Belki, dünkü bu köşede yer alan yazımızla biraz yüzsüzlük yaptık, ama yıllar sonra bir bayram kutlaması yaptırmayı da başardık!..
Klasik bir gazetecilik başlığı vardır, “Haberimiz ses getirdi!..” diye.
Eh biraz ukalalık olacak, ama bizim de yazdığımız yazı “ses getirdi” diyebiliriz.
Dün, bu köşeden biraz sitem dolu bir yazıyı kaleme almıştım.
Özellikle siyasi ve sivil toplum örgütlerinin, kendilerinin her türlü etkinliğini kamuoyuna yansıtmayı kendisine iş edinen basın mensuplarına yönelik, herhangi bir girişimde bulunmamasını, dilimizin döndüğünce yadırgadığımızı belirtmiştik.
Hele hele sendika olarak gerek işçi sendikalarının, gerekse memur sendikalarının, kendilerinden başka hiç kimseyi emekçi görmediklerini de eleştirmiştik.
Ve, ne yazık ki bu tespitimizde bir kez daha haklı çıkmanın üzüntüsünü de yaşadık.
Emek savunuculuğu yaptığı iddiasında olan işçi ve memur sendikalarımız, bir kez daha bizlerin önemli bir günü olan “Gazeteciler Günü”ne duyarsızlıklarını göstererek, “Hadi canım siz de emekçi misiniz?” demeye getirdiler.
Dedik ya, asıl emekçi hep kendilerini görüp, bizlerin yaptığını emekten dahi görme tenezzülünde bulunmayan bu sendikalarımızın, emeğe ne kadar değer verdiklerinin takdirini de kamuoyuna bırakıyorum.
İşin ilginci ise, kendilerine yönelik yapılan herhangi bir karşı eylemden tutun, hak aramadan, özlük haklarına kadar her türlü eylemlerini bizlerin kanalı ile duyuran bu sendikalarımızın, yılda bir gün olan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne olan vurdumduymazlıkları karşısında, aynı duyarlılığı bizlerin de onlara göstereceğimizi, herhalde düşünüyorlardır!..
Olayın vahim tarafı ise, bu sendikalar birlik-beraberlik, dostluk ve dayanışmadan dem vurup da, şimdiye kadar ne kadar bu söylemlerine ne kadar sadık kaldıklarını da ispatladılar, bir ölçüde!..
Ne diyelim, canları sağolsun.
Yalnız bu arada, bizleri arayan, günümüzü kutlayan, mesaj atan, küçük de olsa bir etkinlik düzenleyenleri de unutmamak gerekir.
Başta, Bandırma Belediye Başkanı Recep Eraydın’a bizden kocaman bir teşekkür.
Bugüne kadar yapılamayan bir ilki gerçekleştirdi Sayın Başkan.
Bandırma’daki tüm yerel basın mensuplarını ilk önce bir yemekte bir araya toplamak istedi.
Ancak, aynı saatlerde Bandırma Ticaret Borsası’nın da düzenlediği bir basın toplantısı olduğu için, tüm basın mensuplarının Borsa’da olmasından dolayı bu yıl ki yemek iptal oldu.
Fakat, Başkan yine de bizim için anlamlı olan bu günde, tüm çalışan gazetecileri belediye encümen salonunda bir araya toplayarak, bir kutlama pastası kesme nezaketinde bulundu.
Hem de, her çalışana birer kırmızı karanfil de ikram ederek, onların gönüllerini almayı da bildi.
İster istemez bu anlamlı günde bizleri hatırlayan bir kamu yöneticisinin bu nazik jesti karşısında duygulandık ve diğer kamu görevlilerinin hatırına bile gelmemesinin de üzüntüsünü yaşadık.
Tekrar teşekkürler Sayın Başkan.
Daha sonra gün içerisinde, önemli günleri kaçırmayan bir başka sivil toplum örgütü temsilcisi ziyaretimize gelerek, günümüzü kutladı.
Sodev Genel Sekreteri Sayın Mehmet Tüm, beraberindeki arkadaşlarıyla bizzat gelip, çalışan gazeteciler gününü kutlama nezaketinde bulundu.
Sayın Tüm’e de yine bu nezaketinden dolayı teşekkür ediyorum.
Ayrıca, gerek telefonla, gerek mesajlarıyla bizlere destek olanları da gazetemizin iç sayfalarında görebilirsiniz.
Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.
Hatırlanmanın güzel bir duygu olduğunu bizlere yaşattıkları için, sağolsunlar varolsunlar.
Umarız, bundan sonraki günlerimizde daha çok hatırlanırız. En azından, gerçekten dünyanın en stresli mesleklerinden biri olan gazetecilikte, çalışmalarımızı daha büyük bir şevkle yapmamıza yardımcı olacağını düşünüyorum.
Nasıl ki, bizler toplumun her kesiminin sesini duyurmak, onların gözü kulağı olma görevini üstleniyorsak, onların da bizleri bu günlerde “yarım elma gönül alma” açısından hatırlamasını beklemek de sanırım, çok büyük bir beklenti olmasa gerek.
Hatırlayanın da, hatırlamayanın da canı sağolsun.
