Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Turgut İNAL (Av.)

İstinaf Mahkemeleri…

Turgut_Inal Yazar Turgut_Inal
01 Kasım 2007
Turgut İNAL (Av.)
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
”Yargıda yapılacak her tasarruf, dönüşü ve giderilmesi mümkün olmayan çok ağır zararlar ve sorunlar getirir.”

12 Eylül’den sonra, idari yargıda reform sayılacak bir gelişme gerçekleştirildi. İdari davaların Danıştay’da yıllarca sürmesine çare aranıyor, ayrıca vergi davalarının da illerde defterdarların başkanlığında oluşturulan meslek dışı heyetlerle çözülmesine son verilmek isteniyordu.

Bu nedenlerle bölge idare mahkemeleri, vergi mahkemeleri, idari mahkemeler kurulmuştu. 24 ilde bölge idare mahkemelerine, 34 ilde de vergi mahkemelerine görev veren yasa çıkarılmıştı.

Bu oluşumun bünyesinde bazı hatalar, eksiklikler vardı. Ama özde yapılan iş çok yararlıydı. 24 ilde bölge idare mahkemeleri kurulurken birçok il de bu ile bağlanmıştı. Yurttaşların idare karşısında haklarını arayan bölge idare mahkemelerinin sayısı 24’te dondurulurken, vergi mahkemelerinin sayısını 34 ille başlatma, yaşanan ilk hataydı.

Bu mahkemeler çalışmalarında 5-10 yıl çok başarılı oldu. Ama yurttaşlarımızın hak arama bilincinin artması, AB bilincinin geniş halk kesiminde benimsenmesi davaların sayısını arttırdı, hem de çok arttırdı.

Buna çare bulmak için illerdeki vergi ve idare mahkemelerinin sayısını arttırmanın çözüm olacağı düşünüldü. Oysa bu hiçbir yarar sağlamadı ve yine bu mahkemelerde biriken dosya sayıları hiç azalmadı, tınaz gibi yığıldı.

İşin özü, bir il merkezinde bölge idare mehkemesi veya vergi mahkemesi kurarak diğer illeri buna bağlamak değildir. Her ilde, hatta birçok büyük ilçe merkezinde, gerektiğinde diğer ilçelerin tamamına kadar, Türkiye’nin bütün sathında, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerini kurmaktır.

Mahkeme sayısında tasarruf yapmak, mahkeme sayısını azaltmak, milyonlarca yurttaşı bir mahkemeye bağlamak, onları kendi il ve ilçelerinden uzak illerdeki mahkemelere göndermek hiç akıl kârı değildir, demokratik değildir. Doğal hâkim prensibine de terstir. Adaletin çok seri ve çok ucuz sonuçlandırılması gerektiğine dair uluslararası hukuk prensibi de çiğnenmektedir.

Şimdi aynı filmi bir daha seyretmek üzereyiz. Çünkü önümüzdeki yıllarda, Yargıtay’ın yükünü hafifletmek ve azaltmak, Yargıtay’ın doğal görevini yapmasını sağlamak için bazı il merkezlerinde istinaf mahkemeleri kurulacaktır. Birçok koca koca ilin üçünü beşini bir araya getirip, onları büyük bir il merkezinde kurulacak istinaf mahkemelerine bağlamak, bize çok kısa zamanda yaşanacak sıkıntıyı şimdiden göstermektedir. Yargıtay’a giden davaların çok uzun sürede incelenip karara bağlanmasında yaşanan adaletsizlik giderilmek istenirken, adeta Yargıtay’ın yerine kısmen görev yapacak istinaf mahkemelerinde işler daha kurulur kurulmaz yığılacaktır.

Neye mal olursa olsun, hangi gerekçe bulunursa bulunsun, bu gerekçeler ne kadar haklı görülürse görülsün bundan hemen vazgeçilmeli, mutlaka her il merkezinde yeterli sayıda istinaf mahkemesi kurulmalıdır. Hatta idare ve vergi mahkemeleri için de önerdiğimiz gibi, Türkiye’nin çok sayıdaki büyük ilçelerinde de istinaf mahkemeleri kurulmalıdır.

Devletin temel ve ana görevi olan, devletin var oluş nedenleri arasında bulunan yargı işlevi için yapılacak tasarruf, yargı çalışması ve işleyişi için kısılacak her para ona, yüze, bine katlanarak bize zarar olarak geri döner. Bu durum devleti yıpratır, yurttaşın adaletten beklediğini bulamaması sonucunda doğacak problemler telafisi mümkün olmayan ağır ve vahim zarar getirir.

”Yargıda yapılacak her tasarruf, dönüşü ve giderilmesi mümkün olmayan çok ağır zararlar ve sorunlar getirir.”

12 Eylül’den sonra, idari yargıda reform sayılacak bir gelişme gerçekleştirildi. İdari davaların Danıştay’da yıllarca sürmesine çare aranıyor, ayrıca vergi davalarının da illerde defterdarların başkanlığında oluşturulan meslek dışı heyetlerle çözülmesine son verilmek isteniyordu.

Bu nedenlerle bölge idare mahkemeleri, vergi mahkemeleri, idari mahkemeler kurulmuştu. 24 ilde bölge idare mahkemelerine, 34 ilde de vergi mahkemelerine görev veren yasa çıkarılmıştı.

Bu oluşumun bünyesinde bazı hatalar, eksiklikler vardı. Ama özde yapılan iş çok yararlıydı. 24 ilde bölge idare mahkemeleri kurulurken birçok il de bu ile bağlanmıştı. Yurttaşların idare karşısında haklarını arayan bölge idare mahkemelerinin sayısı 24’te dondurulurken, vergi mahkemelerinin sayısını 34 ille başlatma, yaşanan ilk hataydı.

Bu mahkemeler çalışmalarında 5-10 yıl çok başarılı oldu. Ama yurttaşlarımızın hak arama bilincinin artması, AB bilincinin geniş halk kesiminde benimsenmesi davaların sayısını arttırdı, hem de çok arttırdı.

Buna çare bulmak için illerdeki vergi ve idare mahkemelerinin sayısını arttırmanın çözüm olacağı düşünüldü. Oysa bu hiçbir yarar sağlamadı ve yine bu mahkemelerde biriken dosya sayıları hiç azalmadı, tınaz gibi yığıldı.

İşin özü, bir il merkezinde bölge idare mehkemesi veya vergi mahkemesi kurarak diğer illeri buna bağlamak değildir. Her ilde, hatta birçok büyük ilçe merkezinde, gerektiğinde diğer ilçelerin tamamına kadar, Türkiye’nin bütün sathında, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerini kurmaktır.

Mahkeme sayısında tasarruf yapmak, mahkeme sayısını azaltmak, milyonlarca yurttaşı bir mahkemeye bağlamak, onları kendi il ve ilçelerinden uzak illerdeki mahkemelere göndermek hiç akıl kârı değildir, demokratik değildir. Doğal hâkim prensibine de terstir. Adaletin çok seri ve çok ucuz sonuçlandırılması gerektiğine dair uluslararası hukuk prensibi de çiğnenmektedir.

Şimdi aynı filmi bir daha seyretmek üzereyiz. Çünkü önümüzdeki yıllarda, Yargıtay’ın yükünü hafifletmek ve azaltmak, Yargıtay’ın doğal görevini yapmasını sağlamak için bazı il merkezlerinde istinaf mahkemeleri kurulacaktır. Birçok koca koca ilin üçünü beşini bir araya getirip, onları büyük bir il merkezinde kurulacak istinaf mahkemelerine bağlamak, bize çok kısa zamanda yaşanacak sıkıntıyı şimdiden göstermektedir. Yargıtay’a giden davaların çok uzun sürede incelenip karara bağlanmasında yaşanan adaletsizlik giderilmek istenirken, adeta Yargıtay’ın yerine kısmen görev yapacak istinaf mahkemelerinde işler daha kurulur kurulmaz yığılacaktır.

Neye mal olursa olsun, hangi gerekçe bulunursa bulunsun, bu gerekçeler ne kadar haklı görülürse görülsün bundan hemen vazgeçilmeli, mutlaka her il merkezinde yeterli sayıda istinaf mahkemesi kurulmalıdır. Hatta idare ve vergi mahkemeleri için de önerdiğimiz gibi, Türkiye’nin çok sayıdaki büyük ilçelerinde de istinaf mahkemeleri kurulmalıdır.

Devletin temel ve ana görevi olan, devletin var oluş nedenleri arasında bulunan yargı işlevi için yapılacak tasarruf, yargı çalışması ve işleyişi için kısılacak her para ona, yüze, bine katlanarak bize zarar olarak geri döner. Bu durum devleti yıpratır, yurttaşın adaletten beklediğini bulamaması sonucunda doğacak problemler telafisi mümkün olmayan ağır ve vahim zarar getirir.

”Yargıda yapılacak her tasarruf, dönüşü ve giderilmesi mümkün olmayan çok ağır zararlar ve sorunlar getirir.”

12 Eylül’den sonra, idari yargıda reform sayılacak bir gelişme gerçekleştirildi. İdari davaların Danıştay’da yıllarca sürmesine çare aranıyor, ayrıca vergi davalarının da illerde defterdarların başkanlığında oluşturulan meslek dışı heyetlerle çözülmesine son verilmek isteniyordu.

Bu nedenlerle bölge idare mahkemeleri, vergi mahkemeleri, idari mahkemeler kurulmuştu. 24 ilde bölge idare mahkemelerine, 34 ilde de vergi mahkemelerine görev veren yasa çıkarılmıştı.

Bu oluşumun bünyesinde bazı hatalar, eksiklikler vardı. Ama özde yapılan iş çok yararlıydı. 24 ilde bölge idare mahkemeleri kurulurken birçok il de bu ile bağlanmıştı. Yurttaşların idare karşısında haklarını arayan bölge idare mahkemelerinin sayısı 24’te dondurulurken, vergi mahkemelerinin sayısını 34 ille başlatma, yaşanan ilk hataydı.

Bu mahkemeler çalışmalarında 5-10 yıl çok başarılı oldu. Ama yurttaşlarımızın hak arama bilincinin artması, AB bilincinin geniş halk kesiminde benimsenmesi davaların sayısını arttırdı, hem de çok arttırdı.

Buna çare bulmak için illerdeki vergi ve idare mahkemelerinin sayısını arttırmanın çözüm olacağı düşünüldü. Oysa bu hiçbir yarar sağlamadı ve yine bu mahkemelerde biriken dosya sayıları hiç azalmadı, tınaz gibi yığıldı.

İşin özü, bir il merkezinde bölge idare mehkemesi veya vergi mahkemesi kurarak diğer illeri buna bağlamak değildir. Her ilde, hatta birçok büyük ilçe merkezinde, gerektiğinde diğer ilçelerin tamamına kadar, Türkiye’nin bütün sathında, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerini kurmaktır.

Mahkeme sayısında tasarruf yapmak, mahkeme sayısını azaltmak, milyonlarca yurttaşı bir mahkemeye bağlamak, onları kendi il ve ilçelerinden uzak illerdeki mahkemelere göndermek hiç akıl kârı değildir, demokratik değildir. Doğal hâkim prensibine de terstir. Adaletin çok seri ve çok ucuz sonuçlandırılması gerektiğine dair uluslararası hukuk prensibi de çiğnenmektedir.

Şimdi aynı filmi bir daha seyretmek üzereyiz. Çünkü önümüzdeki yıllarda, Yargıtay’ın yükünü hafifletmek ve azaltmak, Yargıtay’ın doğal görevini yapmasını sağlamak için bazı il merkezlerinde istinaf mahkemeleri kurulacaktır. Birçok koca koca ilin üçünü beşini bir araya getirip, onları büyük bir il merkezinde kurulacak istinaf mahkemelerine bağlamak, bize çok kısa zamanda yaşanacak sıkıntıyı şimdiden göstermektedir. Yargıtay’a giden davaların çok uzun sürede incelenip karara bağlanmasında yaşanan adaletsizlik giderilmek istenirken, adeta Yargıtay’ın yerine kısmen görev yapacak istinaf mahkemelerinde işler daha kurulur kurulmaz yığılacaktır.

Neye mal olursa olsun, hangi gerekçe bulunursa bulunsun, bu gerekçeler ne kadar haklı görülürse görülsün bundan hemen vazgeçilmeli, mutlaka her il merkezinde yeterli sayıda istinaf mahkemesi kurulmalıdır. Hatta idare ve vergi mahkemeleri için de önerdiğimiz gibi, Türkiye’nin çok sayıdaki büyük ilçelerinde de istinaf mahkemeleri kurulmalıdır.

Devletin temel ve ana görevi olan, devletin var oluş nedenleri arasında bulunan yargı işlevi için yapılacak tasarruf, yargı çalışması ve işleyişi için kısılacak her para ona, yüze, bine katlanarak bize zarar olarak geri döner. Bu durum devleti yıpratır, yurttaşın adaletten beklediğini bulamaması sonucunda doğacak problemler telafisi mümkün olmayan ağır ve vahim zarar getirir.

”Yargıda yapılacak her tasarruf, dönüşü ve giderilmesi mümkün olmayan çok ağır zararlar ve sorunlar getirir.”

12 Eylül’den sonra, idari yargıda reform sayılacak bir gelişme gerçekleştirildi. İdari davaların Danıştay’da yıllarca sürmesine çare aranıyor, ayrıca vergi davalarının da illerde defterdarların başkanlığında oluşturulan meslek dışı heyetlerle çözülmesine son verilmek isteniyordu.

Bu nedenlerle bölge idare mahkemeleri, vergi mahkemeleri, idari mahkemeler kurulmuştu. 24 ilde bölge idare mahkemelerine, 34 ilde de vergi mahkemelerine görev veren yasa çıkarılmıştı.

Bu oluşumun bünyesinde bazı hatalar, eksiklikler vardı. Ama özde yapılan iş çok yararlıydı. 24 ilde bölge idare mahkemeleri kurulurken birçok il de bu ile bağlanmıştı. Yurttaşların idare karşısında haklarını arayan bölge idare mahkemelerinin sayısı 24’te dondurulurken, vergi mahkemelerinin sayısını 34 ille başlatma, yaşanan ilk hataydı.

Bu mahkemeler çalışmalarında 5-10 yıl çok başarılı oldu. Ama yurttaşlarımızın hak arama bilincinin artması, AB bilincinin geniş halk kesiminde benimsenmesi davaların sayısını arttırdı, hem de çok arttırdı.

Buna çare bulmak için illerdeki vergi ve idare mahkemelerinin sayısını arttırmanın çözüm olacağı düşünüldü. Oysa bu hiçbir yarar sağlamadı ve yine bu mahkemelerde biriken dosya sayıları hiç azalmadı, tınaz gibi yığıldı.

İşin özü, bir il merkezinde bölge idare mehkemesi veya vergi mahkemesi kurarak diğer illeri buna bağlamak değildir. Her ilde, hatta birçok büyük ilçe merkezinde, gerektiğinde diğer ilçelerin tamamına kadar, Türkiye’nin bütün sathında, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerini kurmaktır.

Mahkeme sayısında tasarruf yapmak, mahkeme sayısını azaltmak, milyonlarca yurttaşı bir mahkemeye bağlamak, onları kendi il ve ilçelerinden uzak illerdeki mahkemelere göndermek hiç akıl kârı değildir, demokratik değildir. Doğal hâkim prensibine de terstir. Adaletin çok seri ve çok ucuz sonuçlandırılması gerektiğine dair uluslararası hukuk prensibi de çiğnenmektedir.

Şimdi aynı filmi bir daha seyretmek üzereyiz. Çünkü önümüzdeki yıllarda, Yargıtay’ın yükünü hafifletmek ve azaltmak, Yargıtay’ın doğal görevini yapmasını sağlamak için bazı il merkezlerinde istinaf mahkemeleri kurulacaktır. Birçok koca koca ilin üçünü beşini bir araya getirip, onları büyük bir il merkezinde kurulacak istinaf mahkemelerine bağlamak, bize çok kısa zamanda yaşanacak sıkıntıyı şimdiden göstermektedir. Yargıtay’a giden davaların çok uzun sürede incelenip karara bağlanmasında yaşanan adaletsizlik giderilmek istenirken, adeta Yargıtay’ın yerine kısmen görev yapacak istinaf mahkemelerinde işler daha kurulur kurulmaz yığılacaktır.

Neye mal olursa olsun, hangi gerekçe bulunursa bulunsun, bu gerekçeler ne kadar haklı görülürse görülsün bundan hemen vazgeçilmeli, mutlaka her il merkezinde yeterli sayıda istinaf mahkemesi kurulmalıdır. Hatta idare ve vergi mahkemeleri için de önerdiğimiz gibi, Türkiye’nin çok sayıdaki büyük ilçelerinde de istinaf mahkemeleri kurulmalıdır.

Devletin temel ve ana görevi olan, devletin var oluş nedenleri arasında bulunan yargı işlevi için yapılacak tasarruf, yargı çalışması ve işleyişi için kısılacak her para ona, yüze, bine katlanarak bize zarar olarak geri döner. Bu durum devleti yıpratır, yurttaşın adaletten beklediğini bulamaması sonucunda doğacak problemler telafisi mümkün olmayan ağır ve vahim zarar getirir.

Paylaş
Etiketler: hukukistinafistinaf mahkemeleriyargıyargılama hukuku
Önceki Yazı

Sabır Bu Kadar Zorlanmaz

Sonraki Yazı

Yazarlarımız İçin Yazı Ekleme Klavuzu

Turgut_Inal

Turgut_Inal

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Turgut İNAL (Av.)

MHP’ li Başkan İsmail OK Balıkesir’ in Siyasi Talihini Yenen

24 Şubat 2014
5k
Turgut İNAL (Av.)

Balıkesir Lisesi Kesinlikle ve Süratle Anadolu Lisesi Olmalıdır.

04 Şubat 2014
5k
Turgut İNAL (Av.)

Balıkesirliler, Sizin Aşamayacağınız Dağlar ve Yarlar Yoktur!

23 Ocak 2014
5k
Turgut İNAL (Av.)

Sayın Başbakan ok; Bu Şehre Tiyatrolar Kuralım

21 Ocak 2014
5k
Sonraki Yazı

Yazarlarımız İçin Yazı Ekleme Klavuzu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap