Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Siyaset & Politika

Sermayenin ve Politikanın Lümpenleşmesi

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
26 Eylül 2021
Siyaset & Politika
0
Sermayenin ve Politikanın Lümpenleşmesi
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sermaye sınıfının giderek lümpenleşmesi, politik lümpenleşmeyi; politik lümpenleşme de sermaye sınıfının lümpenleşmesini tetikliyor. Çünkü işleyiş, kamu kaynakları ve kamu yararı talanı esası üzerinedir.

*Fotoğraf: İktidarın rant politikaları nedeniyle İstanbul’un silüeti hala devam eden bir inşaat haline geldi./ Canva 

Dünyanın son 50 yılında büyük değişimler yaşıyoruz: Postmodernizm, küreselleşme, bilişim teknolojilerindeki devasa gelişmeler, Sosyalist Blok’un çöküşüyle birlikte Batı’nın tarihsel sürecin bir birikimi olarak gözetmek zorunda kaldığı demokratik değerleri geri plana itmesi vb. (Bunun tipik örneğini AB’nin düştüğü durumda görebiliriz).

Bütün bu değişimler, sermayenin ve politikanın lümpenleşmesine uygun zemin oluşturdu.

Özellikle postmodernizm başta politik sahada olmak üzere toplumsal hayatta değersizliklere, hakikat yitimine, izafilik adına gerçeğin çok yönlü çarpıtılmasına ve lümpenleşmeye alan açtı.

Modernizm ve içinden geçtiğimiz postmodernizm (modernlik sonrası) konusu tartışmalıdır ve sürecin nereye gideceği belirsizlikler taşıyor. Şimdilik olan şudur: Dünyada bir avuç sermaye ve politikacı taciri için yararlı olan, ancak dünyanın geri kalan nüfusu ve doğa için zararlı olan bu özgün sorunlu nesnellik karşısında öznenin, karşı politik çözümler üretme sıkıntısı yaşanıyor.

İktidarlar için çok eskilerden beri kullanılan popülizm, günümüzde politik lümpenleşmeye çok uygun bir alan oluşturur. Popülizm bir ideoloji olmayıp iddialar ve retorikten öte gitmeyen söylemleriyle daha çok kendini politik soslara bulanmış tavırlar olarak ortaya koyar. Halk, millet, İslam, (veya İslamofobi), Yahudi vb. kavramları üzerinden kitlelerin duygularını okşayan, tepkilerini kaşıyan ucuz, ama tehlikeli politik söylemlerdir. Politikadaki lümpenleşme, popülizmin retorikleriyle kendi nobranlığını gizlemeye çalışır.

Lümpenlik    

Lümpen sözcüğü Marx’a aittir. Literatürde lümpen sınıfsız, işsiz, yoksul, sefil, sokak serserisi takımı olarak adlandırılır.

Dil yaşayan bir olgu olarak, sözcüğün ilk tanımlarını tanım alanları doğrultusunda geliştirerek onun anlam dünyasını genişletir. Bu anlamda politikada lümpenleşme deyince, sözcüğün literatüre göre toplumdaki kitlesel konumunu değil, onun davranış ve kültür dünyasını referans alıyoruz. Dolayısıyla çağımızda lümpenleşme, toplumun her kesiminde görülebilecek olan arızalı bir oluşumdur.

Sermaye ve politika sahasındaki lümpenleşme kendini ilkesiz, seviyesiz, görgüsüz, nobran, yozlaşmış zihin yapısı yoluyla ortaya koyar.

Bu anlamda politik lümpenleşmenin temel özelliği kuralsızlık kuralıdır. Bir başka deyişle duruma göre kural koymaktır. Enver Paşa’nın dediği gibi “Yok kanun, yap kanun” kuralı, keyfiliğe ve hukuksuzluğa dayalı iktidar (daha geniş deyimle egemenlerin) olmanın özlü ifadesidir.

Sermayenin lümpenleşmesi

Sermaye ve politikadaki lümpenleşmenin önün açan esas faktör, 1980’lerden itibaren uygulanan neoliberal ekonomi-politikalardır. Neoliberalizm için kısaca piyasaya kamu aleyhine, sermaye lehine sınırsız, sorumsuz ve hukuksuz müdahale tanımını yapabiliriz.

Neoliberal politikaların dönemine denk düşen, daha doğrusu onunla zamandaş bir gelişme sermayenin lümpenleşmesine çığır açtı. Küreselleşme, bilişim çağı, nüfus hareketleri (bizim gibi ülkelerde kentleşme ve Batı ülkelerine göçmenlik akışları), eskiden küçük çaplarda var olan rantiye, finans oyunları ve uyuşturucu alanlarında müthiş bir büyümenin koşullarını yarattı.

Kayıt dışı, rantiyecilik ve karapara olarak adlandırılan bu lümpenleşme kapitalizme eklemlendi.

Lümpen sermayenin en büyük birikiminin kaynağını rantiyecilik oluşturur.

Rant kısaca bir mülkün ya da paranın, belirli bir süre sonunda, hiç emek verilmeden sağladığı gelir şeklinde tanımlanır.

Ancak bu rantın büyümesindeki en büyük faktör, iktidarların piyasaya rant sahipleri lehine müdahalesidir ki, buna rantiyecilik denir. Bu hukuksuz ve keyfi uygulama lümpenlerin (sermaye ve iktidar) vurgunculuğudur.

Türkiye’nin son 20 yılındaki inşaat sektörü, dünyadaki rantiyeciliğin tipik örneğidir. İktidarın ve belediyelerin araziler üzerinde imar tadilat planları adı altında yaptıkları rantiyecilik, kamu arazilerinin inşaatlara açılması, kıyıların yağmalanması ve özellikle ulaştırma ihaleleri gibi inşaat temelli uygulamaları, üretken olmayan yeni bir sermaye sınıfı doğurdu.

“Yine AKP’nin Programını yazan Abdullatif Şener geçtiğimiz aylarda sadece İstanbul’dan vurulan imar rantının 3 trilyon dolar olduğu şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.” (Partimiz, 17-25 Aralık Operasyonuna ilişkin bir kez daha suç …https://www.hkp.org.tr).

Başta İstanbul olmak üzere rantiyecilik uğruna kentlerimiz berbat edildi, kamu yararı olmayan madencilik adına ormanlarımız kesildi, sularımız kirletildi. Böylece kapitalizmin klasik sermaye yapısının yanında burjuva nitelikli olmayan bir iş insanları kitlesi yarattı.

Bu alanda sermaye birikimine sahip olan kesimlerin, tarihsel arka planı olan burjuvaziyle ilgisi yoktur. Elbette bu yeni sermaye gruplarının burjuvaziyle de yoğun ekonomik ilişkileri olmakla birlikte, bu kesimin bir burjuva kültürü ve çevresi yoktur.

“Offshor bankacılığı Bahama adaları, Panama, Bermuda, Liechtenstein, Cayman adaları, Bahreyn, Andorra, Guernsey, Isle of Man, İngiliz Virgin adaları.

“Kıyı bankacılığı, vergi avantajları, denetim muaflıkları ve bunların sonucunda daha yüksek faiz kazancı sağlamanın yanı sıra bazı hallerde karapara için de bir çeşit sığınma imkânı sağlar. Haksız, kanunsuz yollarla elde edilmiş ya da haklı elde edilse bile vergisi ödenmemiş olan gelirler kıyı bankalarına yollanarak oralarda gözlerden ve denetimden uzak tutulur.” (Kıyı (Offshore) Bankacılığı – KENDİME YAZILARhttp://www.mahfiegilmez.com › ky-offshore-bankaclg)

Vergi cenneti denilen bu bölgelerde saklanan para miktarının 30 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu miktar, küresel servetin yüzde sekizini oluşturuyor.

Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşların 2016 tarihli raporlarına göre, dünya genelinde suç örgütlerinin 4-5 trilyon dolarlık kara parasının 1,8 trilyon dolarını uyuşturucu madde trafiği oluşturuyor.

Bu kesimlerin sermaye güçleri bir anlamda serseri para olarak piyasada etkinlik kurdu.

Politik lümpenleşme

Toplumda zaman zaman nerede o eski politikacılar serzenişi duyulur. Churchill, de Gaulle, Brandt, Kohle, Nehru, Gandhi, Butto, hatta Türkiye için İnönü, Demirel, Ecevit…

80’lerden bu yana dünyadaki politik şahsiyetlerin ve politika yapmanın dili genellikle kasaba kültürü düzeyine düştü. Dünyadaki politik sınıf entelektüel zekadan yoksun, espriden ve mizahtan anlamayan, görgüsüz, diplomatik zarafetten ve kıvraklıktan uzak, politika bezirganlarından oluşmakta.

Bu örneklemeyi yaparken dünküler iyiydi, bugünküler kötü ikilemiyle değil, dünkülerin politik dil ve tavırlarına karşın bugünkülerin büyük seviye kaybı yaşadıklarını ifade ediyorum. Bu kaybın adı da lümpenliktir!

Sermaye sınıfının giderek lümpenleşmesi, politik lümpenleşmeyi; politik lümpenleşme de sermaye sınıfının lümpenleşmesini tetikliyor. Çünkü işleyiş, kamu kaynakları ve kamu yararı talanı esası üzerinedir. Burjuva hukuku olan ülkelerde (Batı’da) bu değerler bile eğilip bükülmeye başladı. Batı dışındaki ülkelerde bunun lafı bile olmaz, çünkü hukuk yalnızca lafta vardır!

Özellikle bizim gibi ülkelerde iktidarların yönetim işleyişinin keyfiliğe, zorbalığa, tutarsızlığa ve arsızca lümpen sermaye temsilciliğine ve komisyonculuğa dayandığını görüyoruz.

Lümpen sermaye ve politikacı estetik değerlere sahip değildir. İnceltilmiş zevklerden yoksun olan bu kesim, sermaye ve iktidar gücüne dayanarak topluma mimariden müziğe, medya dilinden edebiyata, siyasi söylemlerden akademi dünyasına varıncaya kadar kabalığı, zevksizliği, cahilliği, hoyratlığı dayatır.

Bu bir çürümedir!

Bu genel çerçeve içerisinde Türkiye’deki çürüme ayrı bir yazı konusudur.

(HŞ/NÖ)

Paylaş
Etiketler: LümpenleşmesiPolitikanınsermayenin
Önceki Yazı

Toplumda Birlikte Yaşama Ahlakı

Sonraki Yazı

Küçük Adımlar; Büyük Sonuçlar

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Devlet ve Ateşten Gömlek
Eğitim & Kültür

Devlet ve Ateşten Gömlek

01 Aralık 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)
Gündem

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)

29 Kasım 2025
5k
Avrupa Özerklikleri ve Türkiye
Kültür

Avrupa Özerklikleri ve Türkiye

26 Kasım 2025
5k
Sibel GELBUL

Fanusa Kitleyeceğiz

25 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Küçük Adımlar; Büyük Sonuçlar

Küçük Adımlar; Büyük Sonuçlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap