Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Arzu KÖK

Üniversiteye Kelepçe

Arzu KÖK Yazar Arzu KÖK
07 Ocak 2021
Arzu KÖK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Üniversite bir disiplin içinde evrensel gerçekliği açık bilimler açısından ve bunları da toplarsanız hayatın bütünü açısından araştırılıp, üretilmeye çalışıldığı bir kurumdur. Bunu yapanlar ise akademisyenler ve tabii ki de öğrencilerdir. Ancak bunu yaparken de özgür bir ortama gereksinim duyarlar. Zira gerçek anlamda bilim ve fikir adamları sadece özgür üniversitelerde yetiştirilir.

Üniversiteler bilgi ürettikleri için güç elde ederler. Bu gücü kullanmak isteyen çeşitli çevreler olabilir. Bu çevreler üniversite üzerinden insanın insana ve diğer varlıklara karşı hükmetmesi olup, insanın özünde olan iktidar gücünü elde etme arzusuyla hareket ederler. Durum böyle olunca da siyasi akımlar, siyasi iktidar, üniversite dışı güç odakları sürekli olarak da üniversite gücünü yanlarına alarak güçlerine güç katmaya çalışırlar. Ancak bu durum üniversiteyi evrensel davranış  tarzından uzaklaştırıp bilimsel özerklikle bağdaşmayan bir iktidar aygıtı haline getirir. Böyle durumlarda ülkemizde olduğu gibi maalesef iktidarların çizdiği sınırların dışına çıkılamaması, çıkıldığı zaman da meşruiyet kaybıyla karşı karşıya kalacak olma korkusu üniversiteleri güdük bırakmaktadır. Dolayısıyla da vicdanı, birikimi ve düşünceleri arasında ikilem arasında kalan insanlar yetiştirmektedir.

Üniversitelerin özellikle laiklik çerçevesinde ilerlemesi ise esastır. Eğer üniversiteler laik birer kurum olarak ortaya çıkmamış olsalardı, bugün hala dünyanın dönmediğine inanıyor olurduk. Zira Galileo bu yüzden öldü…Yine atom çekirdeğinin parçalanamayacağına inanır, bugünkü yaşantımızı borçlu olduğumuz bilimsel gelişmelerin büyük bir çoğunluğunu göremezdik bile. Zira din adamları, inanca aykırı buldukları konuların araştırılmasını yasaklarlar, konuşulmasına bile izin vermezlerdi. Batı’da bilimin gelişmesini sağlayan şey kısaca “aydınlanma” dediğimiz süreçtir ve “ampüllerin yakılması” anlamına gelmez.

Türkiye bu aydınlanma hareketini ATATÜRK sayesinde yaşadı. Şimdi ise bu aydınlığın üzeri örtülmeye çalışılıyor. Üniversitelerimizde artık üniversite mensupları memurluk ile entelektüellik arasında bir seçim yapmaya zorlanmaktadır. Memurluk devlet nezdinde meşruiyet kazandırırken, siyasi açıdan da iyi bir pozisyon tutmanın yolunu açmaktadır. Entelektüel kaygılar ise iktidar ve çevresine eklemlenmemeyi ve otoriteye kafa tutmayı sağlarken, toplumsal gelişmenin de motor gücü olmaktadır. Bu nedenledir ki üniversitelerin güdük kalmasının sorumluluğu önce zorlamalar karşısında entelektüel duruş sergileyemeyen bilim insanlarının, sonra da üniversiteleri evrensel normların dışında zorlayan güç odaklarınındır.

Çoktan seçmeli sınavlarla üniversiteye başlıyor gençlerimiz. Sosyal hayatlarında karşılaştıkları sorunlar karşısında seçebilecekleri beş şıktan mahrumdular oysa ki. Yaşamın beş şıktan ibaret olmadığını onlara öğretebilecek en iyi yer üniversitelerdi. Kendilerini daha güzel ifade edebilecekleri, insanları, yaşamı daha iyi tahlil edebilecekleri mekanlardı üniversiteler. Doğruydu hayalleri. Ama bulamadılar umduklarını. Bir de üzerine başka sıkıntılar da eklenince üniversiteler patlamaya hazır birer bomba haline geliyor. Hele ki bu pandemi sürecinde gençler iyice gerilmiş durumdalar.

