Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

Bu Düzenin Dertleri

Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN Yazar Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN
09 Ağustos 2010
Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN
5
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bir an düşündüm de şu memlekette çoğu insan dertlidir. Her insanın çeşitli dertleri olmakla birlikte, yolda giderken suratı asık, kara kara düşünen insanlar görmek artık tesadüf değildir.

Bütün insanlar değil ama yüzdeye vurursak bayağı bir çoğunluk çeşitli dertlerle boğuşmaktadır. İnsanlar bin bir düşünceyle sabah yatağından kalkıp ta kafasındaki sıkıntılarla gününü doldurmaya giderken, ayın hangi gününde olduğunu, ay sonuna kaç gün kaldığını hesaplamaktan kafası karışmış bir şekilde kendini işlerinin başında bulurlar. Tabi bizler de arkadaşlarımızın dertlerine şahit oluyoruz çoğu zaman. Çeşitli insan hayatları tanıyoruz. Allak bullak olmuş bir şekilde, birçok kez sizlerin de tanıklık ettiği dertlerine ortak olduğunuz arkadaşlarınız mutlaka olmuştur. Kim bilir sizler bile anlatmışsınızdır en dayanamadığınız anlarda. Paylaşmaya ait ne varsa dilinizden dökmüşsünüzdür kelimeleri cümleleri.

Dert dediğin zaman akla ilk gelen içinden çıkılmaz, dayanılmaz ya da birçok çözümü olduğu halde arap saçına dönmüş bir mesele gelir aklımıza. Bazen kalbimiz ağrır, bazen de hayatın acımasız taraflarının neden bize geldiğini düşünürüz. Depresyona girmiş dostlarımızın dertlerine çare olamayız ama onların bizimle paylaşarak biraz da olsa yüklerinin azalmasına yardım edebiliriz.

Çevremizde gözlemlediğimiz zaman birçok insanın karamsar, umutsuz ve sorunlarını bir gün halledeceğini kesinlikle düşünmeyen insanlar olduğunu görürüz. Bunların çoğu ekonomik nedenlerle olmaktadır. Ama sadece ekonomik değil, eşlerinin dertleri, sevda çekenlerin sevda dertleri, bir aile kurmuş olanların çocuklarının dertleri…v.s çok çeşitlendirmekle beraber bunların hepsine baktığımızda ekonomik sebeplerin bu dertlere sebep olduğunu görürüz.

İnsanlar, geçmişte ekonomik nedenlerden dolayı istediği gibi okuyamamış ya da okuduğu halde istediği işi bulamamış, sabahın ilk saatlerinden akşamın geç vakitlerine kadar çalışıp ta kazancının sadece fatura ve kiraya gittiğini gördükten sonra bu hayattan beklentilerini, isteklerini rafa atmışlardır. Hayatlarından sürprizleri kaldırmış, mutlulukları sadece saçma televizyon dizilerinden izleyen, tek eğlencesi elindeki kumanda olan insan olmuşlardır. Böyle bir hayatı kimse hak etmez, her insan mutlu olmayı ve hayal ettiği dünyayı yaşamak ister.

Düşünsenize böyle dertlere muzdarip olan bir arkadaşınız size gelmiş yakınıyor. Faturalarını ödeyememiş, kredi kartlarının limitleri bitmiş, çektiği kredi borcunu ödeyememiş ne derdiniz? Nasıl bir yaklaşımda bulunurdunuz.

“Madem ödeyemeyecektin harcamasaydın” mı derdiniz.

Yoksa “Bunu harcamak senin hakkındı ama üzülme her şeyin bir çaresi var mutlaka hallolacak” mı diye teselli ederdiniz.

Ne kadar zor değil mi? aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık, onu anlarsınız nasıl üzüldüğünü görürsünüz fakat elinizden bir şey gelmediği için ne diyeceğinizi bilemezsiniz. Bu düzene isyan edersiniz.

Bir gün de hayatındaki eşinden yakınan sizden akıl bekleyen bir dostunuz gelir yanınıza. Anlatır anlatır onu dinlersiniz çok iyi analiz edersiniz ama ona “hemen boşan” ya da “yapacak bir şey yok çekmek zorundasın” diyemezsiniz. Kendinizce yaklaşmaya çalışırsınız sade ve anlamlı cümleler kurarak onu teselli etmek istersiniz. Ama bilirsiniz sebeplerin neler olduğunu. Adam elindekini avucundakini verir ama yetmez, eş te bu na artık dayanamayacağını anlar ve kavga başlar. Hayatın acımasızlığı burada başlar işte iki eş arasında uçurumlar oluşur. İlgisizlik, sevgisizlik yıllar boyu ipek böceği gibi çalışılmış yuvada ipler kopmaya başlar bu düzene yetişme kavgası birer birer yok eder onları.

Hayat böyledir işte her insan dertlerine dayanmaya çalışır. Ama bazen hayatın öyle gamsızlılığıyla karşılaşır ki işte o zaman umut yelkenlerini indirir. Sığınacak bir dost liman arar. Mutlaka hepimiz bir gün liman aramış, ya da sığınılacak liman olmuşuzdur.

Kaç yaşında olursak olalım, nerede bulunuyorsak bulunalım dertler bizi bırakmaz. Evimiz, eşimiz, çocuğumuz, annemiz, babamız, kardeşlerimiz, arkadaşlarımız bunların hepsi varsa biz varız. Bu memlekette düzen böyle buna isyan etsekte, istemiyoruz desekte yaşanacak yaşanıyor. Bu memleketin halkı bir şekilde olanlara dayanıyor.

Sonuç olarak baktığımız zaman aile içi kavgaların, velilerin çocuklarıyla olan çatışmalarının, işinde mutlu olamayan insanların, depresyona giripte hayata küsmüş olanların hepsinin ucunun yaşadıkları hayatlarından memnun olmadıkları için yaşandığını  söyleyebiliriz.

Peki neden memnunsuzluk, mutlu  bir hayat yaşasalardı?  Bunlar Olur muydu?

İnsanlar sabah kalktıklarında sevinçle işlerine gitseler, akşam evlerine gelirken yapabilecekleri sürprizleri düşünseler, kafalarındaki olumsuz her şeyi silip atsalar, çocuklarına verecekleri geleceğin kaygısı olmadan yaşasalar. Beslendikleri sebzeyi, meyveyi gönül rahatlığıyla yeseler, düşünmeden alabilseler. Yüreklerinde ok saplanmış gibi hüzün olmasa, gece yatarken yarının endişesini yaşamasalar.

Olur muydu? Sizce hayat hak edildiği şekilde yaşanır mıydı?  Belki rüya gibi oldu bu yazdıklarım, beklide gülümsüyorsunuz okurken ama imkansız mı? Sizce. İyi yönetilmiş bir düzende bunların olması mümkün değil midir?

Dertlerinizle baş başa kalmayın gidin paylaşın, gözünüzü açın artık doğruyu seçin. Bu memleket daha güzeli, daha iyi eğitimi, daha fazla huzuru ve daha çok barışı hak ediyor.

Bu memlekette herkesin bir derdi ve sığınacak limanı vardır.

Bütün emekçilere ve ailelerine…

 

Göz altları çökmüş halka halka gidiyor görevinin başına

Aklında bin bir düşünceyle atmakta adımlarını

Başında kasketi, yüreğinde akşamın sabahı

Hayallerini katıyor attığı her adıma


 

Bulutlara bakıyor kafasını kaldırmış

Düşünür hava da onun gibi dertli mi?

Cebinde üç kuruş kalmış, ay başına daha çok var

Kalanlar boşalan buzdolabına yeter mi?


