Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Leyla ÖNDER

Orkid Ultra Kamfırt! Reklamcılara Kızmaktayım Zırt Pırt!

Leyla ÖNDER Yazar Leyla ÖNDER
22 Ağustos 2010
Leyla ÖNDER
3
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Her kadından farklı olarak, biyolojik muayyen dönemler dışında başkaca bir muayyen dönemimi daha keşfetmiş bulunmaktayım bu günlerde; ‘Muayyen çemkirme dönemi’.

…

Ramazan ayının yüzü suyu hürmetine, reklamcılara ‘iyice’ takmış durumdayım.
Hem de ne takma! Öyle böyle değil ama şöyle İzah edeyim.

Zaten uzunca bir süredir reklam sloganları ve ürün isimleri ile telaffuzları konusunda yazmak niyetindeydim fakat hep ertelemekteydim. ‘Ramazan geldi hoş geldi’ işte.
Ama (nedense) Ramazan’ la birlikte gelen bir yoğurt reklamı bana hiç hoş gelmedi.
Önceden, reklamlar tarafından iyice çalkalanıp ayran gibi köpür(tül)müş olan ruhum, kaymaklı bir yoğurt reklamı sayesinde artık kabına sığmaz oldu ve taştı.
…

Aşağıda sırasıyla vereceğim ürün isimleri, sadece (ama sadece), ard arda izlediğim iki reklam bülteninin hâsılatıdır!

Laf aramızda, bu kadarı bana yetti de arttı bile zaten!
Daha fazlası olmasa da olur. Yoksa o zaman ‘kontrolsüz bir çemkirme’ sergileyeceğimden korkarım ki; bana yakışmaz. (Adım çıkmış zaten dokuza, iner mi sanırsınız kolay kolay sekize! Be heyy!!!)

Ürünleri sıraladıkça (izninizle), içimden geldikçe, her ürünün ismiyle beraber sıcağı sıcağına çemkirmek istiyorum.

Vereceğim geçici rahatsızlıktan ötürü peşinen ve cümleten özür diliyorum.

……

Diiing dang dooong! Reklaamlaaaaaarrr:

Nivea oksicın pavır ( power) (Oksijen etkisi/gücü demek ayıp çünkü!)

Cansıns beybi şampuan, şimdi de bet taym. (Johnson’s Baby Shampoo bad time) Baby şampu demek varken ‘bebe şampuanı ‘ demek de ne ola ki, değil mi? Hele hele de ‘Bed taym’ gibi havalı bir ifade dururken, uyku zamanı deyip basitleşmenin ne anlamı var?!! Amaaan ben de!)

Hacis lidıl svimmırs (Huggies little swimmers) (Minik yüzücüler demek çok banal olacak bilmez misiniz?)

 

Palmoliv püyu kaşmir (pure cashmire)

Kolgeyt total profeşinıl klin (Colgate Total Professional Clean) (Profesyonel temizlik değil; profeşinıl kliiin! Lütfen büyüyü bozmayalım. İngilişçenin havalı etkisi varken, profesyonel temizlik gibi bir basitlik yakışmaz ulu reklamcılarımıza! Hem ne diyordu reklam ikonlarının kralı ‘Ali Desidero’ abimiz; ‘’Hepsi okumuş çocuklar’’ çünkü.)

Veniş Kosla Maks (Vanish Kosla Max).. Nestle Şokella (Nestle Chokella).. Ariel profeşinıl (Ariel Professional).. Först ays (First Ice)

Sonracığıma, Persil Gold! (Altın formüllüymüş! Pöh! Gold kelimesinin altın olduğunu bilmeyen mi var memlekette sanki? Zaten altın dediğimizde Türkçe konuşmuş oluruz ki; ayıp! Çok ayıp hem de! İğğ! Ne kadar banal!)

Nerde kalmıştık?

Silit Bang (Cillit Bang).. Yataş Kornırs Köşe takımları (Corners ).. Jilet füjın pavır (Fussion Power)..

Orkid ultra kamfırt (Ultra Comfort) (En bi öz konforlusundan! En rahat taşınanı yani! Kanatları dörtlemişler, uçuyorsunuz rahatlıktan! Onu anlatmaya çalışıyorlar, yanlış anlaşılmasın.)

Heden şoldırs aktising formül (Head & Shoulders Actising Formel) (İlk kelimenin aslında hiid diye okunması lazım ama anlaşılan böylesi hoşlarına gitmiş)

Kent toy boks (toy box)- (oyuncak kutusu deseler dillerine yapışacak!)

Lipton ays tii (Lipton ıce tea) (Buzlu çay demek günah sanki!)

Ful eyç di el si di tivi (Full HD LCD Tv) (En öz bi Türkçesi; yüksek çözünürlüklü likit ekran televizyon)

Nivea deodorant dabıl efekt (Nivea duble effect) (Çift etki deseler olmaaaaz! Ayıp! Türkiye’de Türke konuşulur mu hiç? Aaa! Çok ayıp vallahi!)

Yeni eti kraks babıl (Eti crax buble).. Vestel piksilıns (pixellence).. A sınıfı yeni artkuul klima (artcool).. Yeni Omo aktiv (omo Activ)..

Selpak Ultra kamfırt (Ultra comfort).
(Bu da ultra konforlu sümük sileni. Çok özellikli ve nitelikli bir mendil. O bakımdan Türkçe adlandırıp basitleştirmeye hiç gerek yok! Bakkaldan sonra yurduma market, süper market, hipermarket sırarsıyla geldi. Yakında Allah’ın inayetiyle ‘Ultra market’ de görürüz dünya gözüyle. Ama bunlar süper kamfırt, hiper kamfırt demeden direk ultra kademeye geçtiler dikkat ediniz’ Boru mu bu? Ultra mendil, ultra! Türkçe isim verip kaliteyi düşürmeyelim di mi? Bence di! Sizi bilmem ama bence kesinlikle di! Hepsi okumuş(!) çocuklar. Onlardan ultra bir dil beklemeyeceğiz de kimden bekleyeceğiz allasen?!)

Zaten reklamlarda İngilizce ve/veya diğer yabancı dilleri konuşmaya alışınca, bu okumuş(!) çocuklar anadillerini de unuttular.

Nerden mi biliyorum?

Tabiiki ‘Sek Süt’ün ramazan ayındaki yoğurt reklamından. ”Ramazan’a özel güveçte Sek.. Olsa da yesek.” reklamından..

Kırk yıllık çömlek , reklamcıların dilinde olmuş sana ‘ güveç ’! (Vallahi de billahi de öyle olmuş!)

Benim bildiğim güveç, pişirmek amaçlı kullanılan bir kaptı. Sözlükler de beni doğruluyor ama artık sözlükten açıklama koymaya korkuyorum yazılarıma. (Herkesin olmasa da, kimilerinin ‘gözlerinin üstünde kaşları var’ ne de olsa..) Kızıyorlar sonra bana ‘Ben öğretmen miymişim’’ diye!

O zaman kendi bildiğim kadarıyla anlatmaya çalışayım.
Güveç, fırın veya ocak üstünde, yemek pişirmek için kullanılan kaptır. Pişmesi gerekmeyen malzemeleri içine koymak için ise genellikle ‘çanak/çömlek’ diye tabir edilen kaplar kullanılır.

Ama reklamcı okumuş(!) ağabeylerim ablalarım, kırk yıllık ‘çömlek yoğurt’ yerine, ‘güveç yoğurt’ diyorlarsa vardır bir sebebi ve faydası!

Bana çok faydası oldu aslında (Allah razı olsun). Düşünmeye sevk ettiler beni ve yaptığım uzun beyin jimnastiklerinin ardından şu sonuca vardım:

Dilimizde bir deyim var ya hani; ‘Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer’ diye. Sanırım bu ağabeyler/ablalar, söz konusu deyimi (hep İngilizce konuşmaya alışkın olmalarından mütevellit) biraz yanlış anlamışlar. Deyim olduğunu fark etmeyip gerçek sanmışlar. Yani yoğurdun gerçekten sıcak ve üflenerek yenen bir gıda maddesi olduğuna inanmışlar.

Eee? Üfleyerek soğutulması gereken yiyeceklerin (tabiatıynan) sıcak olması gerekir. Kaynar durumda olacak ki üflemek suretiyle soğutabilesin ve dilini yakmayasın maazallah! Sıcak olması için de pişmesi lazım değil mi? (İşte burada, Vikinglerin ufaklık Viki’si gibi bir ampul çaktı beynimde ve aydınlatıverdi düşüncelerimi.)

Madem üfleyerek yiyeceğiz bu yoğurdu.. Önce pişmesi lazım! O zaman neyde pişecek bu yoğurt? Tabii ki güveçte!

Düşündüm taşındım, (olanca cehaletime rağmen), sayelerinde beyin cimlastiği yaparaktan böyle bir sonuca vardım ve çözdüm şifreyi. (Eski kriptoculardan kim kaldı?)

Sağ olsunlar, bana çok katkı sağladılar.

Türkçemi kullanmakta hamdım ama ‘güveç yoğurt’ sayesinde piştim evellallah!

Hoş! Ben pişmişim pişmemişim çok da önemli değil aslında.. Şuncacık sayfamda ‘kendim çalıp kendim söylüyorum’.
Onlar gibi milyonlara ulaşmıyorum. Ben kimselere ‘yanlış emsal teşkil edemem’ yani. (Emsal teşkil etmeye pek de hevesli olmadığımı da belirtmiştim zaten.)

Ama onlar bu fakir Leyla gibi değiller maalesef! Onlar bal gibi, memleketimin insanına (özellikle de çocuklara) ‘emsal teşkil ediyorlar’..
Hem emsal teşkil ediyorlar hem de güzelim dilimizin ‘içine ediyorlar’.

….

Bu gece uykuma yatarken uslu bir kız olup, sağa sola çemkirmeden dua edeceğim Allah babaya. Ve diyeceğim ki;

‘’Sevgili Allah babacağım. Bunlar beni pişirdi, anladım! Ama benim pişmişliğimden veya çiğ kalmışlığımdan kime ne? Beni kim duyuyor ki? Beni pişireceğine (ben hakkımdan feragat ediyorum tüm fedakârlığımla), onları pişir Allah babacığım! Onları herkes duyuyor çünkü ve yanlış konuşuyorlar. Bırak bu fakir kulunu, onların dilini pişir. Hem de buz gibi yoğurda yakıştırdıkları ‘güveç’ kabına koy, öyle pişir. Belki o zaman (yanacağı için dilleri), yoğurdu üfleyerek yemeyi öğrenir ve dikkat ederler yaptıkları işe!’’

…

Allah hepsini ıslah eder inşallah!

Bu arada kocaman iki sayfaya uzattığım muhabbetimin de sonu geldi. Ben böyle ne çok ve ne (ç)abuk yazıyorum Maşallah!..

Paylaş
Etiketler: göveçgüveçmedyametinreklamtoplumyaşamyoğurt
Önceki Yazı

SSK’lılar Yılda 5 Gün Eksik Bildiriliyor

Sonraki Yazı

Irak’ın Geleceği

Leyla ÖNDER

Leyla ÖNDER

İlişkili Yazılar

Leyla ÖNDER

Ben Seni Değil, Bizzat ‘kendimi’ Kıskanıyorum!..

10 Eylül 2010
5k
Leyla ÖNDER

Allah Ne Verdiyse!..

21 Ağustos 2010
5k
Leyla ÖNDER

Yoğurtçu Geldi Hanııım! Kaymaklı Yoğurdum Vaaaar!

14 Ağustos 2010
5k
Leyla ÖNDER

El Değmemiş Aşkların Hijyenik Mutlulukları!..

13 Ağustos 2010
5k
Sonraki Yazı

Irak'ın Geleceği

Yorumlar 3

  1. Çapar Kanat says:
    15 yıl önce

    Yazınızı okudum.
    Önemli konuları dile getirmişsiniz.
    Teşekkür ederim.
    Çapar Kanat

  2. Uğur ÖZALTIN says:
    15 yıl önce

    ALLAH ve BABA isimlerini yan yana getirmişsiniz hiç olmamış.
    Çömlek – Güveç meselesine gelince hani argo kültürümüzde bir deyim vardır ÇÖMLEĞİ KIRMAK diye. Belki de bu argo tabir yüzünden reklamcılar çömlek kelimesini kullanmamıştır. Çömeleği kıranlar yoğurttan soğur felan diye.

    Yazınız uzun ama güzeldi.

    Mesela aklıma şu geldi benim. Reklamlardaki yabancı kelimeler konusunda çok haklısınız.

    Neden bizim anayasamızda aynen Fransız anayasasında yazdığı gibi onun benzeri bir madde yok ?

    Fransız anayasasında şu madde var

    Fransa da üretilen mal ve hizmetlere fransızca isim koymak zorunluluğu var. Ve artı Fransaya ithal edilen mallar bile fransız isimlerle satılır diye

    Bizim anayasamızda neden böyle bir madde yok

  3. kaan says:
    15 yıl önce

    haklısınız gerçekten ancak head, hiid diye değil hed diye okunur

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap