3 Ay içinde ışık hızıyla her şey değişti. Konut fiyatları adeta rekor kırdı.
Mesela;
3 Ay önce 800 Bin TL olan evin satış fiyatına şu an 2 Milyon isteniyor. Yine kira bedeli 1800 TL olan ev sahipleri şu an 4 Bin TL talep ediyor. Bunlar en az 7 senelik evler. Sıfır daire olsa diyeceğim ki dövizden dolayı malzemelere zam geldi ve yansıma yaptı. Aklım almıyor. Alsında istemiyorum. Niye ederinin üstünden satış yapılıyor diye bir kaç emlak müşaviri ile görüşme yaptım. Ruslar ve Suriyeli vatandaşların ve hatta Ukrayna, Lübnanlı vatandaşların talip olduğu daireler. Rusya-Ukrayna savaşı bazı fırsatçıları harekete geçirdi. Şaşırdım mı? Biz hem Ülkemize yabancılar çok gelmesin bizi geçtiler derken hem de üç kuruş fazla paraya evimizi mülkümüzü satabiliyoruz. Önce kendimizi sorgulayacağız. Şikâyet ederken ev kiralarını ve satış bedellerini en fazla verene satmayacağız. Bireysel düşünüp toplumsal eleştiri yapmayacaksınız. Gayrimenkul sahiplerinin tercihinde ilk sıra yabancılar oluyor. Bu zamları dizginlemek lazım. Artan gayrimenkul fiyatlarının düşmesini beklemenin yanlış olacağını savunanlar var. Hükümetin acilen önlemler alması gerekiyor. Orta gelirliler bu durumda asla ev sahibi olamazlar. Konut alabilmek çok zorlaştı. Eskiden çift maaşlı ailenin bir maaşı konut kredisine, bir maaşı yaşamsal giderlere ayırırdı. Bugün iki maaştan bir tanesi kiraya, diğeri de mümkün atı zor olan yaşamsal giderlere gidiyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin konut sektörüne yönelik, “Kararlılıkla ifade etmek isterim ki fahiş fiyat artışlarına karşı var gücümüzle çalışarak devreye aldığımız uygulamalar üzerinden fırsatçılık yapmaya, vatandaşlarımızı mağdur etmeye kalkışanlar hakkında ilgili her adımı atacak, asla müsamaha göstermeyeceğiz” ifadesine göre hala çözümün bulunmadığını gösteriyor. Mevcut kiracılarla ilgili %25 artış oranın belirlenmesi sonuç olarak iyi bir gelişme. Konut sahipleri evi satacağım diyerek kiracıyı çıkartıp daha yüksek fiyata vermenin henüz önüne geçilemedi. Bu konuda mahkemelerde yoğun şekilde davalar bulunmakta.
İnşaatçılar dernekleri konut arzının karşılanamadığını, karşılanırsa fiyatların düşeceğini ifade ediyorlar. İnşaat maliyetleri ve malzemeler ayrıca KDV indirimi yani kısacası kamunun destek adımları çok önemli. İvedilikle çözüm bulunması şart. “Konut satışı ile Türk vatandaşlığı verilmesi yaklaşık olarak bundan beş yıl önce 1 milyon dolarlık gayrimenkul satın alma şartı ile başlamıştı.
(Kaynak: https://www.muhalif.com.tr/haber/ev-fiyatlari-nasil-cigirindan-cikti-46581) Sonra bu rakam 250 Bin dolara çekildi. Cüzi bedelle bonus olarak vatandaşlık hediye edildi. Türkiye vatandaşlığı bu kadar kolaylaştırıcı olunca yabancıların talepleri çoğaldı. Konut sahipler ininde açgözlü ve daha çok kazanma ihtirası birleşince maalesef sonuç hazin.
Asgari ücret enflasyonu baz alarak artıyor. İş alımı yaparken asgari ücretin üstünde verirseniz çalışırım diyen işsizler grubu da çoğaldı. Kusura bakmayın ama işsizlik yok. İş beğenmemezlik var.3 Ay dan beri işsizim bir çocuğum var diyor. Sunduğunuz işin parasını, saatini sorun edip çalışmıyor. İşveren olarak üstümüze binen yüklerin (SSK, VERGİ, STOPAJ) altından kalkamazken hemen hemen tüm sektörlerde eleman sıkıntısına şahit oluyoruz.
Velhasıl ev sahibi olmak şu durumda imkânsız. Sattığın dairenin yerine yenisini alabilmek konusunda öngörüsüz.





















