Vatan kurtuldu! Bir askerimiz vuruldu, yüreğimizin acısı derinden. Sonra “kalan 9 PKK’lı” da bertaraf edildi ya artık rahat rahat bayramlaşabiliriz! Yıllardır bu canilerin yüzünden zehir olan bayramımız tam “şekerlik” oldu. Ramazan bayramını kutlayama imkânımız yoktu.
Kana doymayan bu kesim artık “şekerli bir bayramı hak ettik” diye düşünüyor olmalıdırlar.
Ne de olsa kimsenin annesinin yüreği onları ilgilendirmiyor. Anneler mi ağlamış, yürekleri mi yanmış kimin umurunda?
Önce PKK bir askeri vurmakla zafer! ilan etti. Akabinde de çatışma ortamı ve 9 PKK’li vurularak öldürüldü.
Böyle bir günde silahların 9 can alması sadece bir süreliğine bile olsa susan silahların ebediyen susmamasına, vesayetleri minimize edecek olan referandumu kundaklamaya da yöneliktir. Sabotaj eylemleri bu süreçte daha da devam edecek diye korkuyorum.
Kanla beslenenler özellikle referandum sonrası yargı vesayetinin tamamen kırılacağını anlayınca (telefon konuşmalarında geçtiği veçhile) “ÖCALAN’dan yararlanma” yoluna başvurmayı planlamışlardı.
Bu “yararlanma” herhalde bayram şekeri siparişi değildi. Kan akmalı, daha çok akmalı, daha çok can kaybı olmalı diyeydi.
Böyle iğrençlik ancak insanlıktan nasiplenmemişlerin yöntemi olalıdır. Düşünebiliyor muyuz?
Ülke 26 yıldır 60 bin evladını kaybetti ve daha da kaybetmeye devam ederken kanın deryalar oluşturup hepimizin bu kanda boğulması için ne(re)lere müracaat ediliyor?
İşin garip olduğu kadar üzücü olan tarafı taş atan çocukları 10 yıla mahkûm eden yargı, 11 yaşındaki kız çocuğuna Kürtçe ders verdiği için 16 yılla yargılayan yargıda ses yok.
Ölen Kürt çocuklarının cenazeleri kaldırılınca o illerde, ilçelerde halkın tepkisini tahmin etmek zor olmasa gerek. O bölgede oy kullanımının nasıl olacağını biz buralarda yaşayanlar çok iyi biliriz. Zaten tedirgin olan vatandaş bu son operasyon ve sonuçları itibariyle daha da tedirgin oldu.
Ne yani,
Bayram ağzı, PKK silahları susturmuşken “Devlet ciddiyeti” gereği kanın durmasına katkı sağlanamaz mıydı? Bu kadar gündür susan silahlar ne kaybettirdi ki tekrar kan akıtmaya devam ediyoruz?
Akıl tutulması diyorduk, bu artık akıl tutulması ile de izah edilemeyecek vahamettedir.
Geçtim referandum boykot meselesini; asıl bundan sonra kanla beslenenlerin kirli oyunlarına nasıl önlem alabileceğimizi düşünüp acilen eyleme dökmemiz gerek.
Yoksa –billahi- asla affedilemeyecek iğrenç suça yeterince tepki vermediğimiz için vicdanımızca mahkûm edileceğiz. Hem de torunlarımıza yetecek kadar ağır bir mahkûmiyet…
