Bir işim için özel halk otobüsüne kendimi atacaktım. O da ne? Otobüs 30 dakikada bir gelmesi gerekirken beni bayağı bir bekletmişti. Yerden sürüklenerek giden bir Neden Evet? Kağıdı buldum ve okumaya başladım. 40 maddede eveti açıklamışlar. Sonra otobüse binip, şoförle selamlaştıktan sonra yerime kuruldum. İleriki durakta bir engelli vatandaşımız bindi arabaya ve elimdeki incelediğim kağıda bakarak vatandaş neye evet neye hayır diyor onu bile bilmiyor dedi. Benim de karşılık vererek devam ettiğimiz konuşma keyifli bir sohbete yerini bırakmıştı. Her zaman benim de savunduğum düşünce bu idi. İnsanlar koyun değildir, fikri vardır ve düşünce kabiliyeti verilmiştir. Bundan dolayı hayvandan ayrı tutulur. Kendi düşüncelerine göre kararlar verebilsin diye. Kusura bakmasın kimi lider hayır, kimi lider evet diyor ben onlar dedi diye evet yada hayır demem. Bu bir kere demokrasiye uymuyor. Araştırıp üzerinde yoğunlaşıp konuşmak daha doğru olacak. Neyse sohbetimiz devam ederken kendisinin Londra’da yaşadığını da öğrenmiş oldum.
İnsanların Londra’da daha iyi bir yaşam sürdüklerini ve bir benzincinin bile üniversite mezunu olduğunu belirtti. Gayet hoş, okuyan ve kültürlü bir millet olarak nakşoldu beynime. Sonrasında orada insanlara verilen değere bir örnek vermesini istediğimde şu olayı bana anlattı ; “Birgün arkadaşım Mehmet ile yemek yiyorduk. Kar yağmaya başladığında karşı komşunun çoluğu çocuğuyla aşağı inip karı temizlediğini gördüm. Mehmet’e bunlar ne yapıyor ? dediğimde ise O’da bana bizde yemekten sonra aynısını yapacağız dedi. Sonradan öğrendim ki İngiltere’de örneğin o kar temizlenmediği için birisi gelip düşerse ve herhangi bir kırık durumu olduğunda direk tazminat hakkı doğduğunu belirtti.” Düşündüm düşündüm. Bu bir yerden aklıma geliyor, neydi? Ve sonunda aklıma geldi Osmanlı İmparatorluğu yani herkes bilir “Ben siftahımı yaptım, karşı komşuma gidiniz O’da siftah yapsın” diyen tüccarı. İnsanlık, ahlak böyledir işte. Ar duygusu böyle kazanılır. Refah, işsizlik böyle giderilir. Ülkemizde nedense herkes birbirinin kuyusunu kazıyor. Ha kazmayanlarda varsa kim kimin yatağını gülle donattı onu araştırıyor. Bilmem kimin ne yaptığı ne kadar önemli ki ? Kendimize gelmemiz uzun sürecek ama o güzel günlere emin adımlarla ilerliyoruz buna emin olun okurlarım!
Hepinize kucak dolusu sevgilerimle.
