Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 19, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mesut KAYMAKÇI

Anaların Kalbini Neyden Yaparlar?

Mesut KAYMAKÇI Yazar Mesut KAYMAKÇI
18 Ağustos 2010
Mesut KAYMAKÇI
4
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Anaların Kalbini Neyden Yaparlar?

Geçen gün Ümraniye’de dolaşıyordum. Sıcak hava insanın neredeyse beynini haşlıyordu. O sıcakta kalabalıkta yürüyebilmek de ayrı bir yetenek haline gelmişti. Biraz önümde genç bir kadının büyükçe bir çocuğu taşıdığını fark ettim. Bu çocuğu neden taşıyor da yürütmüyor gibi bir düşünce geçti içimden. Biraz daha dikkatli bakınca çocuğun hasta olduğunu fark ettim. Bizler o kalabalıkta zar zor yürürken o “altın kalpli anne” bir de o sıcakta çocuğunu taşıyordu. Bir anda sanki o caddeden ayrıldım ve kendi küçüklüğüme döndüm. Sevgili annemin de beni hastayken ve küçükken beni taşıdığı gözümün önüne geldi. Şimdi kendi başıma yürüyorum; fakat ayaklarımın üstünde durana kadar sevgili anneciğim ne çileler çekmişti. Daha sonra aklıma tatlı kavgalarımız, tartışmalarımız geldi.

Ben ilk gençlik dönemimde belki de ergenliğin verdiği coşkuyla “evdeki sistemin görünen yüzü” annemle çok tartışırdım. Hatta biraz kendimi haklı olarak görüyorsam tartışmalarda sesim de yükselirdi. Birkaç kez bu tartışmalarda babamı hakem tayin ettik. Babam adaletli biriydi. Konuştuğu zaman ağır ve derin konuşurdu ya da hiç orada yokmuş gibi konuşmazdı. Bir gün iyi hatırlıyorum annemle rutin tartışmalarımızın birine babam da şahit oldu. Şahit olmakla kalmadı ben onu “hakem” olmaya davet ettim. Çünkü hiç tartışmasız bir şekilde bu olayda haklıydım. Biraz da gurur yaparak babama “Baba Allah için bize hakem ol.” dedim. Annem de babam da biliyordu ben haklıydım. Babam için zor bir karar idi. Bir tarafta annem bir tarafta haklı olan “ben”. Ben biraz da babamın “hatır” ımı yoksa “adalet” imi öne çıkaracak diye merak ediyordum. Eğer, hatır önemsenecekse babamın yorumu annemin hoşuna gidecekti. Eğer, adaleti vurgulayacaksa o zaman babamın yorumu benim hoşuma gidecekti. Şimdi ikimiz de babamın kararını bekliyorduk. O sakin ve ağır haliyle ikimizin yüzüne baktı ve devam etti : “Ben anne yüzü görmedim benim annem ben yedi yaşındayken vefat etti. Ben anneye nasıl davranılır bilmem. Anneler de oğullarına nasıl davranırlar onu da bilmem. Keşke benim bir annem olsa da her gün ben onun yemeğini önüne getirseydim.” Bir anda ikimiz de ikimiz de buz kesmiştik. Konuşmaya devam etti ve bize şu kısa hikâyeyi anlattı:

“Bir gün adamın biri oğlunu almış beraber bir yere gitmişler. Orada çocuk bir kuş fark etmiş ve sormuş baba bu ne? Baba : “Oğlum, karga” demiş. Çocuk belki on belki on beş defa aralıklı olarak aynı soruyu sormuş ve babası her defasında sakin sakin cevap vermiş. “Karga oğlum” demiş. Yıllar sonra çocuk büyümüş, babası ihtiyarlamış. Yaşlı adam bir şeyin hareket ettiğini fark etmiş: “ Oğlum bu nedir?” diye sormuş. Oğlu :”Karga, baba” demiş. Sonra biraz oturduktan sonra yaşlı adam yine bir ses duymuş aynı şekilde “ Oğlum bu nedir?” diye sormuş. Çocuk hiddetle ve biraz da azarlayarak: “Karga!!! dedik ya canım.” demiş. Babam bu hikâyeyi anlattıktan sonra aslında ben hatamı anlamıştım. Hatta biraz da gözlerim doldu ama babam devam etti. Benim küçükken annemi ne kadar uykusuz bıraktığımdan başlayan konuşma hasta olduğum zamanlardaki annemin benim başımda beklemelerine kadar devam etti. Bütün olaylar gözümün önünden bir film gibi geçti ve yerin dibine geçtim. Çünkü babamın verdiği örnek olayları ben bizzat yaşamıştım. Keşke haklı da olmasaydım. Annemi de üzmeseydim. Ne dediyse yapsaydım dedim içimden. Hatta babam bu etkili konuşma yerine beni güzelce bir dövse daha makbule geçerdi benim için. En azından dayağın acısı bir gün sonra geçerdi ama babamın o etkili sözleri halen kulağımda ve ne zaman anneme kızacak olsam kulağımda yankılanır. Bu olaydan sonra kesinlikle anneme karşı yüksek sesle konuştuğumu bilmem. Şimdi, büyüdük ama yine de “annemizin ilgi alanı”ndan çıkmış değiliz. Benim yıllardır kronik mide rahatsızlığım var.

Rutin ziyaretlerimizde “özel hastane doktoru” gibi sürekli sorar, ilgilenir veya içecek bir şeyler önerir. Eğer, midem sancılandığını hissettiyse hayat onun için durur. Elinden bir şey gelmese sanki bir yere kaçacakmışım ondan izinsiz ölecekmişim gibi başucumdan ayrılmaz. Acaba biz olsak aynı fedakârlığı annelerimiz için gösterebilir miyiz? Ben kendi adıma söyleyeyim. Yapamam. İstesem de beceremem. Anneler, bana göre Allah tarafından özel güçlerle gönderilmiş varlıklardır. Belki bir kadın kendi şahsi işini yaparken yetersizlik gösterebilir; fakat çocuğu söz konusu olunca yani “annelik yeteneği” ortaya çıkınca olağanüstü güçleri ortaya çıkabilir. Yani anneliği söz konusu olunca bir anda değişir, güçlenir. Belki de bu yüzden Victor Hugo : “Kadınlar zayıftır; ama güçlüdür.” demiştir. Gerçi, bizler klasik olarak “Ne yapsak annelerimizin hakkını ödeyemeyiz.” deriz. Hakkını ödemeyi çalışmadığımız gibi de üzmeye de devam ederiz. Kutsal Kitabımızda Allah (cc) :”Onlara (anne ve babalara) öf bile demeyin.” buyuruyor. Bizleri bu dünya’ya getiren“kanatsız melek”lerimizi üzmeyelim. Onlara olan borcumuzu ödeyemezsek bile en azından onların gönüllerini hoş tutarak mutlu olmalarını sağlayabiliriz. Belki bir gün onları üzmemeyi ya da onları kırmamayı öğreneceğiz ama iş işten çoktan geçmiş olacak.

Mesut Kaymakçı
Eğitimci – Yazar

Paylaş
Etiketler: annefedakarlıkşefkatsevgi
Önceki Yazı

Yaşadığımızın Farkında Olabilmek

Sonraki Yazı

Süveydâ’ya Mektup (III)

Mesut KAYMAKÇI

Mesut KAYMAKÇI

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Mesut KAYMAKÇI

Gizli Taşlar

05 Ocak 2013
5k
Mesut KAYMAKÇI

Okulda Mobing

01 Ocak 2013
5k
Mesut KAYMAKÇI

Toplumsal İlişkiler ve Mesafe

19 Şubat 2011
5k
Mesut KAYMAKÇI

Eğitimin Yaşı

03 Ocak 2011
5k
Sonraki Yazı

Gezi izlenimleri (VI) Kars (2)

Yorumlar 4

  1. Çapar Kanat says:
    15 yıl önce

    Yazınızı okudum.
    Annelerin kalbi merhametten ve sevgiden yapılmıştır.
    Teşekkür ederiz.
    Çapar Kanat
    Çiftçi- Çiğ Süt üreticisi

  2. GÜLTEN YILMAZ says:
    15 yıl önce

    yazınız çok güzeldi.
    bence her zaman ve her yerde olduğu gibi kadınlar evlatları için yaptıkları fedakarlıkları anne ve babaları için de yaparlar. eşim olsun erkek kardeşim, babam ve daha bir çok erkek sizin gibi düşünürler “Yapamam. İstesem de beceremem.” diyerek kolayı seçerler. insan oğlu yavaş yavaş asli görevlerini unutur oldu. eskiden bizde kalacaklar diye kavga edilirken, şimdi kimde kalsın diye kavga ediliyor. acaba hata (anne&baba)yetiştirenlerde mi?

  3. Mesut KAYMAKÇI says:
    15 yıl önce

    Sayın Çapar Kanat Bey yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Saygılarımla

  4. Mesut KAYMAKÇI says:
    15 yıl önce

    Sayın Gülten Yılmaz Hanım yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Söylediklerinize aynı şekilde katılıyorum. Yalnız büyüklere karşı vefa eksikliğimiz sadece erkeklere has değil. Benim kişisel kanaatim yeni nesil kişisel olarak rahatlıkları önceleyerek büyüklerimizi ihmal ediyoruz. Bence hata ne onlarda ne de bizde. Bence sorun moda düşüncelerin bizim kültürel kimliğimizin ve insani duyguların önüne geçmesinden kaynaklanıyor.. Saygılarımla
    Mesut

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020

Düz Dara Yâr Düz Dara

23 Mayıs 2020

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Anıtkabir (lII)

Anıtkabir (lII)

19 Aralık 2025
Kim Kırdı

Kim Kırdı

18 Aralık 2025
Korkuluk

Korkuluk

18 Aralık 2025
Yıllardır Süren Arazi Davası

Yıllardır Süren Arazi Davası

17 Aralık 2025
Karagöl

Karagöl

17 Aralık 2025
Bugünün Sorunları Geleceğin Ülküleri

Türkiye ve Doğu Sorunu

17 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap