TSK’ya kurdukları kumpasları ile dalaverelerini sergileyenlerin FETÖ olduğunu (geç de olsa) öğrenmiştik. Lakin asıl şantaj ve kumpaslarını 2014 Ocak ayının ilk günlerinde MİT Tırlarına yaptıkları baskınlarda öğrendik. Devletine ve milletine ihanet ederek, Türkiye’nin uluslararası mahkemelerde yargılanmasını isteyen MİT Tırları kumpası, tarihin kaydettiği en alçak teşebbüsüydü FETÖ’nün.
Düşünebiliyor musunuz?
Ülkemizi güneyinden kuşatmak isteyen emperyalist güçler Suriye topraklarında cirit atıyor,
Rusya ve İran destekli Esed Suriyeli Türkmenlerin üzerine bombalar yağdırıyor,
Türkiye de Türkmenlere insani yardım gönderiyor, ama bu ülkenin savcısı, askeri bellediğimiz, ama filhakika FETÖ’cü olan bu görevliler bu yardımı canlı yayınlarla dünyaya, “Türkiye ‘CİHATÇI teröristlere’ silah gönderiyor!” diyerek ülkemizi mahkûm etmek için ihanete başvuruyordu.
Bu ihanetin bir benzerini bulamasınız. Ama bu ihanetin yansımalarını bugünlerde bulabiliyoruz.
Mesela;
Geçtiğimiz hafta Azerbaycan, kendi topraklarına saldıran Ermenistan güçlerine karşı başlattığı karşı saldırılarda oldukça önemli başarılar elde etti. Peki, buna en çok kimler üzüldü?
CHP ve HDP!
Hadi, HDP’yi anladık. Onların Ermenilerle inanç, ideolojik, Türkiye düşmanlığı gibi ortak hedefleri var, ama CHP’ye ne oluyor? Hem TBMM’de Azerbaycan yanlısı bildiriyi imzalayan CHP nasıl olur da Türkiye’ye böylesi düşmanlık yapıyor?
Anlamak zor değil mi?
Emperyalist güçler Türkiye’yi Ortadoğu, Kafkasya, Akdeniz gibi stratejik önemi çok yüksek olan bölgeden uzak tutmak için her türlü dalavereye başvurmaktan kaçınmazken, başta CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz olmak üzere diğer CHP’lilerin Türkiye’yi “savaş suçlusu!” gibi gösterme çabalarını ne ile izah edeceğiz?
Üstelik FETÖ’nün taktik ve iftiraları ile…
Ünal Çeviköz eski bir büyükelçi, Türkiye ‘CİHATÇI GRUPLARI’ (Ermenilere karşı Azerbaycan saflarında savaştırmak için) bölgeye aktardı, türü beyanatların ne olduğunu, neye mal olacağını, nelere yol açacağını en iyi bilen biri.
Çeviköz neden hiçbir belge olmadan devletini böyle bir bühtanla mahkûm etmek istedi?
Çeviköz, FETÖ’nün bu yöntemini neden kullanma ihtiyacı duydu?
Dünyanın en özgür bir ülkesinde bile devletine bühtanda bulunan birisinin ihanetle suçlanacağını bilen Çeviköz ne yapmaya çalışıyor? Dahası, batı ülkelerinde doğru bile olsa bu tür iddialarda bulunanların başına 24 saat içinde nelerin geleceğini bilen bir monşerdir Çeviköz.
Sahi, Çeviköz kime, neyin diyetini ödüyor?
FETÖ kumpaslarla kâinat soytarısını evinde ağırlayan ABD’ye borcunu ödüyordu, ya CHP? CHP’nin kime diyet borcu vardı?
Bakınız,
Ünal Çeviköz yalnız değil, başka CHP’liler de Ermenistanperver çıktı. Yıllardır Ermenistan Azerbaycan’a saldırıp çoluk çocuk demeden katlederken susan,
On yıllardır katliam yaparak Azerbaycan topraklarını işgal eden Ermenistan’a bir tek laf etmeyen CHP’nin kurmay takımından bazıları,
Azerbaycan Ermenistan’a zayiat verince, “Azerbaycan ve Ermenistan’ın çocukları ölmesin” şarkısı eşliğinde cıyaklamaya başladılar. Sahi, bu çocuksever görünümlü Ermenistanperver CHP’liler Karabağ’ın işgalinde Ermeni çetelerin şehid ettiği Azerbaycanlı çocuklar için ne demişlerdi?
Hiç!
Canan Kaftancıoğlu’nun ekibinden olan bu çığırtkanların amacı kimsenin çoluk çocuğu değil. Öyle olsa bu milletin çocuklarını daha anne karnında öldüren terör örgütü PKK’ya, DHKP’lere bu kadar kol kanat germezlerdi.
O zaman CHP ne yapmaya çalışıyor sorusunu cevaplamamız lazım. Çünkü bu bir ilk değil, CHP Libya konusunda da FETÖ’cü yaklaşım sergiledi.
“Libya’da ne işimiz var” dedi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ydu. Sonra CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay FETÖ ağzıyla, “Serrac ‘CİHATÇI!’, biz seküler Hafter’i destekleyelim”, diyerek ülkemizin menfaatlerini bir darbeciye peşkeş çekmek istedi. Sonra da tam FETÖ taktiği ve ağzı ile Türkiye Suriye’deki CİHATÇILARI Libya’ya gönderdi, dediler.
İhanetin dibini gören CHP, FETÖ taktiği ile neyin diyetini ödüyor?
Yoksa bu bir ön ödeme mi?
MİLAT
