Kimliğimiz Küçücük Bir Parmak Ucunda Saklı !
Parmak izi, parmak ucundaki deride çıkıntıların meydana getirdiği desenlerden oluşan ince çizgi ve kıvrımları içeren şekillerdir. Bu çıkıntılara hat denir. Parmaklarımızı dikkatlice incelediğimizde parmak izlerinin birçok hattın farklı şekillerde bir araya gelmesiyle oluştuğunu görürüz ve bu hatlar insan yaşamı boyunca değişmezler.
İşte parmak izlerinin değişmez özellikleri sayesinde kimlik belirleme konusunda kullanılması için güvenli materyal haline getirir.
Herkes dokunduğu eşya üzerinde parmak izi bırakır. Çünkü parmaktaki her çizgide küçük delikler bulunur ve bu deliklerin altında da ter bezleri bulunmaktadır.
Parmak ucu bir yüzeye bastırılırsa bu deliklerden ter çıkar parmak izini oluşturacak şekilde çizgi oluşur. Parmak izi alacak olan görevli üzerinde izin bulunduğu yüzeye özel pudra döker sonra fırçayla süpürür. Fazlası giden tozun kalanı parmak izini görülür hale getirir.
Uzun zamandan beri insanlar parmak izlerinin değişik biçimlerde olduğunu bilmektedir. Öyle ki Çinliler parmak izinden değişik amaçlar için yararlanmışlardır.
İnsanın parmak izi muhteşemdir. Bugün bir şifre olarak parmak iziyle açılan bilgisayarlar ve kapılar kullanılmaktadır. Zira her insanın parmak izi farklıdır. Hattâ insanın her bir parmağının izi diğerinden farklıdır.
Parmak izinin, âdeta bir seri veya tescil numarası gibi her insan için ayrı ve husûsî bir şeklinin olduğu, 19. asrın sonlarında keşfedilmiş ve bilhassa emniyet ve hukukta hüviyet tespiti için kullanılmaya başlanmıştır.
Günümüzde “Daktiloskopi” denilen ve parmak izlerini inceleyen bir ilim dalı bulunmaktadır. İnsana bu husûsiyeti bahşeden Cenâb-ı Hak, 1400 sene evvel nâzil ettiği Kur’ân âyetlerinde bu ilâhî hârikaya dikkat çekmiştir.
Kıyâmet günü insan bedenini tekrar diriltirken parmak uçlarını bile eski hâlinde düzenleyeceğini haber vermiştir. Âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur: “İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanır? Evet, Biz’im, onun parmak uçlarını bile aynen eski hâlinde düzenlemeye gücümüz yeter.” (el-Kıyâmet, 3-4)
Ayette parmak uçlarının vurgulanması, son derece hikmetlidir. Çünkü parmak izindeki şekiller ve detaylar, tamamen kişiye özeldir. Şu an dünya üzerinde yaşayan ve tarih boyunca yaşamış olan tüm insanların parmak izleri birbirinden farklıdır. Dahası, aynı DNA dizilimine sahip tek yumurta ikizleri dahi farklı parmak izine sahiptirler.
Parmak izi doğumdan önce cenin üzerinde son şeklini alır ve kalıcı yara olması dışında ömür boyu sabit kalır. İşte bu nedenle parmak izi, herkese özel çok önemli bir “kimlik kartı” sayılmakta ve parmak izi bilimi ise insanlar tarafından bilinen tek değişmez ve yanılmaz kimlik tespit yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Ancak önemli olan, parmak izinin özelliğinin ancak 19. yüzyılın sonlarına doğru keşfedilmiş olmasıdır. Ondan önce, insanlar parmak izini hiçbir özelliği ve anlamı olmayan çizgiler olarak görmüştür. Fakat Kuran’da, o dönemde kimsenin dikkatini dahi çekmeyen parmak izleri vurgulanmakta ve bu izlerin ancak çağımızda fark edilen önemine dikkat çekilmektedir.
Tıpkı parmak izi gibi, insanların gözleri de birbirinden farklıdır.
Allah’ın insana doğuştan verdiği bu kimlik numarası, bir vatandaşlık no’su gibidir. Ve böyle bir yaratmaya kadir olan Allah, ancak böyle bir mucizevi sırra işaret edebilir. Düşünebilen, akleden insanlar için hayatta Rabbimizin hikmet dolu nice mucizeleri vardı?





















