Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

Anlamak mı Kutsamak mı?

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
14 Kasım 2020
Hüseyin ŞENGÜL
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Siyasetin, kültürün ve hatta toplumsal yaşamın Kemalizm ve İslam referanslı siyasetin arasına sıkışmışlığının yarattığı paradoks ancak demokrasi, adalet, özgürlük, insan hakları hukuku gibi değerlerle aşılması mümkündür.

Genel olarak toplumumuzun siyasetle temel bir sorunu var: Siyaseti anlamak yerine kutsuyor. Hatta bu genellemeyi yaşam anlayışına kadar götürmek mümkün.

Anlamak çaba gerektiriyor. Zihnini yoracaksın, anlamak için gereken araç gereçlere sahip olmaya çalışacaksın, zaman ayıracaksın vb. En önemlisi de düşünmeyi düşüneceksin. Anlamak zahmetlidir.

Anlama üzerine düşünmek evrenseldir. Özgürlüğün kaynağı evrenselliktir!

Kutsama

Kutsamak çok kolaydır. Anlama çabasına, bilgiye, araştırmaya gerek yoktur. Birtakım objeleri, inançları, kişileri, simgeleri kutsallaştırmak o kadar kolaydır ki, bütün mesele onu dokunulmaz olarak görmek ve her şeyini ona bağlamaktır. Senin yerine o düşünür, o karar verir, doğrusunu o bilir. Sen yalnızca ona tap, dua et, onun için tapınma ritüellerini yerine getir.

Bu düşünüş biçimi, bütün dünyayı kendisi için ördüğü hücrenin içi olarak görür, hücresinin duvarlarıyla sınırlar. Hücresinin dışında kalan dünyayla her karşılaşmasında ondan kaçar, onu ötekileştirir hatta onu düşman beller.

Biz anlamak istemeyen bir toplumuz demem, ağır bir niteleme olarak görülebilir. Belki öyledir de.

Ancak siyasete, eğitime, tartışma ve diyalog biçimlerimize, medyamıza, kültürümüze, kısaca toplumsal hayatımıza kuş bakışı baktığımızda ne görürüz?

Farkı tarafların birbirlerine karşı fikri müzakere yerine, seviyesiz ve saldırgan bir dilden ibaret çatışmalarını görürüz. Çünkü düşün hayat son derece sığdır.

Semboller

Tarafların birbirleri üzerine sembollerle saldırdıklarını görürüz.

Toplumsal hayatta (veya kişilerin hayatında) elbette semboller vardır. Burada tehlikeli olan, sembollerin varlığı değil, onun hangi amaçlarla oluşturulduğu, taşındığı, kullanıldığı ve ona verilen değerin boyutudur. Bir diğer deyişle düşün hayatının önüne geçen her sembol, tehlikelidir!

Ortalık bayraklardan geçilmez. En uzun bayrak taşımanın yarışı ve övüncü, taşıyanların düşün dünyasının da ‘uzunluğunu’ ifade ediyormuş gibi sunulur.

Ne kadar çok Atatürk heykeli, posteri, büstü yapılır, rozeti taşınır, kimi kuruluş ve yapılara Atatürk adı verilirse, o kadar büyük Atatürkçü olunduğu sanılır.

Ne kadar çok cami yapılır, Kuran kursu ve imam hatip okulu açılırsa, o kadar derin Müslüman olunduğu sanılır.

Sokaklarda, meydanlarda gösteri amacıyla, aynı renk ve aynı tarz giyimden ibaret sarıklı ve cüppeli kalabalığın düşün dünyası, sembol niyetine taşıdıkları o sarık ve cüppelerinden ibarettir.

Araba camlarına bir kesim Atatürk imzası çıkartması yapıştırırken, bir diğer kesim de Osmanlı padişahlarının tuğrasını yaptırıyor. Bu dışavurumda fikir değil, aşağılık kompleksi mevcuttur.

Bütün bunlarda anlamaya yer yok. Yapılan, edilen tamamen kutsamaktan ibaret. Kim ki bir konuda sürekli kutsallardan ve sembollerden söz ediyor, bilin ki o kişinin ya düşün dünyası sığ ya da karşıdakini kandırmak için bilerek yalan söylüyordur.

Bütün bunlar toplumun ensesinde boza pişiren iktidarların işine geliyor. Sembollerle yapılan siyasetin ve eğitimin amacı zorbalığın, sömürünün, adaletsizliğin toplumda yaratacağı reel yükü hafifletmek, hissettirmemek ya da bunun bir kader olduğunu (Erdoğan’ın sıkça fıtrattan söz etmesi) topluma kabul ettirmektir. Semboller gözbağıdır ve kimi zaman da toplumu gaza getirmenin aracıdır!

10 Kasım kutsamaları

Anlama yerine kutsamanın yapılmasına tipik bir örnek de 10 Kasım anmalarıdır.

M. Kemal Atatürk’ün 82. ölüm yıldönümü anmaları yapıldı. Geçmiş anmalardan bir farkı yoktu.

M. Kemal’i anma, kutsama harcından inşa edilmiş hücrenin içerisine M. Kemal Atatürk’ün tıkılmasından ibaret. Sığ ve propagandist bir dil, göstermelik ritüeller, inanılırlığı olmayan ve sanki tek kalemden çıkma ezber demeçler vs.

20 yıldır iktidarda bulunan AKP’nin, İslamcı zihin ve siyaset dünyasına karşı toplumun geniş bir kesiminde Atatürk’ün bir savunma aracı olarak öne çıkarılmasını ve Atatürkçülüğün bir sığınma yeri olarak görülmesini anlamaya çalışıyorum.

Cumhuriyetin kuruluşunu bir kesit olarak ele alırsak, o günden bu yana 100 yıldır Türkiye’de padişahlık ve cumhuriyet, modernleşme ve İslam referanslı karşıtlığı ülkenin siyasetinin, kültürünün temel yarılmasını ve çatışmasını oluşturuyor ve bir etki-tepki ilişkisi olarak devam ediyor.

Bu tarihin en acı yanı, bu çelişkinin her türlü iktidara, meşrebince iktidar etme zemini sunmasıdır. Atatürk de, Osmanlı padişahları da, din de siyasetin bir aparatı haline getirilmiş, taraflarca tepe tepe kullanılıyor.

Yaşanan bu tehlikeli ve sıkıntılı günleri fırsat bilen bir kesim var ki, bunlar öteden beri devam eden Atatürk’ü kutsama siyasetine daha bir hız vererek, kitlelerde bir başka uyuşukluk yaratıyorlar.

Mürşidinin ilim olduğunu belirterek modernleşme amacını ve önemini belirten Atatürk’ün dünyaya bakışını öteden beri saptıran Kemalistler, Atatürkçüler, ulusolcular, milliyetçiler böylece Atatürk’ün içini boşaltarak onu yalnızca sembolle ifade edilir hale getirdiler.

Semboller, faşizmin ve dikta rejimlerinin vazgeçilmezleridir.

Birkaç örnek verecek olursak;

Atatürk için,

“Seni sevmeyeni sevmeyeceğiz” (Sözcü gazetesi).

“Çünkü insan kalbi attıkça değil, kalpler onun için attıkça yaşar” (İş Bankası 10 Kasım mesajı).

Madalyonun arka yüzünü de karşıt zeminin siyasal lideri Erdoğan için söylenenler oluşturuyor.

“Allah’ın bütün vasıflarını toplamış bir lider, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.”

“Erdoğan yeryüzünün halifesidir.”

“Erdoğan ikinci peygamberdir.”

“Erdoğan’a dokunmak bile ibadettir.”

Örnekler çoğaltılabilir.

İfrata varan, sığ ve sembolik bu dilin varacağı yer faşizmdir!

Atatürk için söylenenlerin Erdoğan için söylenenlerden pek bir farkı yok.

Günümüz sorunlarına çözümü ve yarın perspektifimizi ne Atatürk dönemini bugüne ne de bugünü Atatürk dönemine taşıma anokronizmine düşmeden yapabilmenin zamanı çoktan geldi de geçiyor bile!

Atatürk’ü olduğu yerde bırakarak olduğu gibi anlamak egemenlerin işlerine gelmiyor. Atatürk’ün kutsal olmadığı, her zaman eleştirilebilir olduğu, Atatürk’ü herkesin sevmesinin şart olmadığı, yalnız Atatürk’e değil kimseye hakaret edilmemesi gerektiği, fikrine katıl ya da katılma kurucu bir önder olması nedeniyle belli bir saygıyı hak ettiği bir ortamın oluşturulmasını ne Atatürk sömürücüleri ne de Atatürk karşıtları istemiyor. Bu her iki ucun birbirine ihtiyacı var, çünkü birbirini besliyorlar. Siyasetin, kültürün ve hatta toplumsal yaşamın Kemalizm ve İslam referanslı siyasetin arasına sıkışmışlığının yarattığı paradoks ancak demokrasi, adalet, özgürlük, insan hakları hukuku gibi değerlerle aşılması mümkündür. Açık konuşmak gerekirse bunun toplumda etkin bir karşılığı da yoktur! Yokluğu, var olmayacağı anlamına gelmez.

Egemen siyasetin her iki kanadının zımnen anlaştığı nokta, bu paradoksun aşılmaması yönünde. Bundandır mevcut toplum yapısının devamı için, anlamak yerine kutsamanın etkin kılınması.

(NÖ)

Paylaş
Etiketler: İslam referanslı siyasetinkemalizmKültürünÖzgürlüğün kaynağısiyasetin
Önceki Yazı

Yerköy Uyuz Hamamı Niçin Unutturuldu ?

Sonraki Yazı

Aşının Salgını Bitireceğine Eminim

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Yeni Bir Anayasa (mı?)
Hüseyin ŞENGÜL

Yeni Bir Anayasa (mı?)

17 Eylül 2023
5k
Çivisi Çıkmış Dünya
Hüseyin ŞENGÜL

Çivisi Çıkmış Dünya

09 Temmuz 2023
5k
Prens ve Hayal Kırıklıkları
Hüseyin ŞENGÜL

Prens ve Hayal Kırıklıkları

11 Haziran 2023
5k
28 Mayıs Seçimi Üzerine
Hüseyin ŞENGÜL

28 Mayıs Seçimi Üzerine

01 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Aşının Salgını Bitireceğine Eminim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap