www.medimagazin.com’ da yayınlanan bir yorum hekimler için çok düşündürücü idi.
İŞTE O YORUM: F. Ertosun (Sağlık İşletmecisi):
“Doktorlarda zoruma giden bir kendini beğenmişlik ve çok iyi paralara layık oldukları şeklinde saplantılı bir düşünce var. Hâlbuki hepimiz aynı gemideyiz ve bu ülkenin iyiliği için çalışıyoruz. Ben sağlık sektörünün yatırımcı tarafında bulunuyorum ve epeydir burayı izliyorum. Açık konuşacağım.. Tepki çok çekeceğimi biliyorum ama kimseyi kırmak gücendirmek gibi bir amaç gütmediğimi, sadece büyük resme bakmamız gerektiğini belirtmek istiyorum.
Sağlık sektörünün ana sorunu doktorların kazancı üzerine mi kurulu olmalıdır? Bence değil. Sağlık sektörü ülke ekonomisinin ve istihdamın ana unsurlarından biridir. Burada amaç halka daha yaygın ve örgün bir sağlık hizmeti sunumunu daha düşük maliyetle gerçekleştirmek, ekonominin işlerliğini ve istihdamı da canlı tutmaktır. Ama bunda şu anda en önemli engel hem kamuda, hem de dolaylı olarak özelde doktor maaşlarının (veya daha doğrusu maaş+performans diyelim) yüksek oluşudur. Bu ödemeler böyle sürdüğü sürece sağlık politikalarının da, biz sağlık yatırımcılarının da rahat soluk alması mümkün değildir.
Sağlık Bakanlığı’nın Tam Gün Yasası bağlamında aldığı yeni kararlar bu yolda umut vericidir. Hem kamuda hem de özelde sağlık politikalarının akılcı şekilde sürebilmesi için doktorların kendi başlarına çalışamaması ve kamu ya da yatırımcı şemsiyesi altına girmeye zorunlu tutulması şarttır. Bunu çocuk gelişimcileri, diyetisyen veya psikologların mesai sonrası çalışabilme hakkıyla aynı kefeye koyanlar hata ederler. Muayenehane çalıştırmaya dair yeni şartnameyi, bunların artık bakanlık iznine bağlanmasını, tamamen serbest çalışan doktorlarınki de dâhil olmak üzere geri kalan muayenehanelerin önümüzdeki yaz döneminde neredeyse tamamının kapanacak olmasını bu açıdan memnuniyetle karşılıyoruz. Aksi takdirde doktorların tek başına çalışabilme ve kazanabilme imkânı sayesinde, sektörün asıl kazananı olmak zorunda olan biz yatırımcılar için şartlar akılcı olmaktan ve rekabet edebilir olmaktan uzaklaşır.
Sağlık ekonomisinden doğan kazançta aslan payı kimin hakkı olmalıdır? Hiçbir yatırım riskine girmeden muayenehanesinde hasta bakarak sektördeki kazancın aslan payını götüren ve biz yatırımcıların önünü kesen doktorun mu, yoksa her tesiste onlarca-yüzlerce işçi çalıştıran, risk alan ve bol doktor havuzuna ihtiyaç duyan biz yatırımcıların mı? Öğretim üyeleri de uzman hekimler de elbette ülkemizin göz bebeğidir. Ancak ülkemiz şartlarında tüm doktorların kamu veya özel yatırımcı şemsiyesi altında çalışmaya mecbur tutulması geç de olsa doğru atılmış bir karardır ve uzman hekim için 2500-3000, öğretim üyesi için de 4000-5000 liradan fazlası da mantığa, ekonominin kurallarına, kamunun ve hem özel yatırımcıların haklarına aykırıdır. Önümüzdeki 1-1.5 yıllık süreçte bu yolda atılacak adımları artarak göreceğinizi size şimdiden belirtmek isterim. Saygılarımla..”
YORUMUN YORUMLARI
K’ nin yorumu:
“Bu kişi kesinlikle gerçek bir kişidir. Nereden mi anladım? Aynen bu kişi gibi düşünüyorum. Uygulanan politikalar nasıl da bakışı bozmuş anlayınız. Beni üzen hükümetin politikaları değildir! Ne yazık ki TTB ve İTO bu politikalara çanak tutmaktadır. Bakışımız o kadar bozulmaktadır ki bu kişi HAKLI hale gelmektedir. Bu kalem tutar girişimci arkadaşın da bakışı bozulmuştur. İçinde bulunduğu sektörün özellikleri unutarak garip yorumlara cüret etmiştir. Bu girişimci kişilerin sayısı HIZLA artacaktır. Liberalizmin en vahşi şekilde uygulandığı ABD’de bile kendi dediklerinin yanlış olduğunu bilememiş bu kendini bilmez girişimcinin HEMEN bu sektörden el çekmesini ya da sektörün gerçeklerini görmesini isterdim. Ama bu mümkün değil! Neden mi? Bir söz vardır; DİNSİZİN HAKKINDAN İMANSIZ GELİR.. Biz kendi haklarımızı SOSYALİSTÇE savunmaya devam edeceksek hiçbir şansımız yok da ondan! Bu sistem içinde TTB ve İTO’nun savundukları saçmalıktır. Bu toplum içinde bu topluma hizmet etmek istiyorsak onlar ile onların dilinden konuşmak zorundayız! Madem onlar sosyalist görüşte değiller biz kim için neden bu çırpınma içindeyiz? Bu durumda sadece kendimize sövmekteyiz. Kendine söven birsinin SAYGI gördüğüne şahit oldunuz mu?
Ne demek istiyorum;
1) Kanunlara uygun olan hekimlerin TAM bağımsız çalışmasıdır. Doktorun emek hakkı işletmelere değil doktorlara yapılmalı ve doktorlar direk hizmet verdikleri kurum/kişiye fatura kesmelidir.
2) Hastaneler sağlık hizmeti VEREMEZLER. Hastaneler OTELCİLİK ve yan hizmetleri verebilirler.
3) SGK tasfiye edilmeli ve ÖZEL SAĞLIK SİGORTACILIK sistemine satılmalıdır. Bu sistem içinde yeşil kart sistemi sosyal yardımlaşma kurumuna devredilmeli sistem özel sağlık sisteminin belli payı ile ADAM GİBİ işletilmelidir.
4)……………..
Önce yukarıdakileri he birlikte yüksek ses ama UYGUN dille söylemeye başlayalım sonra gerisinin konuşuruz…”
B.K’ nın yorumu:
“Yıllardır bu ülkede köşe dönmek, okuyup adam olmaktan daha önemli görüldü. Sayın iş adamının da görüşleri bu doğrultuda. Bilmem kaç sene emek vermişler, anası babası okuturken zahmet çekmiş ne önemi var. Tipik bir doğu toplumu düşünce tarzı. Sonra biz niye teknoloji üretemiyoruz, niye bilimde yoğuz vs. Efendiler, bir mesleği cazip olmaktan çıkarırsanız onu sıradan insanlar seçmeye baslar. Belki de çoktan böyledir. Birlik sağlayamadığımıza göre, bizde de kalite sorunu var demektir. Kendine güvenmeyen birçok meslektaşımız çok daha azına razı olmaktadır. Adam fakülteyi ite kaka bitirmiştir, Azerbaycan’ da limon satarak diploma almıştır vs.”
İ.U.’ nun yorumu:
Tosun ve okuyan ilişkisi içinde yazan bu zihniyete cevabımdır;
Bunu yazan sayın (!) Ertosun her kimse ülkemizin gitmekte olduğu yolun tipik bir temsilcisidir. Kusura bakmasın da yatırım yapmayı çok seviyorsa gidip kendine kebapçı zinciri açsın. Orada 3500 tl den daha düşük maaşa çalışan garsonlar bulabilir. Ayrıca bu zihniyetin de bu Ertosun arkadaşımız (!) gibi arkadaşların çocuklarının da daha da kötü eğitimli ama daha ucuza çalışarak yatırımcısını zenginleştiren doktorlar tarafından tedavi edilmeye çalışılacağını hatırlatmak isterim. Ne yatırımcılar gördük aslan payını kapmaya çalışıp da aslanın ağzında kaldılar. O nedenle herkesi herkese saygıya davet ediyorum…
Ö.Ş’ nin yorumu:
“Ücret tartışmaları sırasında gruba aşağıdaki mesajı yollamış idim. Bu ücretler gizli saklı ücretler değil. Patronlar bunu biliyordu, şimdi biz de biliyoruz artık.
Patronların bilmedikleri, belki bilip de üzerlerine konduramadıkları ise şu: Onların patronluğu, sağlık alanının personel giderleri iyice düşürülüp, toplam tetkik ve tedavi tutarları da SGK aracılığıyla maksimuma ulaştırıldığında, yani sağlık alanı iştah açıcı bir pazar haline dönüştüğünde, nihayete erecek. Çeşitli yollarla sıkıştırılarak (tıpkı bankacılıkta olduğu gibi) o “çok büyük risklere girerek, elceğizleriyle, büyük fedakârlıklarla, emek emek kurduklarını söyledikleri” hastanelerini, şirketlerini yabancı büyük sermayeye gayet ucuza (hatta belki haczedilerek) devretmek zorunda kalacaklar.”
H.K’ nın yorumu:
“Yurdum hekimleri ancak bu seviyelere gelindiğinde artık çalışsa da çalışmasa da bir şey fark etmeyeceğini ancak anlayacaktır herhalde. Tabii yaptırım olmayınca hastane sahipleri de değneksiz gezebiliyorlar. En son Ankara Medicana hekim maaşlarını yarıya indirmişti ATO da Medicana’ yı ziyaret etmiş ve “hımmmm” demişti. Sonuç ne oldu? Benim Ankara’ daki arkadaşlarımdan öğrendiğim kadarıyla herkes çalışmaya devam ediyormuş. E sosyalist enternasyonal aydın solcu :)))) tabipler birliğimiz de zaten bunu istemiyor mu? Hatta bu zat’ı muhterem hastane sahibi insaflı bile çıkmış 3 kuruş 5 kuruş vermiş hekime. Tabipler birliğine kalsa onu bile vermez parasız çalışılsın der. Küba da öyleymiş ya. Böyle hekimlere böyle tabipler birliği böyle birliğe de böyle patronlar. Hayırlı uğurlu olsun şimdiden.”
F.U’ nun yorumu:
“Gerçekten yazık. Allahın kırosu demekten başka şey elimden gelmiyor. Demek ki doktorlar bu adamlar para kazansın diye çalışacak, en yüksek puanlarla üniversiteye girecek, yetmedi TUS’a girecek, yüksek puanlarla Türkiye’nin sayılı uzmanlarından biri olacak, neredeyse 30’una yakın olunca hayata atılacak ve sen bunlara “kendini beğenmiş ” diyeceksin.
Bunu kabul etmek için doktorların hepten geri zekalı olması lazım !!!
Tüm savunma mekanizmaları harekete geçmiş durumda. Yansıtma, inkâr vs…
“Kedi ulaşamadığı ciğere pis der”
O kadar düşük eğitim düzeyi olan bir toplumuz ki, ve algılarımız o kadar bozulmuş ki,
çarpık görüşleri doğru olarak masaya koymakta sakınca görmüyoruz.
Sanki doktor muayenehaneye yatırım yapmayacak.
Sanki doktor adamın emir eriydi.
Sanki doktor bulunduğu yere paraşütle geldi.
Sormazlar mı, sen bu yatırımı yapmak için ne kadar vergi kaçırdın,
ne kadar rüşvet verdin,
el ayak öptün diye?
“Şecaat arz ederken merdi kıpti sirkatin söyler”
Lütfen arkadaşlar. Tabip odasının Che pankartları dışında bir şeyler gerekiyor.
Yavaş, yavaş, devamlı ve artan ivmede. “
K.O’ nun yorumu:
“Uydurma bir isimle yazılmış, ajitasyon yaratma amaçlı bir yorum olabilir ama yine de çok çarpıcı…”
