Evvelki gün Ankara’da, MHP Genel Merkezi’ndeydim. Rahmetli Alpaslan Türkeş’in ‘Oğlum Ahmet Bey, yeni binamız sadece bir siyasi parti merkezi değil, Türk Dünyası’nın odağı olsun’ diyerek emanet ettiği bu yapıtı bir kez daha yaşadım. Kendi kendime ‘helal olsun be Ahmet Hoca, muhteşem bir anıt-eser çıkarmışsın’ dedim.
Dedim, dedim de binanın mimarı olarak kendi fikrimden çok o binayı sürekli kullananların, yaşayanların görüşünün esas olduğunun da elbette farkındaydım. Nitekim, hemen sonra bir parti büyüğü ile sohbetimde ‘Hocam, Genel Merkezimizle gurur duyuyoruz, sağ olunuz, AKP ve CHP nin yeni genel merkez binalarına fark yapıyor, bir anıt gibi yükseliyor Başkentte, güven veriyor ve oylarımızı da arttırıyor. Ancak, bir konu zihnimizi meşgul ediyor. Bina yaklaşık 30.000 m2 kapalı alana sahip, fakat hol, avlu gibi ortak alanlar çok yer kaplıyor, bunlar daha az olsaydı daha fazla kullanım alanı çıkmazmıydı’ dediler ve benim mimari felsefemi tam kalbinden yakalamış oldular. Ben, son eserlerim Malatya Belediye Sarayı ve TC Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü binalarında görüldüğü üzere, içinde yaşayanları kat döşemeleri arasında sandviç gibi sıkıştıran yapılardan çok mekanın düşey olarak ta devam etmesiyle bir bütün olarak yaşayan, bir ‘total mekan’ oluşturan yapılar tasarlıyorum. Sokağı, meydanı içeriye taşıyor, burada kültürel etkinlikler yaşanmasını, insanların sosyalleşmesini hedefliyorum. Örneğin, MHP nin 9 kat yüksekliğinde üçgen planlı orta avlusunda ve ona bakan kat koridorlarında 1500- 2000 kişi toplanıp dairesel Başkanlık Köşkü iç balkonundan konuşma yapan Genel Başkanlarını dinleyebilirler, seçim sonuçların dev ekranlardan takip edebilirler….Benim mimari mekan anlayışım bu.
Gelelim binaların estetik diline. Binalar, kullanıcılarına konforlu ve işlevsel mekanlar sunma görevlerine ilaveten konuşabilirler, bizlere mesajlar gönderebilirler. Iyi işleyen konforlu binalar tasarlayabiliriz, ancak binaları konuşturmak, onlara söz söyletmek üst yetenek gerektirir.
Peki, MHP Genel Merkez Binası ne diyor, bizlere ne gibi mesajlar gönderiyor?
1. Yukarıdan bakıldığında yapının ofis kısımlarını oluşturan ve 9 kat yüksekliğindeki üçgen orta avluyu saran M, H, P olarak adlandırdığım 3 yükselen blok Partinin amblemi olan ‘üç hilal’ i anımsatıyor,
2. 2 adet dairesel şaft üzerinde gökyüzüne doğru 100 metreye çıkan, 360 derece Başkent manzaralı yemek salonu ve heliport ile biten ters yarım küre MHP nin yükselişini simgeliyor. Diğer bir deyişle, bizlere ‘MHP yükseliyor’ mesajını gönderiyor,
3. Yüksek teknoloji üslubunda tasarlanan yapı diğer taraftan milli mimarimizin özgün öğeleriyle bezeniyor, eski ile yeni hassas bir denge içinde sentezleniyor. Türk-Osmanlı mimari stilinden yorumladığım dairesel ‘Genel Başkanlık Köşkü’, ana girişin ‘Selçuklu Portali’, alt katta bayramlaşmalarda kullanılan sanatsal çini işlemeleriyle süslennmiş dairesel ‘Divan’ bölümleri bu anlamda öne çıkıyorlar. Diğer bir deyişle modern ile geleneksel mezcediliyor. Bu düzen MHP nin temel siyasi felsefesini bize anlatıyor: ‘Çağdaş medeniyetleri hedeflerken geleneksel değerlerimizi yitirmemek’,
4. 9 kat yüksekliğindeki orta avlu, yabancı adıyla ‘atrium’, tüm katlardan herkesin birbirini izlemesine olanak veriyor. Zemin kattan 8 .katta neler olduğu gözlenebiliyor. Bina içine şeffaflık hakim oluyor. Bu kurgu toplumun beklentisi olan ‘Devlet idaresinde şeffaflık’ ilkesini MHP nin benimsediğini bize ışınlıyor.
İşte MHP Genel Merkez Binasının bizlere gönderdiği gizemli mesajlar bunlar.
MHP Genel Merkez Binası konuşuyor, bir şeyler söylüyor. O’nun söylediklerini anlayabilmek ise bizlere düşüyor….
