Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Dr. Ahmet FİDAN

At Bacak Bacak Üstüne, Ver Tafrayı!

Dr. Ahmet FİDAN Yazar Dr. Ahmet FİDAN
26 Şubat 2011
Dr. Ahmet FİDAN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İki Büyük Ülkenin İki Büyük Lideri (Sarkozy ve  Erdoğan) üzerine Psikososyal Bir Analiz

Fransa Cumhurbaşkanı Nikolıs Sarkozi, (Nicolas SARKOZY) Türkiye’ye geldi. Sarkozy, eskilerin “nev-i şahsına münhasır” dedikleri, bu gün “kendine özgü” özellikli, latin tabiriyle “prototip” bir kişiliktir. Sarkozy, resmi kayıtlardaki tarihlere göre kova burcu erkeğidir. Zaten bu güne değin sergilemekte olduğu davranış, tipik kova karakteridir. Bu haliyle dürüstlüğü ön planda, ama bu dürüstlük, kovaların bilgiye verdikleri önem ve bilgelikleri ile birleşince, ortaya yer yer pervazsız, yer yer cür’etkar karakterler ortaya çıkmaktadır. Kovaların yalanı ve dolambaçlı tarzları sevmemesi onların dobracı kişilik olduğunu da gösterir.

Fransa Cumhurbaşkanı’nı Türkiye haklı olarak Cumhurbaşkanlığı düzeyinde değil de dışişleri bakanlığı düzeyinde karşıladı havaalanından. Bu zaten uluslararası ilişkilerde en önemli ilke olan “mütekabiliyet” ilkesinin bir gereğidir. Neticede Sarkozy, Türkiye’ye Cumhurbaşkanı Davetlisi olarak değil de, G – 20 dönem başkanı sıfatıyla gelmişti.

Beden Dili ve (Dış) Politika:

Politikada beden dili bütün mesleklere göre çok daha fazla önem taşımaktadır. Bu politika, uluslararası politika ise, çok daha fazla önem arzeder. Zira uluslararası ortamda çoğu kişinin birbirinin dilini bilmeyeceğinden dolayı her politik veya misyon elçisi aktör  jest, mimik, kılık ve kıyafetlerden duruş veya oluş pozisyonlarına kadar her şeyleriyle mesaj vermektedir. Böylesi ortamlarda sözlü iletişime göre beden diliyle iletişim çok daha pratik ve pragmatist bir tarzdır. Sarkozy de beden dilini tıpkı Sn. Erdoğan gibi çok iyi kullanan liderlerden. Zekasına ve/veya bilgisine olan güveni, kova karakteriyle birleşince ister konferans türündeki konuşmalarında isterse sohbet tarzı ikili üçlü konuşmalarında apayrı bir tarz ortaya koymakta.

Sarkozy’yi bu şekilde betimledik ama, beden dili olarak Türkiye Başbakanının ondan aşağı kalır yanının olmaması ülke liderlerinin politik iklimi açısından her iki büyük ülke şanına yakışır bir durumdur. Zira Fransa da Türkiye de büyük ülkelerdir. Bu gün haritalarda yer alan adına devlet dedikleri yüzlerce siyasal bütünlük bulunmaktadır. Bu ülkelerden en fazla 10-15 tanesi gerçek anlamda “ülke”dirler. Bu ülkelerden ikisi Fransa ve Türkiye’dir. Fransa ve Türkiye’nin tarihteki yakınlığı ve birbirleri ile hukukunu, Sarkozy’nin bıçkın ve aşırı cür’etkar tavırlarına göre yorumlamak yanıltıcı olur. Ancak Sakozy nasıl ki beden dili olarak Napolyonvari bir davranış sergilese de, Başbakanımız Sn. Erdoğan da en az Kanuni kadar cesur bir profil verebilmektedir.

İki liderin beden dillerini psikososyal açından ele alırken Sn. Erdoğan’a yer vermememizin nedeni, Erdoğan’ın Türkiye literatüründe fazlasıyla betimlenmiş ve üzerinde analizler yapılmış bu haliyle bilinir hale gelmiş olduğudur. Erdoğan jenerasyonundan olan kendine özgü tarzı olan bir diğer lider ise, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’dir. Berlusconi’yi de bir başka yazıda ele alırız.

Dış Politikada Beden Dili ve Güven Pazarlaması:

Dış politikada beden dilini zaten bir üst başlıkta dile getirdim. Ülkeler güç ve ağırlığını Liderleri aracılığıyla dile getirirler ve/veya resmederler. Burada Türkiye ile herhangi bir AB üyesi büyük devlet arasındaki ikili görüşmelerde bir taraf “kadim haçlı ruhu”nu temsil ederken, bir taraf ta (Türkiye) her haliyle Osmanlı ruhunu resmetmektedirler. Yani iki ülke ve iki lider gibi görülen görüşmeler çoğunlukla iki ayrı kültürü temsil etmektedir.

Dünya liderlerinin görüşme seremonilerindeki bütün hal ve hareketleri bu tarihsel derinliğe dayanan olguların pazarlamasından ibarettir.

Haçlı Ruhu ve Osmanlı Ruhu Arasındaki Kültürel İroni:

Haçlı Ruhu ile Osmanlı ruhu her zaman iki zıt kutup olmuştur. Bu da “hilal” ve “haç” ikonlarıyla temsil edilmiştir. Ancak dünyanın küreselleşmesi ayrı devletler olarak görülse de insanların, toplumların, kültürlerin tek tipleşmeye  doğru gitmesi kıyafet bakımından, yeme-içme kültürleri yaşam kültürleri açısından tarihteki belirgin farkın kalmaması ikonlar ve ritüeller açısından anlamsızlaşmaya başlamıştır.

Artık her iki toplum birbiriyle “din” ekseninden ziyade ekonomik çıkar ekseni üzerinden ödünleşmektedirler. Her ne kadar tarihte de din savaşlarının altında ekonomik savaşlar olsa bile en azından din görüntüsü altında bu savaşlar yürütülmekteydi. Bu gün ise, böyle bir makyaja gerek görülmemektedir.

Sarkozy ile Erdoğan görüşmesinde iki liderin şekil açısından çok ta farklı tipolojileri sergilememeleri baştan beri dile getirdiğimiz süreçler itibarıyla bir ironi haline gelmiştir. Bu ironi, son 30 yıldır gittikçe artmış yakın gelecekte ise çok daha belirgin bir hale dönüşecektir.

Türkiye – AB İlişkileri’nde Fransa’nın Rolü:

Bu gün için Sarkozy Türkiye’nin AB ye girişine dobraca karşı çıkıyor gibi görülse de Fransa evveliyattan beri Türkiye’nin AB ye üyeliğini istememiştir. Türkiye gibi nüfusu büyük ve dinamik bir ülkenin AB üyesi olması başta Fransa olmak üzere bütün çoğu Avrupa ülkesinin aleyhine olacaktır. Bu gün için bunu Sarkozy açık yüreklilikle dile getirmektedir. Oysa ki, diğer ülke liderleri açıktan Türkiye’yi destekleme beyanatları verirken perde arkasından çok daha sinsi planlar yaptıkları bilinmektedir.

Ne var ki, Sarkozy’nin dobralığını burada haklı gösterecek değiliz. Zira, Avrupa Birliği yolundaki Türkiye’ye karşı PKK yı ve doğu sorununu her seferinde önümüze çıkarın iki ülke vardır. Bunlar, Fransa ve Almanya’dır. Bu iki ülke, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı AB nezdinde KADİM BİR KARŞI DURUŞ POLİTİKASINI YERLEŞİK HALE GETİRMİŞLERDİR.

Erdoğan – Sarkozy Nezdinde Osmanlı Avrupa  ve Libya:

Erdoğan-Sarkozy görüşmesinde elbette Libya konuşuldu. Zira Libya öteden beri Fransa’nın İtalya’nın arka bahçesi olarak algılanmıştır. Bu süreçte, Alman-İtalyan birlikteliğine karşı İngiliz devletinin bir parça ayrık duşuna karşı, Fransa bu iki grup ülkeye göre çok daha hassas bir denge politikasını izlemiştir.

Fransa’nın Almanya ve İtalya’ya göre Libya ve Ortadoğu-Afrika politikaları çok daha hassas denge üzerine yürütülmektedir. Bu meyanda Türkiye’nin Osmanlı’dan kalma Ortadoğu ve Afrika üzerindeki nüfuzu ve nüfusu ise çok daha özel bir denge politikasını zorunlu hale getirmektedir.

Bu süreçte Fransa’nın hassasiyetli ince ayar politikası, Türk hükümetine en üst noktadan ifade edilmeliydi. Kuvvetle muhtemel Fransa, Ortadoğu’daki kaynayan süreçte, Türkiye ile başkaca ortak yeni çıkar arayışlarına gidecektir. Tabi ki bu aşamada Türkiye’nin Amerikan eksenli (görülen) politika ile Alman ekolü politika arasında dengeyi Fransa’nın ilave çıkar ve/veya tehditleriyle akıllıca harmanlaması gerekecektir.

Not:

Bu yazı, http://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.gazetecanik.com, http://www.kamudanhaber.com, http://www.siyasalforum.net, http://www.ahmetfidan.com ile, Halkın Sesi, Gazete Canik vb. kağıt bası gazetelerde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz

Paylaş
Etiketler: avrupa birliğiavrupa birliği üyeliğiavrupa topluluğubeden dilidevletler arası hukukdünyafransafransız duruşugüvenhaçlı ruhuhaçlı seferiilm-i siyasetliderlikmertlikn. sarkozynapolyonnicolas sarkozyortadoğu kargaşasıpolitikasarkoziSiyasettoplumtürk duruşutürk olmaktürkiyetürkiye - fransa ilişkisiuluslararası politikauluslararası siyasetüyelik süreci
Önceki Yazı

Ata’nın Gençleri ve Bayram Coşkusu

Sonraki Yazı

Albay Kaddafi ve Sözde Devrimi

Dr. Ahmet FİDAN

Dr. Ahmet FİDAN

İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004). Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi. ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir. Eserleri: Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.

İlişkili Yazılar

Bilim & Teknoloji

Kültür Araştırma Doğa ve Çevre Dernekleri Federasyonu Kuruluyor

15 Kasım 2024
5k
Dr. Ahmet FİDAN

Kişisel Gelişim ve Öz Motivasyon Teknikleri Açısından Toksik Kişilerden Uzaklaşma Yöntemleri

12 Kasım 2024
5k
Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies
Çocuk Gelişimi

Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies

11 Kasım 2024
5k
Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler
Dr. Ahmet FİDAN

Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler

06 Ekim 2024
5k
Sonraki Yazı

Albay Kaddafi ve Sözde Devrimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap