Gün/aydın dostlarım… Sabaha uyananlara selam olsun… Uyandıran Rabbime şükürler olsun… Yeni güne Bismillahirrahmanirrahim ___
Yaşamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________
Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben… Her şeye rağmen ben geldim yine…
İster dur burada bir nefeslik mola ver, satır satır oku anlamak için beni, ister bas üstüme yürü geç anlamadan beni, ister dur oku ne demiş bak Rabbin bu aciz kulu, anlamaya çalış onu…
Bütün varlıkları yoktan yaratan, hak ile bâtılı ayırt edip hakkı ortaya koyan, sıkıntıyı gideren, tohumu çatlatan, doğumu gerçekleştiren, aydınlığı getiren, kurtuluşa erdiren, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden “Felak’ın (nurlu ve huzurlu sabahların) Rabbine (bütün mahlûkatını, yokluk karanlığından varlık aydınlığına çıkaran sahibine) sığınırım…
İntibah romanında Namık Kemal şöyle yazmış.
“İnsan her adımını mezardan uzaklaşmak için atar, yine her adımda mezara bir adım daha yaklaşır. Nitekim her nefesini hayatını uzatmak için alır, yine her nefeste hayatından bir nefeslik zaman azalır…”
Kaçamak yaşıyoruz sanki bu mavi bilye dediğimiz küre-i arzda…
Her şeyden, bazen kendimizden bile kaçıyoruz. Duygularımızı paylaşmak nedense zor geliyor bize. Kendimiz bile yaşayamıyoruz ki… Hep içimize atıyoruz sevgileri, hüzünleri, mutlulukları. Bağırıp çağırıp hani derler ya ”bardaktan boşanırcasına yağan yağmur gibi” ağlayamıyoruz bile. Utanıyoruz… Kızgınlıklarımızı hep içimize atıyoruz. Aslında kendimize kızıyoruz. Karşımızdakinin hiç suçu yok ”sadece o O’nun düşüncesi” diyemiyoruz. Gördüğümüz her iyilik ve kötülüğün bizden kaynaklandığını anlayamıyoruz. Volkanlar patlıyor içimizde söndüremiyor gözyaşlarımızı içimize akıtıyoruz.
Görmüyoruz…
Sevemiyoruz…
Düşünmüyoruz…
Bir tebessümü bile çok görüyoruz karşımızdakine. Bilmiyoruz, aslında o çok gördüğümüz tebessümün kendimize verdiğimiz en değerli hazine olduğunu…
Hayatta her şey size bağlı… Sen istersen dünya daha güzel… Sensin tüm güzellikleri yansıtan…
Diğer olan biten her şey sadece araç…
Hayatta her şey size bağlı… Sen istersen dünya daha güzel… Sensin tüm güzellikleri yansıtan…
Önce hayatı sev, sonra yakın çevreni, sonra uzakları ama bunları yapabilmen için sevginin en başında gelen ve en önemlisi olan Vatan sevgisidir unutma. Rabbinden sonra en çok sevdiğin olan vatanına kötü söz söyletme. İnsanlar sevdiklerini korur kollar… Çünkü hayat sevince güzel ve diyelim ki her bir cümleye; bu ülkenin sahipleri yalnızca bu ülkeyi karşılıksız seve bilenlerdir…
Hadi kahvenizi alın, oturun bir köşeye. Ruhumuzu keşfe çıktık, sizde katılın bu serüvene…
Kim ki; Barış adına, Sevgi adına, İnsanlık adına yoklama alırsa, Ben; ‘Buradayım’ ve Bizi daha çoğul BİZ olmaya bekliyorum…
Sevda mavidir dostlar. Mavi ise umut… Sende yüreğini hep mavi tut ki hep sevdalı kal sev, sev ki sevilesin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…
Hepimiz için güzelliğin adının gerçekten daima ‘güzellik’ kalacağı ve daima gerçek rollerimiz için sahnede yer alabileceğimiz ömürler diliyorum… Mutlu, umutlu, acısız, sağlıklı, bereketli, huzurla, yalnızca sevinç gözyaşlarınızın olduğu güzelliklerle süregelen günleriniz olsun…
Gönül soframdan gönül sofranıza sevgi ve muhabbet gönderiyorum…
Hoş kalın, hoşça kalın, ama hep sevgiyle dostça kalın…
#öskurşun#