Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 14, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU

Her “Anayasa” Dendiğinde Çok Korkuyorum

İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU Yazar İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU
16 Şubat 2021
İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Neden mi, korkuyorum: Tarihin derinliklerini çok iyi bildiğimden!..
Anayasa, demekle Batılıların bize ne dayatmak istediklerini iyi anladığımdan…
Anayasa, kelimesinin bir tehdit olduğunu idrak ettiğimden…
Bu emperyalist zalimlerin hiçbir zaman bize iyi rüya görmeyeceklerini belgelediğimden…
Onlarca kez “Anayasa Çalıştayları” yapıldığı halde hiçbirinin samimi olmadığını tespit ettiğimden…
En az 2000 yıllık bir demokrasi serüveninde bir arpa boyu yol alamayıp Türk’ün yüce Töresi’nin bir adım geçilmediğini gördüğümden…
“Anayasa- babayasa” diye haykıranların zerre samimi olmadıklarını bugüne kadar yaptıklarına bakarak yorumladığımdan…
Ben korku nedir bilmem ama evet, gerçekten “anayasa” denince milletim adına çok korkuyorum…

Bakın anlatayım:
Batı, “ben seni sömüreceğim” diyerek gelmez ki… Albenilerle, reklamlarla, algı yönetimleriyle, süslü sözlerle seni evirir çevirir, kıvamına getirir ve acımasızca sömürür… Öyle sömürür ki sen bundan zevk bile alırsın… “Yav, ne güzel sömürüyor be, hiç de acıtmıyor,” dersin…
Abarttığımı sanmayın, tam buradayız işte…

Siz bilirsiniz de biz yine de uyaralım…
Çok örnekler veririz çok da… Çok gerilere gitmeyelim…
Bir kez iyi bilin ki: Batı’dan gelen ne varsa sömürü için vardır…
Bilimi bile sömürü için kullandılar yüzyıllarca…
Demokrasi, insan hakları gibi kavramları da bize son 200 yıldır dayadılar ve hep bu kavramlar üzerinden tüm geri kalmış milletleri sömürdüler… Sömüremediklerini “demokrasi” adına katlettiler. Daha ileri gidip “insan hakları” adına soykırımlar yaptılar…
Üstelik kafataslarını Avrupa’ya taşıyıp -utanmadan- bir de müze kurup para ile giriş sonucu atalarının kafa taslarını geri kalmış aptallara seyrettirdiler…
Buna bir de bilim kisvesi uydurdular… O mazlumların halâ sömürülen aptalları da tüm bunları hayranlıkla seyrettiler:
“Atalarımızı ne güzel öldürmüşler, bak bak kafataslarını bile saklamışlar” dercesine…

Eeee… Biz şimdi ne yapalım, bu aptalları üzmemek, uyandırmamak için susalım, öyle mi?..

Başkalarını bilmem ama milletimi iyice sarsarak uyandırmak zorundayım:
Batılı emperyalistler dünyayı sömürmeyi kafaya koymuşlardı.
Tek engel olarak da Osmanlıyı görüyorlardı.
Tüm dünyanın acımasızca sömürülmesi için Osmanlının yıkılması gerekiyordu…
Bir taraftan saldırarak, savaşlarla bunu başarmak istiyorlar bir taraftan da yıkılışın hızlanması için sosyal değerleri dejenere ederek her yolu deniyorlardı.
“Demokrasi” de böyle bir ortamda ülkemizin sınırlarına dayandı.
Öyle süsledi püslediler ki: Demokrasiyi ülkemize alsak bizi parçalayacaklar, almasak adımız diktatöre, zalime çıkacak noktasına geldi…
Deneyelim dedik, dayanamadık aldık… Tarih 1876… 1. Meşrutiyet… Kanun-i Esasi…
Esaslı kanunlar yani…
Osmanlı cihana 500 yıl hükmetmiş, adaletle yönetmiş kanunları hiç de esaslı olamamış da sömürücü Batı’dan alınca kanunlarımız çok esaslı olmuş…
İşte asıl kopuş burada başlıyor…
Biz hiçbir şey alınmasın demiyoruz…
Sen köklerini reddederek hem de düşmanın olan emperyalist Batı’nın her şeyini alır kendine mal etmeye çalışırsan mallık yapmış olursun…
Öyle de oldun zaten…
200 senedir “mal” oldun da halâ kendini tanımıyorsun…

O gün yani 1876 da demokrasiyi ülkemize getirttik lakin sonuç ne oldu?..
Diyor ya Namık kemal:
“Ne efsunkâr imişsin ah ey didar-i hürriyet
Esir-i aşkın olduk, gerçi kurtulduk esaretten.”
Hürriyete kavuşmuştu Osmanlı lakin topraklarının çoğunu hemen o günlerde kaybetmişti…
1. Meşrutiyeti sunanlar ödül olarak bizden iki Türkiye büyüklüğünde toprak almayı ihmal etmediler… Acımadan parçaladı ve aldılar…

Sonra da: “Olmadı, ilk denemede başaramadınız” diye bize 2. Meşrutiyeti dayattılar… Bunu bize şırınga etmeğe çalışan hainler çoktu da artık içimizde buna inanan yüzbinler vardı.
1908 2. Meşrutiyetin ardından iki Türkiye ölçümünde daha vatan kaybettik… Birkaç yıl sonra da 1. Dünya savaşı bahanesiyle yıkılıp bittik zaten…
Hıristiyan dünyası öyle huşu içinde Osmanlı’nın cenaze namazını kılmıştı ki görseniz şaşardınız…

Ya şimdi?..
Bizi yıkamadıkları için çıldırıyorlar…
Allah biliyor ki biz insanlarımızın: Hak, hukuk, adalet, merhamet, paylaşım ilkeleri ile çok mutlu yaşamalarını istiyoruz… Bunun için seferberlik ilan etmeğe hatta kendimizi Çanakkale şehitleri gibi halkımızın yolunda kurban vermeğe gönülden adayız…

Oyuna gelmemek için direniyoruz…
Türk zaten tarih boyu adaletlidir, Hak üzere yürüyendir diyoruz…
Rüzgarın önünde öylece köksüz yaprak gibi olmayın diye ikaz ediyoruz…
Tabii ki, şunun bilincindeyiz: “ilim ve hikmet Müslümanın kaybolmuş malıdır, nerede bulursa alsın…”
Yani: kökünüzü, geçmişinizi tarihinizi unutmayın… Sizin töreniz çok kutludur, adaletlidir, tarih boyu hep hak üzere yürüdü… Siz şanlı Türk milletinin evlatlarısınız. Özünüze sahip çıkın… Çağdaş dünyaya iyi ve bilinçli bakın tabii ki size lazım olacakları seçerek alın ve atalarınızın şanına uygun aslanlar gibi yürüyün…
Ama sakın ha: Bu zalim Batı sizi yerle yeksan etmek istiyor… Oyuna gelmeyin…
Onlar sizi yok etmek için nice hileler yapacaklardır, siz buna müsaade etmeyin… Çok dikkatli olun ve ancak işinize yarayanı seçip alın…

Sanıyoruz ki derdimizi anlatabildik…
Biz bu kadar samimi ve açık olarak derdimizi anlattık da birileri halâ bizleri suçlamaya çalışırsa onlara şerh düşün ve onları takip edin başkalarının hesabına çalışır olduklarını göreceksiniz…
Biz diyeceğimizi dedik:
Biz tarih boyu en adaletli millet olduk… hep Hak üzere yürüdük…

Paylaş
Etiketler: anayasaEmperyalistkanun-i esasimeşrutiyetmüze
Önceki Yazı

Kişi Sevdikleri ile Beraber mi… Sevgiden Ne Anlamalı…

Sonraki Yazı

Ruh Sıkıntısı da Tevbe İçin Verilir…

İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU

İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU

Trabzon doğumlu. KTÜ Fatih Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler bölümünden mezunu oldu, Anadolu Üniversitesi Tarih bölümünde lisans tamamladı. Uzun yıllar Milli Eğitimde ve kurduğu dershanesinde eğitimcilik yaptı… Edebiyat ve resim sanatında da çalışmalarını sürdürdü... Halen edebi çalışmaları devam etmektedir… İki dönem Karadeniz Yazarlar Birliği Genel Başkanlığında bulundu. Uzunsokak ve Karadeniz Günlüğü dergilerinin kurucusu oldu. Ortadoğu, Ayyıldız, Günebakış Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Başta Töre, Türk Edebiyatı, Otuzuncuharf ve Şair Çıkmazı olmak üzere bazı Edebiyat ve Fikir Dergilerinde yazı, şiir ve desenleri yayınlandı. Kişisel resim sergileri açtı, birçok karma sergiye katıldı. Eğitim, Sosyal, Siyasi, Sanat ve edebi yazılarına devam etmektedir. Birçok şehirde bu konularda konferanslar verdi ve vermektedir. Eserleri: Küresel Değişim ve Türkiye(fikir), Sevmek Yalın Kılıçtır(şiir), Eğitimde Başarının Sırları(eğitim- fikir), Mistik Metal(şiir), Aşka Kum Saymak(deneme), Mehmet Akif(tiyatro), Bozkırın Son Atlısı TİMUR (roman), Aşkın Sultanı Ahmet Yesevi (roman), Şiirin Türk Çağlayanları (şiir-nazire)…

İlişkili Yazılar

İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU

Şu Yunan

15 Haziran 2022
5k
İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU

Irkçılık Batı’nın İpini Çeker

19 Nisan 2022
5k
İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU

İnsanlığın Ortasına Düşen Bomba: İnsan

22 Mart 2022
5k
İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU

Rusya Yine Oyuna Geliyor

05 Mart 2022
5k
Sonraki Yazı

Ruh Sıkıntısı da Tevbe İçin Verilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Çözümsüzlük (l)

Çözümsüzlük (l)

14 Aralık 2025
Gönüllü Sağlıkçı

Gönüllü Sağlıkçı

14 Aralık 2025
Hediye Kitap (l)

Hediye Kitap (lll)

14 Aralık 2025
Aralıkta

Güllü

14 Aralık 2025

Halkın İradesi

13 Aralık 2025
Gençlik Nereye?

Gençlik Nereye?

13 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap