KOVİD’ e karşı aşı araştırmaları devam ederken bir taraftan da mevcut aşıların etkinliğini artırmak için de çalışmalar yapılıyor.
Bu çalışmalardan birinde, verem aşısı olarak bilinen BCG’ nin bağışıklık sistemini uyarıcı özelliklerinin KOVİD aşılarının sağladığı bağışıklığa olan etkileri fareler üzerinde incelendi (1).
Aşılanmış farelere BCG aşısı stabilize trimerik bir SARS-CoV-2 spike antijeni formuyla birleştirilerek (BCG:CoVac) verildiğinde hızla virüse has IgG antikorlarının geliştiği ve aşıya alüminyum gibi bir adjuvan eklenmesinin antikorları daha da artırdığı görüldü.
BCG:CoVac, yüksek miktarda virüsü nötralize edici antikorlar ve yerel lenf düğümlerinde T foliküler yardımcı hücrelerin erken ortaya çıkmasıyla ve aşılamadan sonra antijene özgü plazma B hücrelerinin yüksek seviyeleriyle ilişkili olan aşıya özgü T hücreleri tarafından Th1’e bağlı sitokin salınımını indükledi.
K18-hACE2 farelerinin tek doz BCG:CoVac ile aşılanması, SARS-CoV-2’ ya bağlı hastalığı minimal inflamasyon ve enfekte hayvanların akciğerlerinde saptanabilir virüs de olmadan neredeyse tamamen ortadan kaldırdı.
BCG:CoVac uygulanan farelerin heterolog bir aşıyla desteklenmesi, ilgili B.1.1.7 ve B.1.351 SARS-CoV-2 varyantlarını etkili bir şekilde nötralize eden SARS-CoV-2’ye özgü antikor cevaplarını daha da artırdı.
Bu bulgular, BCG temelli aşılamanın küresel olarak dolaşan başlıca SARS-CoV-2 varyantlarına karşı koruma potansiyelini göstermektedir.
BCG aşısı koronavirüse karşı koruyucu olabilir mi?
Daha önce Portekiz ve İspanya gibi birçok benzer hususiyetlere sahip ülkelerde KOVİD görülme oranlarının çok farklı olması BCG aşısı ile ilişkilendirilmişti (2).
New York Teknoloji Enstitüsü araştırmacılarından Gonzalo Otazu BCG aşısının zorunlu olmadığı İtalya, Hollanda ve ABD gibi ülkelerin koronavirüs salgınından bu aşının zorunlu olduğu ülkelere oranla daha fazla etkilendiğini belirtti.
Otazu sosyal medya hesabı üzerinden BCG aşısının genel olarak solunum yolu rahatsızlıklarına karşı koruma sağlayabileceği yönünde çalışmalar olduğunu, verilere baktıklarında ise aşının zorunlu olmadığı ülkelerde kişi başına yaşanan can kaybı oranın yüksek olduğunu gördüklerini duyurdu.
Otazu verem aşısının İtalya’da hiç bir zaman zorunlu olmadığını vurgularken can kayıplarının göreceli olarak düşük kaldığı Japonya’da bu aşının zorunlu olduğunu hatırlattı.
BCG aşısı ne işe yarar?
BCG aşısı 100 seneden beri tüberküloz hastalığının önlenmesinde kullanılıyor ama aşının etkinliği çok tartışmalıdır (3).
Bu mevzuda hâkim kanaat BCG aşısının primer enfeksiyonun (çocukluk çağı tüberkülozu) komplikasyonlarını önlediği ama reaktivayonu yani erişkin tipi tüberkülozu engelleyemediği şeklindedir.
BCG aşısı Th1 tipi bağışıklığı güçlendirir; insanlarda yapılan çalışmalar ve hayvan deneylerinde alerjik astımı, multipl sklerozu (MS) önleyebileceğine dair bilgiler elde edilmiştir.
BCG aşısı, yüzeyel mesane kanserine karşı da kullanılmaktadır.
Az sayıda tip 1 diyabetli hasta üzerinde yapılan çalışmada bir ay arayla yapılan BCG aşısının kan şekeri ve HbA1c değerini normale getirdiği, insülin ihtiyacını üçte bir nispetinde azalttığı da belirlenmiştir.
Gelelim neticeye
Fareler üzerinde yapılan bir çalışmadan elde edilen bu sonuçlar çok önemli olmakla beraber bunun insanlar üzerinde de gösterilmesi gerekir.
Varyantların giderek arttığı ve uygulanmakta olan aşıların bunlara karşı koruyuculuklarının azaldığı da dikkate alındığında bu çalışmanın önemi daha da artmaktadır.
Kaynaklar:
1. https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2020.12.10.419044v2






