 

Bineceği otobüs gelir, binemez bekler

Elleri donmuş soğukta, bakar geçen arabalara

Hayalini yineler emekçi, keşke benimde olsa der

İrkilirek gerçeği anlar,  atar kendini dolmuşa


 

Evini düşünür, yol boyu giderken

Aldığı üç beş liranın yerlerini ayarlar

Evladının kazanamadığı okula suçlu arar

Yüreği sızlar, gözleri dolar içi yanarken


 

Kazancın bu kadar der senin hayallerin olamaz

Olsa bile hayat gerçekleşmesini mümkün kılamaz

Çalıştığın işi kaybetme yeter, hey gidi koca emekçi

Bu memleket böyle, kimsenin kazancı kimseye yetmez


 

 

İşte böyle bir dost mu geldi kapınıza

Uzatın ellerinizi çekinmeden ona

Derdine çare olmazsınız belki ama

Dinleyin sonuna kadar hayat aşkına


 

Ne dertten olursa olsun geleni sahiplenin, kimseye arkanızı dönmeyin, dönülenlerden olmayın. Unutmayın memleketteki bu düzen yeterinde dönmüş zaten… bir de siz al derdini git demeyin…

Paylaş
Etiketler: dostlukdüzenhayat şartlarıinsanmemleket
Önceki Yazı

Söyle Bir Film Çeksek!

Sonraki Yazı

Ertelemek

Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

İkametgah adresi: Cendere Yolu No:16 Kağıthane / İstanbul

İlişkili Yazılar

Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

Sosyal Paylaşım Ağları İle İntikamın Yolu Değişti:)

22 Şubat 2011
5k
Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

Beklediklerimiz Beklettiklerimiz

28 Ocak 2011
5k
Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

Merhaba!

10 Kasım 2010
5k
Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

Anne Olmak!

27 Ekim 2010
5k
Sonraki Yazı

Ertelemek

Yorumlar 5

  1. cariye says:
    15 yıl önce

    toplumu oluşturan biz insanların içinde bulunduğu çağın genel sorununu çok ii dile getirmişsin…
    bütün dünyayı etkisine alan bu ekonomik krizin en çok yara aldığı ülkelerinden biri olan ülkemiz insanları bence bunun da üstesinden gelmeyi başaracaktır..sevgilerimle..

  2. melek says:
    15 yıl önce

    Öncelikle yazını gerçekten çok beğendim.Ama yinede herşey insanın kendisinde bitiyor.Kiminin en büyük derdi olan olaylar başka bir kimseye “aman buna mı üzülüyorsun” dedirtebiliyor. Ya da kimine ders olan olaylar yine başka birinin yaşam tarzı olabiliyor… Kim olursa olsun bi insan mutlu olmak isterse mutlu, neşeli olmak isterse neşeli , yada üzgün olmak isterse üzgün olabiliyor. Çevre faktörü insanın kendinden sonra gelir. Herşey bende biter.Kimse üzemez beni, Benim isteğim dışında…
    Saygılar…

  3. ÖZNUR says:
    15 yıl önce

    Toplumumuzun sorunlarını çok iyi yansıtmışsın…Türkiye de çok çalışıp emeğinin karşılığını alamayan o kadar çok insan var ki!!!Evine bakabilmek için herşeye her zorluğa katlanıyor…İnsanın her zorluğa katlanması üstesinden gelebileceği bir sorun değildir bence…yazınızda da yazdığınız gibi bu tür sorunlar ev içinde mutlu olmayı da engelliyor… sevgilerimle…

  4. Mesut Kaymakçı says:
    15 yıl önce

    Sayın Nesrin Ateş Şengülen yazınızı okudum. Hayatta illa ki sıkıntılarımız olacaktır. Önemli olan sorun çıkması değil bizim onlara karşı aldığımız tavırdır. Mutlu olmasını bilmeliyiz.. Bizler şu anda Osmanlı Padişahlarından bile lüks yaşıyoruz.. Saygılar
    Mesut Kaymakçı
    Eğitimci – Yazar..

  5. Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN says:
    15 yıl önce

    Sayın Mesut bey; Haklısınız herşey insanın kendinde bitiyor. Derdi dert yapan bizler değilmiyiz. Ama şöyle düşünelim bazen gerçekten halledemeyeceğimiz dertlerimiz olmuyor mu? etrafımızda böyle insanlar çok miktarda görmekteyiz. Ama tabiki insan karamsar olmamalı herşeyin üstesinden gelen ve derdi dermana döndüren yine insandır. Teşekkürler saygılar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap