ve arnavut kaldırımı döşemişler tüm sokağı.. Sadece bu değil elbette. Sokağın tam ortasına görselliği harika diktörtken havuzlar, yanlarına rengarenk çiçekler küçük tahta köprüler… Ümraniye’de olduğunuzu unutturan bir manzara.. Sokağa bakan tüm binaların altındaki dükkanların tabelaları aynı şekilde yaptırılmış. Hepsi birbiri ile fevkalade uyumlu… ve tüm evlerin balkonlarında uzun kiremit rengi saksılar… ama malesef içlerinde plastik çiçekler! Bunları da mı belediye koydurdu, diye kendi kendime sormak yerine (ki aslında çok aşikar çünkü tüm balkonlar sokak boyunca aynı saksı ve çiçeklerle dolu) başıma kaldırdığımda gördüğüm bir ev sakinine soruyorum.

Kafasıyla onaylıyor beni… Güleyim mi ağlayayım mı durumaları… Neden plastik çiçek? Yani Ucubelerden geçip cennet bahçesinde yürüdüğümü hissettiren bir sokakta gezerken plastik çiçek görünce rüyadan uyanmış oldum. Hani maliyetini mi düşündüler diyecem, bütün yapılanların yanında bunun maliyeti ne olabilir ki, diye soruyorum yine kendime…
Sonra “dahi belediye böyle bir şey yaptı. Ya bina sakinlerine ne oluyor?” diye düşündüm. Bana böyle bir şey vermiş olsaydılar hemen gidip toprak alıp içine mevsim çiçeklerini dikerdim.
Her şeyi de devletten beklememek lazım değil mi?