Geçtiğimiz günlerde sevgili dostumuz işadamı Seyfettin Başkan’ın (Başkan’ın soyadından dolayı herkes onu başkan filan zannediyor ama doğuştan başkan. Pozisyonlarından dolayı hayatının bir bölümünde başkan olarak anılanlar birgün başkanlıktan düşebiliyorlar. Ancak Seyfettin Başkan ise ölünceye kadar başkan!) kızının düğünü vardı.
Düğün davetiyesi Esenyurt Koordinatörümüz Kamil Uci’ye verilmiş, sevgili Uci’de nikah töreninden bir saat önce tarafımıza haber vermişti. Nikah töreninin Esenyurt Nikah Sarayı’nda saat 19’da yapılacağını haber alınca saatinde nikah salonuna vardık. Ancak ortalıkta kimsecikler yok. ‘Hay Allah başka günde ben mi yanlış anladım’ diyorum.
Kamil’i arayıp, ‘Nikah saatinde yanlışlık mı var? Burada kimsecikler yok. Haber veriyorsun sende yoksun’ diye sorunca bir gerçeği öğrendik. Meğerse sadece nikah töreni değil miş! Yemekli düğün yapılıyor muş. Ve nikah saat 20.30’daymış. Bende kendi kendime ‘Seyfettin Başkan kızına sade bir nikah töreni nasıl yapar?’ diye soruyordum.
Merakımı gidermiş olmuştum. Acil olarak eve dönüyorum ve eşimi alıp düğün törenine katılıyorum.
Neyse Nikah Sarayı’ndan içeri girdiğimizde ağzım bir karış açıktı. Nikah Sarayı’nın içerisi beş yıldızlı bir otel gibi. Nikah Salonu ise 1. sınıf bir salon. Nikah Sarayı’nın içersinde üç tane restaurant bulunuyor. İnanın her şey 1. sınıf yapılmış.
Yetkiliye dönüp soruyorum. “Siz böyle mekan yaratınca Esenyurt’ta haksız rekabet yapmıyormusunuz? Nikah için buraya müracaat eden çiftler neden başka bir yerde düğünlerine yapsınlar ki, burada yaparlar“ diyorum. Yetkili ise, haksız bir rekabet yapmadıklarını hatta imkanı olmayan çiftlere ücretsiz olarak salonları verdiklerini ifade ediyor.
Nikah salonu haksız rekabet yaratmıyor mu?
Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’na. Esenyurt ilçesine böyle bir Nikah Sarayı kazandırdığınız için sizi canı yürekten kutluyorum. Ancak Esenyurt’ta bulunan düğün salonları ile haksız bir rekabet yapılmasını da doğru bulmadığımı ifade edeyim.
Özelleştirmeden yana, bu zihniyete sahip olanların, devlet olanakları ile yaptıkları kuruluşlarla haksız olarak aynı sektörde hizmet yapanlarla rekabet etmesini ise doğru bulmuyorum. Düşünün Nikah Sarayı’nı bugün yapmak isteseniz, arsası ile beraber birkaç trilyonu gözden çıkarmanız gerekir. Siz devletin olanakları birkaç trilyona mal ettiğiniz görkemli bir salon gerçekleştiriyorsunuz. Hemde sermayenin bu kadar yaygın olduğu bir dönemde. Devletin domates üretmesi, süt üretmesi, don üretmesi ne kadar yanlışsa aynı zamanda düğün salonu, restaurant yapması ve işletmesinin de bir o kadar yanlış olduğuna inanıyorum.
Devletin tabi belediyenin kendi asil işlevlerini yapmasını doğru buluyorum. Devlet olanakları ile girişimçi-ler arasında haksız rekabet yapılması ne ekonomin ruhuna uygun nede çağın gerçeklerine.
O salonda o fotoğralar asılır mı?
Dönelim Esenyurt Nikah Sarayı ile ilgili izlenimlerimize. Tüm eleştirilerimize rağmen yapılan mekanın 1. sınıf olması ise insanın gözlerini kamaştırıyor. Beğenimizi ifade ederken 2. bir eleştirimizi yapalım. Salon içersinde bulunan Başkan Kadıoğlu ile ilgili fotoğrafları kim seçmişse halt etmiş. Başkanın imajını bu kadar göstermek için o salondaki fotoğraflar seçilebilirdi. Örnek, nikah sarayının temeli atılırken, nikah kıyarken, katıldığı düğünlerde halay çekerken gibi fotoğraf karelerinin yer alması hem daha anlamlı hem daha şirin olur. Hemde imajına uygun düşerdi.
Bir başkanı bu kadar kötü göstermek için herhalde o fotoğraflar seçilebilirdi. Kaş yapayım derken göz çıkarılmıştı. İşini bilmeyen adamların, vizyonu olmayan adamların danışman diye alınması, müdür olarak atanmasının sonuçlarının bu olduğunu ifade edeyim. Fotoğralar salonun duvarlarında değil, Nikah Sarayı’nın girişinde bulundurulmasını da daha anlamlı buluyorum. Hemde öyle küçücük çerçeveli fotoğraflar değil.
Düğünde Başkan Kadıoğlu’nu kutlarken şaka yoluyla ‘istersen bir kez daha nikahını kıyayım’ dediğinde ‘keşke evlenmeden önce nikah salonunu yapsaydınız, terettütsüz bu salonda nikahımı ve düğünü yapardım’ dedim.
Ünlüler kadrosunda yer almak ve müthiş bir statta top oynamak
Gelelim ikinci kutlamamıza. Önceki akşam Başkan Danışmanı sevgili dostumuz Metin Karakoç aradı. Stat açılışına katılmamız için. Açılışta bir maç yapılacağını söylediğinde, maçta oynamak istediğimi söyleyince akşam saat 20’de açılış yerinde yerimizi aldık.
Önce şunu söyleyeyim. Esenyurt ilçesine muhteşem bir stat kazandırmak, bölgemizde bulunmayan bir stadı ilçeye kazandırmak, binlerce çocuğumuza spor yapabilecek alan yaratmak…
Takdir edilecek bir çalışma.
Esenyurt Belediyesi’nin yaptığı yanlış uygulamalarla ilgili eleştirilerimiz saklı. Ancak gördüğümüz iki çalışmanın muhteşem olduğunu anlatmanın da, dillendirmenin de yapılması gereken olduğunu ifade etmek isterim.
Açılış töreni yapıldıktan sonra soyunma odalarına vardığımızda, Türk futbolunun ünlü isimleri ile soyunmak, sahaya çıkmak beraber top koşturmak ayrı bir keyif. Hele gecenin karanlığında stat ışıkları altında binlerce seyircinin gözleri önünde futbol oynamak ise ayrı bir keyif verici.
Uzun süredir sahadan ilk defa 7-1 net bir skorla ayrılmak ayrı bir keyif veriyordu.
Bu keyif yaşattığı için başta Karakoç’a, stadın yapılmasında emeği geçenlere, vizyonu ve yaratıcılığı ile kendisini fark ettiren Başkan Kadıoğlu’na teşekkür ediyorum.
Not: Sayın Başkan Necmi Kadıoğlu’na bir önerim var. Lütfen her hafta düzenli olarak akşamları bu statta futbol oynamamız için imkan yaratın. Ve toplumun farklı kesimleri buluşturulsun. Haftalık sterimizi atalım. Sonrasında ülkenin ve bölgenin gündemini sesli olarak tartışalım. Yeni dostluklar yaratılsın.
