Mustafa Kemal Atatürk, sanata ve sanatçıya yaşamı boyunca saygı duymuş, halka sanatı sevdirmek için çok uğraşmış bir devlet adamıydı. Sanata ilgisi çocukluğunda başlamış, her fırsatta sanatın önemini dile getirmiş, sanatçıya desteğini de esirgememişti. Aşağıda Atatürk’ün sanat için kaleme aldığı sözleri yer almaktadır. İçselleştirerek okuyalım:
“Bir milleti yaşatmak için birtakım temeller lazımdır ve bilirsiniz ki, bu temellerin en önemlilerinden biri sanattır. Bir millet sanattan ve sanatkârdan yoksunsa tam bir hayata sahip olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve hasta bir kimse gibidir. Hatta kastettiğim manayı bu söz de ifadeye yeterli değildir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur… Bir millet sanata önem vermedikçe büyük bir felakete mahkûmdur.”
***
Gülşen Musa Şenderin, Bakırköy Sanatçılar Derneği (BASAD) adına 13 Ekim 2024 tarihindeki Bakırköy İspirtohane Kültür Merkezindeki etkinliğine davette bulundu. Adı geçem mekâna adım atmadan önce hemen karşısında pırıl pırıl parlayan Atatürk büstünün altında yer alan yukarıdaki yazıyı iki kez okudum.
BASAD salonunda yerimi aldım ve izlemeye başladım. Sn Şenderin, gülerek ve el kaldırarak karşıladı. Sonra yanıma kadar gelme inceliğini göstererek adıma yazdığı Fayton adlı yapıtını masama bıraktı. Kendisine teşekkür ettim!
Gözlemlediğime göre çay-simit molasında adı geçen yapıtını imzalayarak gönül inceliğiyle salonda bulunan 30 sanatsevere takdim etti.
Fayton; 120 sayfa içerikli öyküler kitabı…4. Sayfada özgeçmişi, içindekiler sayfasında öykülerin adları sıralanmaktadır. Arka kapakta fotoğrafını gördüm ve yanında kimi düşüncelerini okudum. Şenderin, şimdiye dek 10 tane kitap yayınlamıştır.
***
Etkinlik süresince şiir okuyanları ve şiir hakkında kimi bilgilendirme konuşmalarını dinledim. Oysa internet ortamına; “Şiir nedir, türleri ve nasıl şiir yazılır?” Sözcükleri arama motoruna yasılıp tıklansa gerçek bilgi alınır, kanısındayım. Adımı anons edilince şiirimi seslendirdim. Herkes şiirini okudu.
Bir süre sonra ben tekrar okuyacağım… Yaklaşımıyla eller kalktı ve yüksek sesle konuşmalar başladı. Kendimi bir anda ilkokulun sınıfları ortamında buldum! Oysa Sn Şenderin, her etkinlikte yönetim ve organizeyi çabalarıyla sağladı… Bu kez daha sabırlı ve özenli davranış gösterdi, denebilir.
Emeğe geçenleri kutlar ve esenlikler dilerim. Kültür Bakanlığı Halk Şairi sıfatıyla günlerce uğraşlar sonucunda birisi hece ölçüsünde, diğeri serbest ölçüde kaleme aldığım iki şiirimi buraya da aktarmak istedim.
UNUTMA BENİ
Can tanesi oldun duygu demetim
Nazlı yâr unutma, unutma beni
Sevgiyle beslendi kanımla etim
Can aşkım unutma, unutma beni.
Gönül gücü oldun, gözde yaş oldun
Yalnızlığa yoldaş oldun baş oldun
Mekânlarda gizem oldun aş oldun
Cancanım unutma, unutma beni.
Bu nasıl örtüşme yoğun haz verdi
Milyonda bir olmak, apayrı yerdi
Birlikteliğimiz huzur getirdi
Caniçim unutma, unutma beni.
Böyle mutluluğun başka tadı var
O güzel yılların bende yâdı var
Sensiz günlerimin nasıl adı var
Duygucan unutma, unutma beni
Özde olan vefa bellekten çıkmaz
Durucanca asla kayıtsız kalmaz
Anılar beyinden silip atılmaz
Sevgili unutma, unutma beni.
Muhsin DURUCAN
&
BİR GÜN DÜŞLÜYORUM
Bir gün düşlüyorum,
Hiç mi hiç, buluta dalmasın.
Kin ve kötülükler unutulsun,
Bardaktan boşanırcasına,
Yüreklere sevgi yağmuru yağsın,
Düşünceler ilkyaz gülü görkeminde
Özgürlükler ıpıl ıpıl bayraklaşsın,
Sağduyunun sağı solu olmasın!
Sevgi, saygı boy versin evrende
Kardeşlik, okyanuslarca kulaç atsın,
Ben, sen, o, siz ve onlar yerine
Biz öznesi, biz öznesi yayılıp çoğalsın,
İnsanlar, umutlu ve mutlu yaşasın,
Sağduyunun sağı solu olmasın!
Bir gün düşlüyorum,
Hiç mi hiç, karanlığı olmasın.
Muhsin DURUCAN
