Adı Mukaddes, serhat ilimiz Van’ın bir ilçesinde, ilköğretim okulu İKİNCİ SIRIF ÖĞRENCİSİ. Ağzı süt kokan, günahsız, kirlenmemiş, fıtrat değerlerini taşıyan bir yavru. Henüz açılmamış bir gonca..
İhanet ağabeysinden gelmiş olacak ki; yanık sesi internet sitelerine düşmüş.
Şöhret, menfaat, şehvet simsarları düğmeye bastılar. Henüz on iki yaşındaki bu yavru, lağım kokularını evlerimize kadar getiren bazı televizyonlarda şov programlarına katılmaya başladı.
Müslümanların parası ile şer kanallar yanında kurtarıcı diye kurulan, Deniz Feneri Derneğinin büyük miktarda paralarından nemalandığı söylenen 7. kanalda İzzet Yıldızhan’ın bir programını izledim. Türbanlı anaların, bacıların, hacıların da bulunduğu seyirciler huzurunda yapılan canlı yayında, “Avrat Pazarı” diğer kanal yayınlarını aratmayacak açıklıkta, reyting uğruna yapılan yapmacık ve riyaya dayanan çocuk istismarını kahrederek biraz izleyerek, Mukaddes’in yıllar sonrasını şöyle bir gözler önüne getirdim:
Büyümüş, serpilmiş, görkemli hale gelmiş, Mukaddes isminin başka bir isme çevrilmiş, boya çanağında boyanmış, açılmış, soyunmuş, etiyle, sesiyle, buduyla meşhur (!) olmuş zavallı bir Anadolu insanı. Tezek kokan damlardan çıkıp, neon ışıkları altında şehvet/şöhret heykeli haline getirilmiş bir sanatkâr…
Kimlere yem olacak, hangi sarhoşların kusmuklarını temizleyecek, Anadolu ahlak değerlerini, törelerini, geleneklerini, inançlarını maddeye tercih ederek, sonu nasıl olanların haline düşecek.
Şeytan’ın hakim olduğu medeniyet, çağdaşlık, ilericilik ve sanat adına kadını soyarak sahnelere ve ekranlara çıkaran, fiziki güzelliği bittiğinde çöpe veya mezara atan asrın zihniyeti böyle değil mi?… Dizilerde, filmlerde, tiyatro eserlerinde, röportaj ve yazı serilerinde, bilmem hangi gösterilerde senaryo ve oyunlar bu gerçek üzerine bina edilmiyor mu?
Çeşmeden su dolduran peçeli komşu kadınının peçesini açmaya çalışan Fransız gâvurlarına kurşun sıkan zihniyet, mazide mi kaldı?
Anayı, kadını, hatunu günümüz girdabında zinaya mahkûm edenler, meta halinde kullananlar kim?..
Ağzı süt kokan Mukaddes’i elden ele, dilden dile, telden tele, yarın yataktan yatağa dolaştıran anlayış nedir?
Ermeni döllerine teslim olmamak için, Van Zeve’de kendilerini kuyulara ve Vangölü’ne atan analarımız, bacılarımız, gelinlerimiz bizim değil miydi?
Madde esâreti, bu milleti nereye götürüyor? Van’da beş yıl görev yaptım, Van’lıyı çok iyi bilirim. Benim Vanlı yiğidim; Mukaddes goncasını bu çakalların, sırtlanların, kurtların, köpeklerin eline nasıl teslim eder?
Millî Eğitim Bakanımız, Kadın ve Aileden sorumlu Bakanımız ile ilgililer nerede?
Daha ikinci sınıfta okuyan öğrencimiz, geleceğin tehlike ve felâket kucağına atılmamalıdır.
Mâna âleminin goncalarını, köpeklerden kurtaralım. Kurtaralım ki, gelecek karanlık, nesiller, kirlenmiş olmasın.
(14 Şubat 20111-PAZARTESİ. Bugün mübarek Mevlid Kandili.
KANDİLLER GELİR GEÇER,
AKLA/KARAYI SEÇER,
GAFLETİ DELER GEÇER,
TEVHİDE TOHUM EKER. (KEMÂLİ)
Kurtuluşumuza vesile olması niyazıyla
kandilinizi tebrik eder, iki cihan saadeti dilerim.
