Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet AY

Din-Devlet İlişkisi -I-

Ahmet AY Yazar Ahmet AY
26 Nisan 2010
Ahmet AY
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Din Devlet İlişkisi – I

İnsanoğlu yeryüzüne yerleşik hayata geçtiği günden itibaren hayatını diğer insanlarla beraber idame mecburiyetini kabul etmiş ve bu ilişki beraber yaşamanın kurallarını zorunlu kılmıştır. Bu beraberlikte kurallar en çok dine dayandırılmış ve bu inanış iki yönlü (dünya-ahiret) sorumluluk getirmiştir.

Konumuz insanların devlet yönetimine sahip olmalarıyla birlikte kuralların belirlenmesinde kim/ne(yin) referans alınacağı kavgasıyla ilgili.

Özellikle Peygamberler sonrası dönemlerde dinden oldukça sapmalar görülmüş, güç paylaşımı hırsı iktidar ile halk arasında baş gösteren sıkıntılar aynı dinin müntesipleri arasında savaşlara sebebiyet vermiştir.

Neden?

Kavga sadece yönetimi ele geçirmeyle mi alakalı?

Yoksa dinin emirlerini yerinne getirme midir kavganın sebebi?

Aslında soruları çoğaltabiliriz ancak bir soru var ki cevabını bulmak çok zor olsa gerek:

Din hakikatten bize bir devlet modeli sunuyor mu?

Yani din bize adını, koşullarını koyarak “şu yönetim sizin yönetiminizdir” diyor mu?

Neticede din ile devlet neden her dönemde karşı karşıya gelmiştir soruları cevap ister.

DİN NEDİR?

Din kelimesi Arapça ‘da “dane” kelimesinden türetilmiş bir masdardır. “ed-Din” olarak türetilmiştir. “Dane” kelimesi Arapça’da üç türlü kullanılmıştır:

“Dane” mücerret halde herhangi bir harf-i cerle birleşmeksizin kullanılıyor.

“Dane li” olarak ve

“Dane bi” olarak kullanılıyor.

Dane kelimesi harf-i cersiz (-ed/-el) kullanıldığında “egemen/hakim olmak, saygı değer olmak” anlamlarına geliyor. Her dinde egemen olan, “hâkim olan, saygı değer olan” bir varlık, bir obje vardır.

Yine dane kelimesinin lam harfi ceriyle kullanıldığını görüyoruz. Dane “ed-dinu lillah” tabirinde kullanıldığında “itaat etmek, saygı duymak, boyun eğmek” gibi anlamlara geldiğini görürüz. Burada dikkat etmemiz gereken şey; hâkim olan, saygı duyulan varlığa; saygı duyan, itaat eden, boyun eğen bir başka varlık vardır. Her dinde mutlaka bu iki unsur bulunmaktadır.

“Dane bi” şeklinde kullanılınca intisab etmek, katılmak, benimsemek gibi anlamlara gelmektedir. Konuyu kenara çekince görülen tablo şudur: İtaat edilen, itaat eden ve üçüncü olarak din denilen kaide ve kurallar, yani itaatin konuları… 

DEVLET NEDİR?

Belirli bir coğrafyada yaşayan bir toplumun kendi kendine oluşturduğu kurallarla meydana getirdiği, şekillendirdiği geniş siyasi topluluk, siyasi cemiyettir.

Dinin oluşması yani dünyada nevş-u nema bulması için de hemen hemen aynı özellikler gerekmektedir. Toprak[1], insan ve kurallar… Hal böyle olunca her ikisinin de alan olarak aynı özellikleri taşıması söz konusudur ve talepler noktasında; ya çatışma, ya barışık –ki bu” din devleti” olabileceği gibi “devletin dini” şeklinde görülebilmektedir- ya da son olarak bağımsız olma –ki bu da laiklik olarak adlandırılmaktadır- durumu söz konusudur. 

DİN DEVLET İLİŞKİSİNİN TARİHÇESİ

Din devlet ilişkisini Hüseyin HATEMİ Hoca her ne kadar Âdem (as)‘a kadar[2] taşımayı yeğlese de en erken, en net ve en ilkel bir şekilde tarih öncesi dönemde bulmak mümkündür. O dönemde ‘teolojik meşruiyet’ olarak, Mısır’da Firavun ve Çin’de de imparatorlar/hükümdarlar olarak karşımıza çıkmaktadır.          

“Firavun baş ilahın yeryüzündeki temsilcisiydi. Kendisi ‘Horus Tanrısı’ da olan Firavun, aynı zamanda ‘Osirus Tanrısı’nın da oğluydu. Dolayısıyla ‘Yeryüzü tanrısı’ da olan hükümdara itaat, hem siyasi bir zorunluluk hem de dini bir görev olmaktaydı.” Çinlilerde ise ‘göğün oğlu’ olan imparatorun, dünyanın uyumlu düzenini korumak amacıyla ‘Gök’ tarafından görevlendirildiğine inanılmaktaydı.”[3] Bu durum uzun asırlar boyu varlığını sürdürdü. İslam dünyasında da “halifetullah” ve “zıllullah”ların neler yaptıklarını bilmem anlatmama gerek var mı?.. 

PRATİK ÖRNEKLER 

Toplumsal yaşam karmaşıklığa doğru seyrederken Tanrı tarafından atanan krallıklar ortaya çıktığı görülür. Ör. Yahudilik’te başlangıçta dinle devlet bir ve özdeş olduğu, kralların ilahi irade ile kral olduğu görülmektedir.[4] Çin’de hangi kral yönetimi ele geçirmiş ise onda Tanrı fermanı olduğu kabul edilmiştir.[5] Japonya için de aynı tespit geçerlidir. Doğu medeniyetlerinde yönetici kadro ile din adamları aynı kişiler idi.[6] Sasani döneminde İran’ın hakim dini olan Zerdüştlük bir devlet dini olarak kendini göstermiştir. Her ne kadar ‘Sezar ile Tanrı’nın hakları’ belirlense de hristiyanlık ta devletin resmi dini olduğu dönemler epeyce fazladır. St . Augusitinus’a göre hristiyanlık devleti islah edebilir, ve kilise ile iyi ilişkiler kurabilir. Martin Luther de reform hareketini başlatmakla birlikte dini devletin dışında düşünmemiştir. [7] Ayrıca Şintoizm, Hinduizm, Brahmanizm, Budizm ve Konfüçyüsizm dinleri de devletle çeşitli biçimde ilgilenmişlerdir. Üstelik Japonya bu gün geleneksel bir siyasal din olarak varlığını sürdürmektedir.[8] Günümüz Amerikası, belki Fransa hariç Avrupa’nın bütün ülkeleri şu veya bu şekilde dini referanslara müracaat ederek bir tarz-ı siyaset yürütmektedirler.

Din-Devlet İlişkisinin Zorunluluğu 

İnsan toplumsal bir varlık olması hasebiyle ve tabiatı gereği dinle çok sıkı ilişki içinde olabilir. Aynı zamanda yine tabiatı gereği toplu halde yaşamak zorundadır.

İnsanın hem bireysel hem birlikte yaşadığı insanlar ve hem de tabiatla ilişkileri için bir takım talepleri vardır. Bu talepleri düzenleyen bir üst makam ihtiyacını hem devlet, hem din karşılamaya talip olduğu için, bu durum ister istemez din ile devleti (ya da devlet ile dini) karşı karşıya getirebilir ve getirir. Yani devlet insan(lar)ın ilişkilerini düzenlemede ne kadar etkili ve yetkili olduğunu iddia ediyor ise, din de o kadar etkili ve yetkili olduğunu iddia eder. Aslında her iki taraf da iddiasında haklıdır. Zira devlet varlığının gayesi olarak “insanların dünyada huzur ve esenlik içinde oluşunu” gösterir. Din de aynı gayeyi taşır ve ilaveten ölüm sonrası hayatın da esenlik içinde olmasını hedefler. Hal böyle olunca çatışma daha teoride başlamış bulunmaktadır.

Pek tabiidir ki din, hem kitabi (teorik-akidevi), hem davranışsal (pratik-ibadi); hem psikolojik, hem sosyolojik yönü itibariyle bir bütün olarak kendini ortaya koymaktadır. Mahatma GANDİ “Dinin siyasetle ilgisinin bulunmadığını iddia edenler dinin ne olduğunu bilmeyenlerdir”[9] derken aslında din- devlet ilişkisi açısından önemli bir tespittir.[10]

Din, toplumu başta zihniyet olmak üzere pek çok konuda etkisi altına alarak yönlendirir ve şekillendirir.

Ülke, halk ve egemenlik gibi unsurlardan oluşan devlet, halkın hak, görev, sorumluluk ve davranışlarının kontrolünü elinde tutan siyasi bir kurumdur. Bu kurum varlığının gereği insanlarının psikolojik ve sosyolojik yönleriyle ilgilenmekte ve hatta modern dönemde doğumdan ölümüne kadar her şeyle ilgilenmektedirler. Devlet ve din kendilerini güvende hissetmedikleri için bir biri ile samimi ilişkiye girmekten kaçınmışlardır. Biri diğerini alt etmeyi gerekli gördüğü için hep kavgalı olmuşlardır.[11]

devam edecek (laiklik; doğuş sebepleri ve sorunlar)


[1] Kimilerine göre devletin toprak sahibi olma mecburiyeti yoktur. Zira sürgünde devlet kurabilmek mümkündür. Filistin Devleti’nin Tunus’ta kurulması buna örnek gösterilmektedir. Ancak sürgünde devlet mi, hükümet mi kurulan, tartışma konusudur.

[2] Doğu Batı yıl 1, sayı 1 s. 30.

[3] Marife, yıl 1, sayı 2; s.99.

[4] Bilgi ve Düşünce; Yıl 1, sayı:8;s.84

[5] age. S.84

[6] Aynı yer, s.85

[7] age,s.85

[8] age,s.86

[9] C. Northcote Parkinson. Siyasal Düşüncenin Evrimi, cev. Mehmet Harmancı 2. bs. Remzi Kit. İst. S.179

[10] Ejder Okumuş, Doç. Dr. Marife Yıl 1, sayı 3; s.14

[11] Burada şunu dip not olarak söylemeden geçemeyeceğim: İnsanlık daha yeni yeni kendine gelmeye başlamış ve sorgulama, yön/çare bulma arayışına girmiştir. Din(ler) insan(lar) için vazgeçilmezdir. Dünya her hal-u karda siyasi organizasyon olarak devletsiz de olunamayacağına göre bu iki olmazsa olmazı, vazgeçilmezi bir arada, barışık, sınırları belli bir şekilde nasıl götürülebileceğini daha yeni anlamış bulunmaktayız. Evet devlet ve din bir biri ile nasıl beraber yürürler?.. İnsanlık bu sorunun cevabını önyargısız, iyi niyetle verebilmelidir.

Paylaş
Etiketler: ahiretbrahmanizmbudizmdevlet modelidin devletidin nedirdinulillahfiravunhorusmahatma gandhişintoizmst. augusitinusteoloji
Önceki Yazı

Yaşam Dilenciliğinden Bıkmadık!

Sonraki Yazı

Çekirdek Yalanlar

Ahmet AY

Ahmet AY

Ahmet Ay'ın Tüm Yazılarını Göster

İlişkili Yazılar

Ahmet AY

CHP Artık Milli Güvenlik Sorunu

06 Aralık 2020
5k
Ahmet AY

AB’nin ‘İRİNİ’ Akdeniz’e Aktı

29 Kasım 2020
5k
Ahmet AY

Başkan Erdoğan’dan Kıbrıs Çıkarması

22 Kasım 2020
5k
Ahmet AY

Biden’a Neden Sevindiler?

15 Kasım 2020
5k
Sonraki Yazı

Çekirdek Yalanlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap