Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Şerife ÇINAR

Minik Dostum

Şerife ÇINAR Yazar Şerife ÇINAR
28 Eylül 2010
Şerife ÇINAR
1
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hayatımın en zor, en çekilmez, en dayanılmaz günlerinde tanıştım onunla. Daha doğrusu tanıştırıldım. Böyle bir dostluğa henüz hazır değildim. İstemem diye bas bas bağırdığım günlerdi o günler. O da benimle yaşamayı kendi seçmemişti besbelli. Konuşabilse. “ beni annemden ayırmayın, tanımadığım, bilmediğim, beni istemeyen insanların eline bırakmayın” diyecekti belki de.

Öylesine saf, öylesine masum bakıyordu ki bir karton kutunun içinden… Ürkekti. Annesinin sevgisine, ak sütüne doyamadan koparıp getirmişlerdi anacığının koynundan. Kardeşlerini de başkaları alıp gitmişti. Henüz iki aylık bile değildi. Hayvan fuarında teşhir edilmişti buraya gelmeden önce. Kimlerin eline, nereye gideceklerini bilmeden beklemişti diğerleri gibi. Belki de çocukları mutlu olsun, oynasın diye zengin bir baba satın alacaktı onu. Sonra da çocukların hevesi geçince bakamıyoruz deyip başlarından atacaklardı. Onun duygularını, bağlılığını, sadakatini, sevgisini düşünmeden. Ya da şimdi olduğu gibi gelişine hazır olmayan, dostluğunu istemeyen insanlar çıkacaktı karşısına. Kaderini kendi çizmemişti. Bu kararı o vermemişti.

Böyle bir sorumluluğu taşıyacak konumda hissetmiyordum kendimi. Her ne kadar eşim ve oğlum biz bakarız deseler de her şeyin üzerime kalacağını çok iyi biliyordum. Bu güne kadar hep uzak kalmayı tercih etmiştim. Evinde kedisi olan pek çok arkadaşım vardı. Ben de bunun nasıl bir sevgi olduğunu biliyordum. Nasıl bir sorumluluk istediğini de biliyordum. Belki de bu küçük afacana bağlanmaktan, onu sevmekten korkuyordum. Kalbim kırıktı o günlerde.

Sevgiden, daha doğrusu karşılıksız sevmekten yorgundum. İlgisizlikten, sevgisizlikten yorgundum. Acı çekiyordum.

Duygusallıktan kurtulmak için savaştığım sırada, onu dünyama kabul etmem imkânsızdı. Olmaz dedim.

“Ben istemem. Elimi bile sürmem. Bakmam. Bütün günahı, vebali sizin ona göre.”

Tüm direnişime rağmen onun kalmasını engelleyemedim. Bana ne desem de bir can vardı karşımda. Eşim dayanamayacağımı bal gibi biliyordu. Ben de eşimin bu günahsız yavruyu benim ellerime bırakacağını… Tamam dedim. Yemeğini suyunu ara sıra veririm. Hepsi bu. Benden başka bir şey beklemeyin. Kumunu siz temizlersiniz.

Aslında bebekliğinden eğitimli tertemiz bir hayvandı. Siyam cinsi demişti getirdiği gün eşim. Kum selesinden başka yere tuvaletini yapmıyordu. Siyam kedileri büyüdüklerinde kahverengi ya da gri gibi bir renk alırlarmış. O şimdi minicik, bembeyaz bir tüy yumağı gibiydi. İnce uzun kuyruğunu sallayıp duruyordu. Sevilmek okşanmak, evin bireyleri tarafından kabullenilmek istiyordu. Mademki bu evde birlikte yaşayacaklardı. Bu kaçınılmaz kaderiydi. Dost olmak istiyordu. Eşim ve oğlum onunla oyunlar oynuyorlardı. Ya da sadece kendi egolarını tatmin ediyorlardı. O da bunu hissediyor olmalıydı ki kaçıp saklanıyordu.

Karşıma geçmiş, boncuk gözlerini bana dikmiş bakışlarımı arıyordu. Kendini bana sevdirsin diye kurlar yaptı önce. Sonra kuyruğuyla oynayarak dikkatimi çekmeye çalıştı.”Sevmem, istemem” demiştim bir kere. Geri adım atmayacaktım. Nasıl olsa bizimkiler buna da bakamazlar. Aramızda bir sevgi bağı oluşmadan bu da gider diye düşünüyordum. Daha önce de köpek yavruları getirmişler, bakamamışlardı. Bir iki gün içinde bunun da gideceğini umuyordum. Zamanının büyük bölümünü dışarıda geçiren eşim, eve erken gelmeye başlamıştı. Aslında bu hoşuma gidiyordu.  Sessizce olacakları beklemeye başladım. Akşamları oynaşıyorlardı. Gündüzleri de zaten uykuyla geçiriyordu. Bana bir zararı yoktu. Nasıl olsa en kısa zamanda geri götürmeye razı olacaktı eşim. Apartmandan da tepkiler almaya başlamıştık. Bana değil eşime söyleyin ben zaten istemiyorum diyordum. Bu arada kediciğe isim düşünülüyordu. Nihayet Şans dediler adına.

Şansla, ne dost ne de düşmandık. İki yabancı gibi dolaşıyorduk evin içinde. Şansın tuvalet kabı banyoda olduğu için banyoyu nöbetleşe kullanıyorduk. O gün benimle birlikte banyoya girdiğini görmedim. Ayaklarımın arasından nasıl geçti fark etmedim. Kapıyı kapatıp klozete oturdum. Şansla göz göze geldik, kalkamadım. Öylece bir süre bakıştık. Bu defa, o kadar da masum bakmıyordu gözlerime. Tuvaletini yapacak diye düşündüm. Kum kabının etrafında dolandı.

 İlgilenmedim. Ayaklarımın dibinde bana sürtünerek dolandı sonra. Hiç sessiz izlemeye başladım. Benim dikkatimi çekmeyi başardıktan sonra duş kabininin önündeki havluya gidip oturdu. Bakıyor muyum diye gözlerimin içine baktı.

Tuvaletini havlunun üzerine yaparken bakışları benim gözlerimde sabitlenmişti. İlk defa böyle bir şey yapmıştı. Bana vermek istediği mesajı almıştım. Kızmadım. Kızamadım ona. Haklıydı. Geldiğinden beri beklediği sevgiyi göstermemiştim. Bir kerecik dokunmamış, kucağıma almamıştım. Zaten dokunamazdım ki. İstesem bile uzaktan severdim. Ne olduysa o anda oldu. Eğildim. Okşadım. Dokundum. Sonrada kucakladım. Yılların özlemiydi aramızdaki.

Sarmaş dolaş olmuş hasret gideriyorduk. Zevkten bayılacak sanmıştım. Kendini kollarıma bıraktı. Boynunu uzatarak gıdısını kaşıyıp okşamamı istiyordu. Bir süre oynaştık. Kendimi tanıyamıyordum. Bana ne olduğunu anlayamamıştım.

Kediyle yani Şansla konuşur buldum kendimi. Özür diliyordum. “Sen haklısın, affet beni sana haksızlık ettim” diyordum. Allah’ım bu ben miydim? Neler oluyordu. Canımdan bir parçaydı sanki kucağımdaki.

O gece yatak odamın kapısını açık bıraktım. Şans geldiğinden beri geceleri kapıyı kapatıp yatıyordum. Kapının önünde miyavlıyor diye de eşime kızıyordum. O gece hiç uyumadım. Şans koynumda kollarımın arasında deliksiz uyudu sabaha kadar. Minik dostumla böyle başlamıştı aramızdaki sevgi. Kimse ne olduğunu anlayamadı. Benden başka kimseye gitmez olmuştu. Kimseye sevdirmiyordu kendini. Eşim ve oğlum sevgimizi kıskanır olmuştu. Bir iki gün sonra evde her şey eskiye döndü. Kediyle oynamak için eve erken gelen eşim de gelmez olmuştu artık.

Yaz tatiliydi. Baba oğul tatile giderken de kediyi bana bıraktıkları için Şans ve ben baş başa kalmıştık.

Dedim ya duygularımla savaştığım günlerdi o günler. Belki de bir depresyon geçiriyordum. Minik dostum Şans, hayatıma yeni bir sayfa açmıştı. Bunun adı sevgiydi. Yüreğimde açlığını yaşadığım sevgi bu olmalıydı…

ŞERİFE ÇINAR

Paylaş
Etiketler: canDOSTkalpkediminikşanssevgi
Önceki Yazı

49. Yılında Yassıada ve Demokrasi Şehitleri

Sonraki Yazı

Akıl ve Bilimden Korkanlar…

Şerife ÇINAR

Şerife ÇINAR

İlişkili Yazılar

Erdal İZGİ

Okul Bağışçılarının Merakı…

13 Eylül 2012
5k
Şerife ÇINAR

Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek

18 Şubat 2011
5k
Şerife ÇINAR

Yürüyen Merdiven

04 Eylül 2010
5k
Şerife ÇINAR

Annem Süte Ekmek Doğrardı

26 Ağustos 2010
5k
Sonraki Yazı

Akıl ve Bilimden Korkanlar...

Yorumlar 1

  1. yaşar cerit says:
    15 yıl önce

    Şerife hanım gerçekten bir solukta okudum yazınızı,tek kelimeyle harikaydı.Ben de siyam kedilerini çok araştırmış ve almaya karar vermiştim.Fakat o yavrucağı gördüğüm de günahına gireceğim’den dolayı almaktan vaz geçmiştim.Her şey gönlünüzce olsun efendim…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap