Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan Celal GÜZEL

Bir İtiraf ve CHP

Hasan Celal GÜZEL Yazar Hasan Celal GÜZEL
28 Mayıs 2011
Hasan Celal GÜZEL
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
Mehmet Ali Birand hayatının en güzel işini yaptı. ‘Evet, Genlerimizde Darbecilik Vardı’ başlıklı yazısıyla solcu ve ulusalcı jakobenizm vampirinin göğsünün tam ortasına öldürücü kazığı çaktı. Birand’ın muhteşem yazısını okurken27 Mayıs 1960’tan bu yana yarım asır boyunca bu mazlum milletin çektikleri, gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçiverdi. Darbecilerle işbirliği yapan CHP’lilerin ve Marksistlerin lâikliği nasıl istismar ettiklerini; ‘irtica geliyor’ âvâzesiyle milletin üzerine nasıl kâbus gibi çöktüklerini hatırladım.

 

Uzağa gitmeye lüzum yok. Bu jakoben tâifesi, daha dört yıl önce, 27 Nisan 2007’de Hükûmete karşı ‘lâiklik elden gidiyor’ muhtırası verdirtmişler; sonra da CHP lideri Baykal eliyle bu antidemokratik muhtırayı alkışlamışlardı.

Birand’ın yazdığı gibi, ‘Askeri hep lâik kesim kışkırttı’. Birand lâik, daha doğrusu lâikçi kesimi şöyle sayıyor:

– Genelde CHP, sosyal demokrat politikacılar. İçlerinde seçimle hiçbir şey olamayacaklarını bilen, asker sayesinde kendilerine bir pozisyon sağlamak isteyenler.

– Orta ve büyük sermaye grupları.

– Emekli ve çalışan yargı bürokrasisi.

– Üniversite öğretim üyeleri.

– Emekli ve muvazzaf askerler.

– Medya.’

***

Bugün 27 Mayıs utancının 51. yıldönümü… Türk tarihinin yüz karası olan 27 Mayıs darbesiyle demokrasi yıkılmış, iktidar milletvekilleri çeşitli işkenceler altında Yassıada’ya gönderilirken ülke CHP’ye teslim edilmişti. Yassıada Mahkemesi’nin komitacı uşağı üyelerinin kendilerine dikte edilmiş kararlarıyla, memlekete on yıl hizmette bulunmuş ve halkın sevgilisi olmuş bir başbakanı ve iki bakanı alçakça şehit ettiler.

27 Mayıs, Türk milletinin ‘milli matem günü’ ilân edilmeli ve bu devrede yapılan rezaletler genç nesillere ibret için öğretilmelidir.

İşte 27 Mayıs’ta, Birand’ın yukarıda sıraladığı kişi ve gruplar, diğer bir ifadeyle lâikçi kesim, hiçbir zaman halk iktidarlarını kabullenememişler, daima demokrasi ve millet iradesi düşmanlığı yapmışlardır.

Aradan geçen yarım asırlık müddet zarfında bu kişiler ve gruplar her fırsatta askeri kışkırtmışlar; bu yüzden 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleri yapılmış ve demokrasi hep kesintiye uğramıştır. Türkiye’de demokrasinin yerleşmesinin gecikmesinin müsebbibi bu elitist jakoben gruptur.

***

27 Mayıs, açıkça bir CHP mamulâtıdır. Seçimleri üst üste kaybeden CHP, iktidara gelebilmek için ordu içindeki cuntacıları kışkırtmış ve darbeyi teşvik etmiştir. Darbeden sonra CHP’nin antidemokratik şekilde tam hâkimiyetinin sağlanması da bunun delilidir. 27 Mayıs’tan 27 Nisan’a uzanan perspektifte CHP jakobenizminin ve lâikçiliğinin değişmediği görülmüştür. 12 Mart’ta kurulan solcu ‘11’ler Hükûmeti’, 12 Eylül’deki askeri yönetimin icraatı ve 28 Şubat’taki Demirel takviyeli lâikçi istismar, zaman içinde bu zihniyetin hiç değişmediğini göstermektedir. Ecevit’in ‘tarihsel yanılgı’ teşhisi de Merve Kavakçı olayındaki tutumuyla sıfırlanmıştır.

Kılıçdaroğlu’nun ‘Yeni CHP’si ise, başlangıçta politikasını klâsik lâikçi-irtica ekseni dışına çıkarmışsa da gün geçtikçe maskesi düşmekte ve CHP’nin o bildik lâikçi siması görünmektedir.

Önce Kılıçdaroğlu’nun ‘türban yasağını kaldırma’ vaadi boşa çıkmış ve şimdi de Yeni CHP’nin eğitim raporunda ideolojik imam-hatip okulu düşmanlığı açıkça görülmüştür.

***

Yeni CHP’nin yöneticilerinin de Mehmet Ali Birand gibi, genlerindeki darbeciliği itiraf etmeden halkımız tarafından affedilmeleri ve iktidara gelmeleri mümkün değildir.

Mehmet Ali Birand hayatının en güzel işini yaptı. ‘Evet, Genlerimizde Darbecilik Vardı’ başlıklı yazısıyla solcu ve ulusalcı jakobenizm vampirinin göğsünün tam ortasına öldürücü kazığı çaktı. Birand’ın muhteşem yazısını okurken27 Mayıs 1960’tan bu yana yarım asır boyunca bu mazlum milletin çektikleri, gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçiverdi. Darbecilerle işbirliği yapan CHP’lilerin ve Marksistlerin lâikliği nasıl istismar ettiklerini; ‘irtica geliyor’ âvâzesiyle milletin üzerine nasıl kâbus gibi çöktüklerini hatırladım.

 

Uzağa gitmeye lüzum yok. Bu jakoben tâifesi, daha dört yıl önce, 27 Nisan 2007’de Hükûmete karşı ‘lâiklik elden gidiyor’ muhtırası verdirtmişler; sonra da CHP lideri Baykal eliyle bu antidemokratik muhtırayı alkışlamışlardı.

Birand’ın yazdığı gibi, ‘Askeri hep lâik kesim kışkırttı’. Birand lâik, daha doğrusu lâikçi kesimi şöyle sayıyor:

– Genelde CHP, sosyal demokrat politikacılar. İçlerinde seçimle hiçbir şey olamayacaklarını bilen, asker sayesinde kendilerine bir pozisyon sağlamak isteyenler.

– Orta ve büyük sermaye grupları.

– Emekli ve çalışan yargı bürokrasisi.

– Üniversite öğretim üyeleri.

– Emekli ve muvazzaf askerler.

– Medya.’

***

Bugün 27 Mayıs utancının 51. yıldönümü… Türk tarihinin yüz karası olan 27 Mayıs darbesiyle demokrasi yıkılmış, iktidar milletvekilleri çeşitli işkenceler altında Yassıada’ya gönderilirken ülke CHP’ye teslim edilmişti. Yassıada Mahkemesi’nin komitacı uşağı üyelerinin kendilerine dikte edilmiş kararlarıyla, memlekete on yıl hizmette bulunmuş ve halkın sevgilisi olmuş bir başbakanı ve iki bakanı alçakça şehit ettiler.

27 Mayıs, Türk milletinin ‘milli matem günü’ ilân edilmeli ve bu devrede yapılan rezaletler genç nesillere ibret için öğretilmelidir.

İşte 27 Mayıs’ta, Birand’ın yukarıda sıraladığı kişi ve gruplar, diğer bir ifadeyle lâikçi kesim, hiçbir zaman halk iktidarlarını kabullenememişler, daima demokrasi ve millet iradesi düşmanlığı yapmışlardır.

Aradan geçen yarım asırlık müddet zarfında bu kişiler ve gruplar her fırsatta askeri kışkırtmışlar; bu yüzden 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleri yapılmış ve demokrasi hep kesintiye uğramıştır. Türkiye’de demokrasinin yerleşmesinin gecikmesinin müsebbibi bu elitist jakoben gruptur.

***

27 Mayıs, açıkça bir CHP mamulâtıdır. Seçimleri üst üste kaybeden CHP, iktidara gelebilmek için ordu içindeki cuntacıları kışkırtmış ve darbeyi teşvik etmiştir. Darbeden sonra CHP’nin antidemokratik şekilde tam hâkimiyetinin sağlanması da bunun delilidir. 27 Mayıs’tan 27 Nisan’a uzanan perspektifte CHP jakobenizminin ve lâikçiliğinin değişmediği görülmüştür. 12 Mart’ta kurulan solcu ‘11’ler Hükûmeti’, 12 Eylül’deki askeri yönetimin icraatı ve 28 Şubat’taki Demirel takviyeli lâikçi istismar, zaman içinde bu zihniyetin hiç değişmediğini göstermektedir. Ecevit’in ‘tarihsel yanılgı’ teşhisi de Merve Kavakçı olayındaki tutumuyla sıfırlanmıştır.

Kılıçdaroğlu’nun ‘Yeni CHP’si ise, başlangıçta politikasını klâsik lâikçi-irtica ekseni dışına çıkarmışsa da gün geçtikçe maskesi düşmekte ve CHP’nin o bildik lâikçi siması görünmektedir.

Önce Kılıçdaroğlu’nun ‘türban yasağını kaldırma’ vaadi boşa çıkmış ve şimdi de Yeni CHP’nin eğitim raporunda ideolojik imam-hatip okulu düşmanlığı açıkça görülmüştür.

***

Yeni CHP’nin yöneticilerinin de Mehmet Ali Birand gibi, genlerindeki darbeciliği itiraf etmeden halkımız tarafından affedilmeleri ve iktidara gelmeleri mümkün değildir.

Mehmet Ali Birand hayatının en güzel işini yaptı. ‘Evet, Genlerimizde Darbecilik Vardı’ başlıklı yazısıyla solcu ve ulusalcı jakobenizm vampirinin göğsünün tam ortasına öldürücü kazığı çaktı. Birand’ın muhteşem yazısını okurken27 Mayıs 1960’tan bu yana yarım asır boyunca bu mazlum milletin çektikleri, gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçiverdi. Darbecilerle işbirliği yapan CHP’lilerin ve Marksistlerin lâikliği nasıl istismar ettiklerini; ‘irtica geliyor’ âvâzesiyle milletin üzerine nasıl kâbus gibi çöktüklerini hatırladım.

 

Uzağa gitmeye lüzum yok. Bu jakoben tâifesi, daha dört yıl önce, 27 Nisan 2007’de Hükûmete karşı ‘lâiklik elden gidiyor’ muhtırası verdirtmişler; sonra da CHP lideri Baykal eliyle bu antidemokratik muhtırayı alkışlamışlardı.

Birand’ın yazdığı gibi, ‘Askeri hep lâik kesim kışkırttı’. Birand lâik, daha doğrusu lâikçi kesimi şöyle sayıyor:

– Genelde CHP, sosyal demokrat politikacılar. İçlerinde seçimle hiçbir şey olamayacaklarını bilen, asker sayesinde kendilerine bir pozisyon sağlamak isteyenler.

– Orta ve büyük sermaye grupları.

– Emekli ve çalışan yargı bürokrasisi.

– Üniversite öğretim üyeleri.

– Emekli ve muvazzaf askerler.

– Medya.’

***

Bugün 27 Mayıs utancının 51. yıldönümü… Türk tarihinin yüz karası olan 27 Mayıs darbesiyle demokrasi yıkılmış, iktidar milletvekilleri çeşitli işkenceler altında Yassıada’ya gönderilirken ülke CHP’ye teslim edilmişti. Yassıada Mahkemesi’nin komitacı uşağı üyelerinin kendilerine dikte edilmiş kararlarıyla, memlekete on yıl hizmette bulunmuş ve halkın sevgilisi olmuş bir başbakanı ve iki bakanı alçakça şehit ettiler.

27 Mayıs, Türk milletinin ‘milli matem günü’ ilân edilmeli ve bu devrede yapılan rezaletler genç nesillere ibret için öğretilmelidir.

İşte 27 Mayıs’ta, Birand’ın yukarıda sıraladığı kişi ve gruplar, diğer bir ifadeyle lâikçi kesim, hiçbir zaman halk iktidarlarını kabullenememişler, daima demokrasi ve millet iradesi düşmanlığı yapmışlardır.

Aradan geçen yarım asırlık müddet zarfında bu kişiler ve gruplar her fırsatta askeri kışkırtmışlar; bu yüzden 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleri yapılmış ve demokrasi hep kesintiye uğramıştır. Türkiye’de demokrasinin yerleşmesinin gecikmesinin müsebbibi bu elitist jakoben gruptur.

***

27 Mayıs, açıkça bir CHP mamulâtıdır. Seçimleri üst üste kaybeden CHP, iktidara gelebilmek için ordu içindeki cuntacıları kışkırtmış ve darbeyi teşvik etmiştir. Darbeden sonra CHP’nin antidemokratik şekilde tam hâkimiyetinin sağlanması da bunun delilidir. 27 Mayıs’tan 27 Nisan’a uzanan perspektifte CHP jakobenizminin ve lâikçiliğinin değişmediği görülmüştür. 12 Mart’ta kurulan solcu ‘11’ler Hükûmeti’, 12 Eylül’deki askeri yönetimin icraatı ve 28 Şubat’taki Demirel takviyeli lâikçi istismar, zaman içinde bu zihniyetin hiç değişmediğini göstermektedir. Ecevit’in ‘tarihsel yanılgı’ teşhisi de Merve Kavakçı olayındaki tutumuyla sıfırlanmıştır.

Kılıçdaroğlu’nun ‘Yeni CHP’si ise, başlangıçta politikasını klâsik lâikçi-irtica ekseni dışına çıkarmışsa da gün geçtikçe maskesi düşmekte ve CHP’nin o bildik lâikçi siması görünmektedir.

Önce Kılıçdaroğlu’nun ‘türban yasağını kaldırma’ vaadi boşa çıkmış ve şimdi de Yeni CHP’nin eğitim raporunda ideolojik imam-hatip okulu düşmanlığı açıkça görülmüştür.

***

Yeni CHP’nin yöneticilerinin de Mehmet Ali Birand gibi, genlerindeki darbeciliği itiraf etmeden halkımız tarafından affedilmeleri ve iktidara gelmeleri mümkün değildir.

Mehmet Ali Birand hayatının en güzel işini yaptı. ‘Evet, Genlerimizde Darbecilik Vardı’ başlıklı yazısıyla solcu ve ulusalcı jakobenizm vampirinin göğsünün tam ortasına öldürücü kazığı çaktı. Birand’ın muhteşem yazısını okurken27 Mayıs 1960’tan bu yana yarım asır boyunca bu mazlum milletin çektikleri, gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçiverdi. Darbecilerle işbirliği yapan CHP’lilerin ve Marksistlerin lâikliği nasıl istismar ettiklerini; ‘irtica geliyor’ âvâzesiyle milletin üzerine nasıl kâbus gibi çöktüklerini hatırladım.

 

Uzağa gitmeye lüzum yok. Bu jakoben tâifesi, daha dört yıl önce, 27 Nisan 2007’de Hükûmete karşı ‘lâiklik elden gidiyor’ muhtırası verdirtmişler; sonra da CHP lideri Baykal eliyle bu antidemokratik muhtırayı alkışlamışlardı.

Birand’ın yazdığı gibi, ‘Askeri hep lâik kesim kışkırttı’. Birand lâik, daha doğrusu lâikçi kesimi şöyle sayıyor:

– Genelde CHP, sosyal demokrat politikacılar. İçlerinde seçimle hiçbir şey olamayacaklarını bilen, asker sayesinde kendilerine bir pozisyon sağlamak isteyenler.

– Orta ve büyük sermaye grupları.

– Emekli ve çalışan yargı bürokrasisi.

– Üniversite öğretim üyeleri.

– Emekli ve muvazzaf askerler.

– Medya.’

***

Bugün 27 Mayıs utancının 51. yıldönümü… Türk tarihinin yüz karası olan 27 Mayıs darbesiyle demokrasi yıkılmış, iktidar milletvekilleri çeşitli işkenceler altında Yassıada’ya gönderilirken ülke CHP’ye teslim edilmişti. Yassıada Mahkemesi’nin komitacı uşağı üyelerinin kendilerine dikte edilmiş kararlarıyla, memlekete on yıl hizmette bulunmuş ve halkın sevgilisi olmuş bir başbakanı ve iki bakanı alçakça şehit ettiler.

27 Mayıs, Türk milletinin ‘milli matem günü’ ilân edilmeli ve bu devrede yapılan rezaletler genç nesillere ibret için öğretilmelidir.

İşte 27 Mayıs’ta, Birand’ın yukarıda sıraladığı kişi ve gruplar, diğer bir ifadeyle lâikçi kesim, hiçbir zaman halk iktidarlarını kabullenememişler, daima demokrasi ve millet iradesi düşmanlığı yapmışlardır.

Aradan geçen yarım asırlık müddet zarfında bu kişiler ve gruplar her fırsatta askeri kışkırtmışlar; bu yüzden 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleri yapılmış ve demokrasi hep kesintiye uğramıştır. Türkiye’de demokrasinin yerleşmesinin gecikmesinin müsebbibi bu elitist jakoben gruptur.

***

27 Mayıs, açıkça bir CHP mamulâtıdır. Seçimleri üst üste kaybeden CHP, iktidara gelebilmek için ordu içindeki cuntacıları kışkırtmış ve darbeyi teşvik etmiştir. Darbeden sonra CHP’nin antidemokratik şekilde tam hâkimiyetinin sağlanması da bunun delilidir. 27 Mayıs’tan 27 Nisan’a uzanan perspektifte CHP jakobenizminin ve lâikçiliğinin değişmediği görülmüştür. 12 Mart’ta kurulan solcu ‘11’ler Hükûmeti’, 12 Eylül’deki askeri yönetimin icraatı ve 28 Şubat’taki Demirel takviyeli lâikçi istismar, zaman içinde bu zihniyetin hiç değişmediğini göstermektedir. Ecevit’in ‘tarihsel yanılgı’ teşhisi de Merve Kavakçı olayındaki tutumuyla sıfırlanmıştır.

Kılıçdaroğlu’nun ‘Yeni CHP’si ise, başlangıçta politikasını klâsik lâikçi-irtica ekseni dışına çıkarmışsa da gün geçtikçe maskesi düşmekte ve CHP’nin o bildik lâikçi siması görünmektedir.

Önce Kılıçdaroğlu’nun ‘türban yasağını kaldırma’ vaadi boşa çıkmış ve şimdi de Yeni CHP’nin eğitim raporunda ideolojik imam-hatip okulu düşmanlığı açıkça görülmüştür.

***

Yeni CHP’nin yöneticilerinin de Mehmet Ali Birand gibi, genlerindeki darbeciliği itiraf etmeden halkımız tarafından affedilmeleri ve iktidara gelmeleri mümkün değildir.

Paylaş
Etiketler: askercuntacılıkdarbecilikmehmet ali birandVesayet
Önceki Yazı

Kim Bu Murat Pekdilber?

Sonraki Yazı

5 Seneden Beri Öksüren Bir Hastanın Serencamı

Hasan Celal GÜZEL

Hasan Celal GÜZEL

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Hasan Celal GÜZEL

Geleceğin Süper Gücü: ‘Yeni Türkiye’ (II)

04 Eylül 2016
5k
Hasan Celal GÜZEL

Geleceğin Süper Gücü: ‘Yeni Türkiye’ (I)

01 Eylül 2016
5k
Hasan Celal GÜZEL

Türkiye’nin Lideri: Recep Tayyip Erdoğan

30 Temmuz 2016
5k
Hasan Celal GÜZEL

Akit Gazetesi ve Demokrasi

27 Temmuz 2016
5k
Sonraki Yazı

5 Seneden Beri Öksüren Bir Hastanın Serencamı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap