Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cihan HAYIRSEVENER

Hayat Adil Davranıyor Mu?

Cihan HAYIRSEVENER Yazar Cihan HAYIRSEVENER
24 Mart 2008
Cihan HAYIRSEVENER
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hayatın herkese adil davrandığına inanır mısınız? Tabii ki hayır!..
Hayatın adil davranmadığı bir ortamda, hayatın içerisinde yer alan insanların birbirine adil davranmasını beklemek de ne kadar doğrudur acaba?
Bu savdan hareket ederek, insanların adalet dağıttığı bir ortamda ise adaletin adil olmasını beklemek ise ne kadar gerçekçi bir yaklaşım olabilir?
Bu nedenle, hiç kimse kusura bakmasın, ama eğer bu ülkede düşünce özgürlüğü varsa, bu düşüncenin ifadeye dönüşüp, ifade etme özgürlüğü de bulunuyorsa ben ifademi şu şekilde kullanmak istiyorum; Adalet de adil davranmıyor!..
Evet, herkesin adil bir beklenti içerisinde olduğu adaletin, adalet dağıtırken çok fazla adil olduğuna inananlardan değilim. Bu düşüncem, adalete olan güvenimin de sarsılmasına yol açıyor ne yazık ki…
Bu görüşümü, bu yaşıma kadar gerek mesleki açıdan 34 yıl öncesinden takip ettiğim kimi davaların sonuçlarından, yine kimi adaletin kılıcının yanlış yere inmesinden dolayı mağdur olup, daha sonra “aaa yanlışlık yapmışız, pardon” denilmesinden, en sonunda da bizzat içinde yaşadığım kendi davalarımdan edindiğim tecrübelere dayanarak iddia ediyorum.

Öte yandan, adalet mekanizması içerisinde yer alan insanların da içinde bulundukları sosyal, psikolojik ve ekonomik sorunlar nedeniyle, herkese eşit olarak dağıtmak zorunda kaldıkları adaleti, içinde bulundukları sıkıntılar gözönüne alındığında çok da sağlıklı bir şekilde dağıttığına inanamıyorum. İnanmak istiyorum, ama bu inancım duyduğum, gördüğüm ve yaşadığım somut olaylar nedeniyle inanamamaya dönüşüyor.

Yazımızın başında dedik ki, hayat herkese adil davranıyor mu?
Eğer öyle olsaydı, hepimiz aynı akıl ve zeka düzeyinde, aynı boyda, aynı kiloda, aynı renkte, aynı güzellikte, aynı mutlulukta, aynı zenginlikte, aynı sağlık düzeyinde olmaz mıydık?
Bu örnekleri onlarca, yüzlerce, binlerce kez çoğaltmak da mümkün.

Hiç öyle uzun uzun araştırmalara, uzaklara bakmaya da gerek yok!..
Hepimiz bu hayatın birer parçası olarak içerisinde bir yaşam sürüyoruz. Hemen yanımızdaki birileri ile kendimizi karşılaştıralım. Birbirimize benziyor muyuz? Aynı haklara, aynı değerlere, aynı imkanlara sahip miyiz? Kuşkusuz ki hayır.
Herkesin dertleri farklı farklı. Beklentileri de öyle, imkanları da…
Sonuçta, insan olarak etten, kemikten ve sinir-den teşekkül etmiş canlılarız. Hata yapma ile de donatılmış bir yapı içerisinde yer alıyoruz. Bu durumda, ben hata yaparım, sen yapmazsın diye bir kural koymak mümkün mü?
Ancak, sosyal yaşam içerisinde yer alan tüm insanların, onbinlerce yıllık geçmişten günümüze uzanan bu çok uzun süreç içerisinde akıl yolu ile geliştirdiği ortak yaşam felsefesinin, halen beklenilen düzeye ulaşamamasının en büyük nedeni de, bana göre başta hayatın, daha sonra da bizzat insanoğlunun adalet anlayışının gelişememesinden kaynaklandığını düşünüyorum.
Hangimiz, herhangi bir durum karşısında bakış açısı olarak öncelikle kendi yakınlarımızı koruyup kollama içgüdümüzü harekete geçirmiyoruz ki?
Bunu sağlıktan, adalete kadar uzanan çok geniş bir perspektifte buyrun değerlendirin bakalım.

Özellikle devlet dediğimiz devasa olgu, yine biz insanlardan oluşmuyor mu? Peki devletin bu durumda adil bir şekilde adalet dağıtmasını beklemek, ne kadar gerçekçi bir yaklaşım olabilir?
Tüm bunlara ek olarak kültürel bilincimizin de, çok gelişmiş olduğunu söylememiz de zor.
Okumayan, dinlemeyen, izlemeyen, gelişmeye çok fazla önem vermeyen bir toplum olarak da, öncelikle kendimize karşı, yükümlülüklerimizde, görevlerimizde adil olmayan bireyler olarak, adaletin eşit dağıtılmasını beklemek de çok doğru bir olay mıdır?
Hepimiz, oturup bunları enine boyuna düşünmek durumundayız.
Hem de ciddi ciddi.

Bakın son haftalarda, Türkiye’de yer yerinden oynuyor. Parti kapatma girişimlerinden tutun da, karşılığında toplum içerisinde önemli kariyerlere sahip insanların gözaltına alınmasına kadar uzanan bir takım gariplikler çelişkisi yaşıyoruz.
Suçun bireyselliğini bir kenara bırakıp, kurumları kapatmaya yönelik girişimlerde bulunuyoruz ve bunu destekleyen son derece önemli isimlerin, aynı görüşte olmamalarından dolayı bu girişimleri doğru buldukları yönündeki açıklamalarını da hayretle izliyoruz.

Daha sonra yaşanan gelişmelerde, “sen öyle yaparsan, ben de böyle karşılık veririm” dercesine bir takım isimlerin gözaltına alınmasını da yine kendimize göre korkunç bir yanlışlık olarak değerlendiriyoruz.
Basite indirgerseniz, mahallede oyun oynayan çocukların, kendi aralarında yaptıkları maçta çıkan sürtüşmelerinde, topu olan çocuğun “madem beni oynatmıyorsunuz, ben de topumu alır giderim” gibi çocukça bir yaklaşımdan ne kadar farkı var ki?
Düzey, hemen hemen aynı düzey işte!..
Adam gelmiş 83 yaşına. Türkiye’nin yaşayan en eski gazetecileri arasında. Yarım yüzyılı çoktan aşmış meslek hayatı boyunca ne badireler görmüş, ne olaylar yaşamış.
Bunların hiçbir değeri yok mu? Demek ki yokmuş!.. Yokmuş ki, sabahın 04.30’da evinden apar topar alınıp, karga tulumba sorguya götürülüyor.

Aynı, Hitler’in faşist Almanya’sında, Yahudilere uygulanan bir yöntemin benzeri bir şekilde.
Toplumda bir yaranın kanayacağı hiç düşünülmeden hem de.
Çağırsalar sanki gelmeyecek de, özel uçağına atlayıp kaçacakmış gibi!
Amma şöyle geriye biraz bakıyorsunuz, geçmişte yer altı dün-yasının önemli bir ismi-ne bir bakan tarafından telefonla “Seni tutuklayacaklar, ortadan kaybol” denilerek, haber verildiğini ve yurt dışına kaçtığını da belleğinizde hatırlıyorsunuz. Hatta, kimilerine bizzat devletin üst düzey bürokratlarının kırmızı pasaportlar vererek, sorgusuz sualsiz ve de vizesiz istediği ülkeye gitmesini sağlıyordu.

Hatta ve hatta, yine bir kentin emniyeti tarafından gözaltına alınan bir takım isimler, bir başka kentin emniyeti tarafından “olay bizim” denilerek, bakan talimatı ile serbest bırakılmalarının da yaşandığı bir ülkede, 83 yaşında kariyerli bir gazetecinin, kaçma girişimi olacağı düşüncesi ile yatağından çok da medeni olduğu kabul edilmeyecek bir şekilde kaldırılıp, apar topar sorguya getirilmesi, herhalde sadece bizim gibi ülkelerde görülebilecek abukluktan başka bir şey olamaz.
Bence daha da önemlisi, tüm bunlar yaşanılırken, adalet mekanizmasının aldığı yara, kapanamayacak boyutlara da ulaşıyor.
Toplumda, son gözaltıların, parti kapatma sürecine misilleme olarak yapıldığı kanısı yaygın bir şekilde hakim görüş olarak şekillenirken, birden aklımıza birkaç gün önce yine bu ülkenin en yüksek yargı organlarından birinin en tepe noktasındaki bir yetkilisinin açıklaması geliyor;
“Hiç kimse, hiçbir kurum yargıya müdahale edemez!…”

Yıllardan beri ve özellikle de son aylarda tartışılan bir başka konu da, demokrasi ile hukukun üstünlüğü olguları…
Hangisi ön planda gelmeli, hangisi hangisini tamamlamalı.
Kimine göre ikisi de birbirinin ayrılmaz bir parçası olurken, kimine göre demokrasinin olduğu yerde zaten hukukun üstünlüğü de söz konusudur, kimine göre ise tam tersi.
Bu perspektiflerden bakarak, şu 15 günde yaşadıklarımızı bir film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçirin ve bir kez daha değerlendirin…
Hangisi hangisini tamamlıyor?
Ya da şöyle düşünmek çok yanlış mı olur acaba;
Her ikisinin de olmadığı ve olmasının da daha çok uzun süreler alacağı kavramları tartışmak, abesle iştigalden öte bir anlam taşır mı?
Ulkemizde her ikisinin de tam anlamıyla olduğu iddia edilebilinir mi?
Ne dersiniz?

Paylaş
Etiketler: ekonomikkültürel bilincimizpsikolojiksosyal
Önceki Yazı

Asıl Profesörün Oyunun Çobanın Oyu Kadar Derğeri Yok

Sonraki Yazı

Hasta Refakatçileli

Cihan HAYIRSEVENER

Cihan HAYIRSEVENER

Güney Marmara Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

İlişkili Yazılar

Cihan HAYIRSEVENER

Başkan Adaylarını Açıklayın

30 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

ATV’nin Nasıl Bir Ayrıcalığı Var?..

29 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

Fırsatçılara Fırsat Tanıyanlar!..

28 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

Kim Durduracak Bunları?

27 Ağustos 2008
5k
Sonraki Yazı

Hasta Refakatçileli

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap