Ülkenin gerçek gündemi ıskalanıyor…
Taksim’in Adını Değiştirmek Abesle İştigaldir…
Eskilerde, Istanbul’un suyu Şehrin çevresindeki çeşitli su rezervuarlarından, özellikle kuzey ormanlarından su kemerleri vasıtasıyla Taksim Meydanı’nın Istiklal Caddesi tarafında 18.YY yapımı sivri külahlı, sekizgen planlı ‘Maksem’ de toplanır ve buradan çevreye ‘taksim’ edilirdi. Maksem’in hemen yanında, Heykel’in hemen arkasındaki 17m x 90m büyüklüğündeki halen Müze olarak kullanılan Eski Eser tescilli Taksim Haznesi Binası’ Maksem’in su deposu olarak hizmet verir, iklim faktörü ve arıza gibi durumlar dikkate alınarak burada bir yıllık su depolanırdı. Bayramlarda hava karardığında Haznenin Meydana bakan duvarında renkli su oyunları yapılırdı.
Buradan anlaşılacağı üzere Taksim Meydanı’nın adı anlamlı bir geçmişe dayanmaktadır. Uzun yıllar hafızalara yer eden bu ismin değiştirilmesi fevkalade yanlış olur.
Hem Istanbul’un deprem, ulaşım, aşırı büyüme, illegal yapılaşma, betonlaşma, yeşilsizlik, plansızlık, parasızlık, ekolojik zafiyet, kentsel zevksizlik, tarihin erozyonu ve tartışmalı 3. Köprü gibi birçok temel sorunu varken yöneticilerimizin, meclis üyelerimizin hafızalara yer etmiş Taksim Meydanı’nın ismini değiştirme gibi garip işlere zaman ayırabilmesi hayret vericidir. Önce hayati önem taşıyan sorunları, diğer meydanlar gibi meydan hüviyetini kaybetmiş ve bir araç kavşağı haline gelmiş Taksim’i çağdaş biçimde tasarlayıp düzenlemeyi, Kent Avrupa Kültür eş başkenti olmuşken atıl bırakılan Atatürk Kültür Merkezi’nin geleceğini şekillendirmeyi düşünseler, bu işleri kağıt üstünde değil de fiilen gerçekleştirseler daha iyi olmaz mı.?
Hem Istanbul, hem Ankara, hem Türkiye ‘yapay gündem’ lerle senelerdir oyalanıyor. Gerçek gündem ıskalanıyor. Bu ülke nereye gidiyor, bilen varsa söylesin…?

