Dün Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör ataması yapıldı. Üniversite içinde öğretim görevlisi olmayan biri tepeden getirilmek isteniyor. Haklı olarak da bir tepki oluşuyor. Bu çok olağan bir durum. Ancak olağan olmayan çok kötü bir şey daha oluyor: Ankara Üniversitesi’nde akademisyen cübbelerini polisin postallarıyla ezip geçme görüntüleri hafızalardayken polis Boğaziçi Üniversite’sinin kapısına kelepçe vuruyor. İşte bu olacak şey değil. 12 Eylül faşizminin bile yeltenmekten ar ettiği bir durum gerçekleşti dün. Türkiye adına, bilim adına utandık doğrusu.

Açıkçası her ne gerekçe olursa olsun bir bilim yuvasına kelepçe takılması açıklanabilecek bir durum değil. Bir rektör kendi görevli olduğu bilim yuvasında böyle bir şey olduğunda istifasını basar, geçer en öne mücadele eder. Ama bugün yeni atanan rektör bunları oturmuş izliyor. Bir de eyleme katılan tüm öğrenciler ertesi gün sabah saatlerinde evleri basılarak gözaltına alınıyor. Sormak istiyorum: “Biz hangi devirdeyiz?”

Demokratik bir hak olduğunu bildiğimiz itiraz ve düşüncesini ifade hakkı ne zamandan beri yasak oldu? Bu demokratik bir ülkede yaşamadığımızın itirafı mı? Öğrenciler eylem yapıyormuş, bırakınız yapsınlar ne var? Bu kadar tepkiye ne gerek vardı? Ülkemizin alnına koca bir utanç lekesi sürmenin anlamı neydi? Ne olacak bundan sonra? Dün bir üniversitede başlayan eylem tüm ülkeye yayılırsa ne olacak? Yoksa bu gençleri kışkırtmak, sokağa dökmek için kasti bir hareket mi? Kafamda deli sorular dolaşıyor?

Aklıma ODTÜ’lü bir öğrencinin polise söylediği “Ben buraya 530 puanla girdim, sen elinde copla giriyorsun.” sözü geliyor. Zira ODTÜ ve BOĞAZİÇİ Üniversitelerinde okuyan öğrenciler bu ülkenin en zeki, akıllı gençleridir. Bu nedenledir ki bu kelepçe aynı zamanda akla, bilime, mantığa, geleceğe, aydınlığa vurulmuş bir kelepçedir.

Şunu da sormak istiyorum; “Neden tüm oyunlar gençler üzerinde oynanıyor? Neden ille de hep üniversiteler seçiliyor?” Kimler verecek bu soruların yanıtlarını? Gençler ise az çok kendi üzerlerine oynanan bu oyunun farkındalar. Ancak henüz çok gençler ve tecrübesizler. Hala büyüklerine güvenlerini yitirmediler. Yitirmemeleri de gerekiyor.

Gençler, İstiklâl Marşı yazarı: Mehmet Akif Ersoy’un dizeleriyle karşılık veriyorlar:

“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim: bendimi çiğner, aşarım;

Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.”

Üniversiteler bilim yuvalarıdır. Bilim yuvasında şucu, bucu akademisyen olmaz. Bilim yuvalarında akademisyenler özgür olmalıdır. Akademisyenler memur olduğu anda bu bittiğimizin resmidir. Buna izin vermekse bu ülkede “karanlıklar çağı”nın başlama fitili olacaktır. İzin verilmemeli. Tüm yanlışlardan dönülmelidir…

Üniversiteler aklın ve sağduyunun, gençler de geleceğimizin teminatıdır. Onları kimse siyasi amaçları için kullanma hevesine girmesin. Zira bu gençlik kaybedilmemelidir… Siz sanıyor musunuz ki gençler ayaklanınca aileleri yerlerinde mi oturacak… Dikkat edin yakılan bu ateş dönüp dolaşıp sizi yakmasın… Vakit geç olmadan dönün bu yanlıştan…

Paylaş
Etiketler: ankaraboğaziçi üniversitesiEğitimci-Şair ve Yazar: Arzu Kök yazdıodtürektörtürkiyeüniversiteÜniversiteye Kelepçe - Arzu KÖK
Önceki Yazı

Çok Şükür Rabbime!

Sonraki Yazı

Isırgan Otu

Arzu KÖK

Arzu KÖK

İlişkili Yazılar

Arzu KÖK

Kökleri Unutmak.

07 Aralık 2021
5k
Anı / Günce

Kökleri Unutmak…

11 Eylül 2021
5k
Arzu KÖK

Gençlerden Mesaj!

18 Mayıs 2021
5k
Arzu KÖK

Şaşırmak…

09 Mayıs 2021
5k
Sonraki Yazı

Isırgan Otu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap