Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Aysun GÜL

Mekke Kokar Yüreğim

Aysun GÜL Yazar Aysun GÜL
06 Ekim 2010
Aysun GÜL
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gece karanlığının aydınlığa döndüğü topraklara, gitmek nasip olmadı şimdiye kadar. Lakin hayallerin ötesine geçilmediğini zannettiğimiz dünyamız da, kaç kere tavaf etmişizdir o kutsal toprakları, düşünmek bile heyecan veriyor aklıma ve bedenime.

“Sardı canı canan can verdi candan

Yarı yaran eden canı gül handan

Batılı yıkarak aleme gönül verdi

Can deyipte yanıma geldi kandan” AYSUN GÜL

Ezgilerin ve ilahilerin çağrışımlarıyla, Mekke topraklarına gidenlerin hissiyatındaki garip ezikliği de sezinliyorum. Kutsala dair topraklara gidişlerine, bilinçsizlik eklenmiş olsa da onları kıskanıyorum belki de. Onlara nasip olana sahip olamadığım için. Bilgi deformasyonuyla her adımı gezmeleri ve bunu “ha” ve “cı” kelimelerinin birleşimi içinde kullanmalarından, rahatsız oluyorum.

Evet, kimsenin dini duygularıyla ilgili, yorum yapma hakkımız yok. Ama bu dini duygular sömürü noktasına geliyorsa, orada dur demeye hakkımız olduğuna inanıyorum. İnanmak, adına tapınılası tapınaklar kurmak; kalp ayarlarımızı bozmaya başlayınca, etrafımızdakilere de zarar vermeye başlıyoruz. Düşüncesizce aklın darağacına çıkarıldığı din sömürüleriyle, asimile olmuşluktan kurtulamamışlığın sitemlerini aktarıyorum, kalemime.

İklimlerin can çekiştiği bir tufanda

Harabe olmuş kalbin limanları

Söz yetmiyor gönüldeki harabe zamanlara.

Dinmiyor yüreklerde fırtınalar

Yıkık kalan geçmişi yenilemek nafile

Güç yetmiyor akıldaki ziyan olmuş kalıntılara. AYSUN GÜL

Yıllardır belirtmek istediklerimi, kalemimle anlatmak istediklerimi yazmak istiyorum, bu günlerde. Kalemimle anlatmak istediklerimi, yazmak istiyorum bu günlerde.  Gelenin, gidenin bitmediği Mekke hakkında ne biliyoruz? Ve neler bilinerek gidiliyor bu topraklara bu zikrediyorum zikrimde.

Mekke anayurdudur, insanlığın. Meleklerin ellerini dokundurduğu Kabe, memleketin kalbidir. Tarihin tüm sayfalarının açıldığı, mekânı asaliyet. Yâda memleketi gerçeklik. İnsanlığa açılan daimi kapı. Sedef örtülerin içinde, nur getirilen alameti derya. Sevgilinin gül koktuğu diyar. Susuz kalan canların, Allah’ anmak  adına serap gördüğü yer. Vahabi darlığıyla, aralıklı vahalar açtırılan İslam bahçesi. Hurma tatlılığında, Kur’ana ulaşılan canı mekan. Haykırışların sessizliğinde, tekrar tekrar yaşanan sahabe yüreği. Putlara anlamsızlık veren, şadı diyar. Ürkek kalplerin yenilendiği, ansızlığın adı.

“Susuyorum direnişime

Dudağımda kalan birkaç kelimeyle

Sessiz sedasız tümcelerimi siliyorum

Dil aralarımdan gerçeğe varamadan.

Alamadan dualarımı bitiriyorum tükenmemişliklerimi,

Ardına bakmadan sezinlemek adına” AYSUN GÜL

Tavafı eda ederek Allaha açılan ellerin, bu kutsal diyara giderken tüm günahların affolacağına inananlar, nasıl bir vicdansızlık içindeler. Mekke’nin kutsallığına, topraklarına ayak bastıklarında ben de kutsalım, bakışıyla hissettiklerini nasıl inkar edecekler. Kendilerine özel muamele yapılamasını isteyen, hacı tasviri bedenlerinde ruhlarına yalancı iman darlığına, yaptıkları insafsız bir zulüm. Oradan alınan eşyaların çok değerliymiş gibi, etrafındaki insanlara yutturmaya çalışanlara, sitem doluyum. Bu bir inanç azmanlığı ve anlamsızlığı. Kula değer vermeyi bilmeyen, yaratanı nasıl sever? bu ikilemi anlamaya çalışıyorum bazen, ama işin içinden çıkamadığım gibi, dolambaçlı yollarında kayboluyorum.

Her günahın canı gönülden tövbesi yapıldığında, rahmet eden tarafından affedildiği şüphe götürmez bir gerçek. Ama kul hakkına giren günahların, Mekke dahil hiçbir yerde affedilmeyeceğini de bilmemiz gerekiyor. Gönlü kırılandan özür dilemeden ve o özrü kabul etmeden bin kere tövbe de etsen, yüz binlerce kez namaz kılsan, ölene kadar Kabe’yi tavaf etsen değişmez.

Birde orada seccade toprağa değse, saçma bir tapınışla verdikleri anlamsız değer, var tabi ki. Oraya gidiş sebeplerinde ki bilinçsizlik ve tutarsızlık yetmezmiş gibi, birde el sürdükleri her yeri değerli saymaları, zemzem suyunu  dualarla, millete içirmelerine deliriyorum. “Dön kıbleye ve iç mecbursun içmesen” seni dinden çıkarıyorlar. “Nasıl Müslümansın, inanmıyor musun?” sorularını da etiketliyorlar üzerine, öp başına koy dercesine. Bin bir eğlenceyle gidişleri ayrı bir zavallılık. Askere yollarmış gibi! “sadece davul zurnası hariç” hacıları uğurlamak, biz Türklerin adeti olsa gerek.

“Bir bardak demli çay niyetine

Yudumlamak inandığım değerleri.

Sabahlamak niyet etmeden baş yastıkta rüyaları.

Garip bir telaşe sarar fecrin geldiği anları

Dolar taşar sehere ağlamalar niyetsizce.”  AYSUN GÜL

Gelişlerinde tabii ki ziyaretler olacak. Lakin türbe ziyaretine döndürülen Mekke dönüşlerindeki saçmalık, inancı da zedeliyor. Seher vakti bülbüller ne de güzel öterler, hikâyeleri de yastık altı hikâyeleri olarak anlatılır, gelene gidene. Oysaki bunu, “ben gittim, sen hala buralardasın, bana nasip oldu bak, sana nasıl da anlatıyorum.” anlayışıyla dile dökülen hassasiyetsiz sözler, ızdırabın eşiğindedir o anlar da. Bak şu geldi, bu gelmedi. “Ben hacca gittim, herkes beni görmeli, elimi öpmeli, kutsamalı beni” düşünceleriyle girdikleri günahın farkına bir varsalar, böbürlenmekten de vazgeçeceklerdir.

İslam adına yaşanılması gereken her şeyi, kendimize benzettik. Kimliğimiz nasıl istediyse, öyle yaşamaya çalıştık. Günahları sevaba, sevapları günahın aynasına çaldık. İnanca saygı dedik, hep eleştirdik gaflet ve dalalet içinde. İsteyen istediği gibi yaşar, dinini. Ama bunu başkalarını ezerek yaparsa, işte o saniye kalemimi kırar, yazarım yazacaklarımı.

Bencillik ve İslam bir arada olamaz. Sömürü ve İslam bir araya gelemez. Günah ve sevap olmaksızın affedilişin değeri bilinmez. Yokluk varlığa ve varlık darlığı bilmedikçe yaşanılır olanlar, yaşlanır ve kendi içinde kendini boğar. İslam insanın yaratılışından bu yana, aynadaki aksidir.

Her şeye rağmen, hayatın asli aklıyla yaşamayı bilenlerden olmak içimi rahatlatıyor. Yüreğinde gerçek Mekke’yi taşıyanlar, Mekke’ye ziyarete gitmeden, Mekke kokarlar. Peygamber ziyaretiyle şereflenirler. Bedir’de İslam, Uhud’da şehit, Hendek peygambere yar olurlar.

“Gül kokulu geçmişin sayfalarını aralıyorum

Her çevirdiğimde peygamber kokuyor

Umut yağmurları ıslatıyor ruhi figanımı.

Gözlerimde ağır ağıtlar acı verdikçe

Biliyorum…” AYSUN GÜL

İslam, inanmak üzerine yaratılan ve samimi duygularla işleyen, akıl ve duygu dizimlerinin tesbihleştiği zikir dinidir. Şifaya ulaşabilmenin tek yolu, iman edilecek olanı bilmektir. Evveli ve ahiriyle tek şifa Allaha olan imandır, geri kalanlar sebeplerdir. Rabbim en değerli ayeti insandır.

Selam ve dua ile,

Paylaş
Etiketler: hacchacıİslamKur'anmekkesömürütövbe
Önceki Yazı

“Masal”

Sonraki Yazı

Dolandırıcılar Sınır Tanımıyor!

Aysun GÜL

Aysun GÜL

1977 Trabzon doğumluyum/evli ve bir çocuk annesiyim. yerel bir gazetede ve İnternet bir edebiyat dergisinde yazılar yazıyorum. k.t.u mezunuyum.

İlişkili Yazılar

Aysun GÜL

Kalbin Keşfindeki Mucizevi İlaç: Nefis Terbiyesi

02 Ağustos 2011
5k
Aysun GÜL

İçin İçin İçimizi Kemiren Hatalarımız

31 Temmuz 2011
5k
Aysun GÜL

Dağ Eşkiyalığından Meclis Eşkiyalığına!

29 Temmuz 2011
5k
Aysun GÜL

İnternet Sohbetleri Veba Gibi Sardı Toplumu

23 Temmuz 2011
5k
Sonraki Yazı

Dolandırıcılar Sınır Tanımıyor!

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap