Araştırma İspanya’ da Reina Sofía Üniversitesi tarafından KOVİD teşhisi ile hastaneye yatırılan, akut solunum yolları enfeksiyonu klinik tablosu gösteren 76 hasta üzerinde yapıldı (1).
Bütün hastalara aynı standart tedavi (hidroksiklorokin ilk gün 12 saatte 400 mg ve sonraki 5 gün 12 saatte 200 mg + azitromisin 5 gün süreyle 500 mg) verildi. Pnömonisi olan ve NEWS skoru 5’ den fazla olan hastaların tedavisine damar yoluyla 5 gün seftriakson da eklendi.
Hastaların 50’ sine ağız yoluyla calcifediol (25-hydroxyvitamin D= 25-hydroxycholecalciferol) verildi, kontrol grubunda olan 26 hastaya calcifediol verilmedi.
Calcifediol ile tedavi edilen 50 hastadan sadece biri için yoğun bakım tedavisi gerekirken calcifediol verilmeyen 26 hastadan 13’ ünün yoğun bakıma alınması icap etti.
Calcifediol alan hiçbir hasta ölmedi ve hepsi de hiçbir komplikasyon olmadan taburcu edildi.
Calcifediol ile tedavi edilmeyen 13 hastadan yoğun bakım tedavisi gerekmeyenlerin hepsi de taburcu edilirken, yoğun bakım tedavisi gerekenlerin ikisi vefat etti.
Buna göre, vitamin D verilenlerde yoğun bakım ihtiyacının yüzde 2, verilmeyenlerde yüzde 50 olduğu, vitamin D alanlarda yoğun bakım riski 25 misli azaldığı söylenebilir.
Araştırmacılar çalışmalarını şu sözlerle özetliyorlar:
“Bu pilot çalışma yüksek doz calcifediol tedavisinin hastaneye yatırılması icap eden kesin KOVİD’ li hastalarda yoğun bakım ihtiyacını ciddi derecede azalttığı sonucuna varıldı. Kesin bir karara varmak için araştırmanın daha geniş bir grupta tekrarlanması gerekir”.
KOVİD bazı kişilerde belirti bile vermez veya hafif belirtilere yol açarken ağır olanlarının hastaneye yatırılmaları gerekiyor ve bunların yüzde 20 kadarında ARDS (akut solunum sıkıntısı sendromu) gelişiyor ve bunlar için yoğun bakım tedavisi gerekiyor.
KOVİD pnömonisi ile hastaneye yatırılan hastaların yüzde 40’ dan fazlasında ARDS gelişiyor ve bunların yüzde 50’ den fazlası vefat ediyor.
ARDS genellikle hızla ilerliyor ve KOVİD’ in başlamasından 9 gün kadar sonra görülüyor.
ARDS çoklu organ yetersizliği ve mortalite riskini ciddi derecede artırıyor.
Vitamin D
Vitamin D yüzlerce genin fonksiyonlarını düzenlediği gibi bağışıklık ve sağlığın sürdürülmesinde kritik ehemmiyeti olan yüzlerce enzim ve proteinin üretimine yardım eder.
Vitamin D reseptörlerinin aktivasyonunun sitokin/kemokin fırtınasının azaltılmasında, renin-anjiyotensin sisteminin düzenlenmesinde, nötrofil aktivitesinin modüle edilmesinde ve akciğer epitel bariyerinin bütünlüğünün sürdürülmesinde, epitel hasarının tamirinin uyarılmasında ve pıhtılaşma eğiliminin azaltılmasında önemli rolleri vardır.
Vitamin D seviyesi düşük olanlarda KOVİD’ e yakalanma ve ağır hastalık risklerinin yüksek olduğunu gösteren birçok çalışma var (2, 3, 4, 5).
Gelelim neticeye
Az sayıda vaka üzerinde yapılan bu araştırmanın bilimsel bakımdan değeri sınırlı olmakla beraber vitamin D’ nin KOVİD’ in ağırlığının hafifletilmesinde, yoğun bakım ihtiyacının azaltılmasında önemli rolü olabileceğini göstermesi bakımından çok önemlidir.
D vitamininin toksisitesi düşük ve çok ucuz olduğunu, KOVİD tedavisinde kullanılan ilaçların ise çok ciddi, ölümcül yan etkileri bulunduğunu ve çok pahalı olduğunu unutmayalım.
Remdesivir tedavisinin maliyetinin 22 bin dolar olduğunu, ciddi yan tesirleri ortaya çıkabileceğini hatırlatırım (6, 7).
Kaynaklar:
1. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0960076020302764
2. https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2020.07.01.20144329v1
3. https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1111/cen.14276
4. https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2020.06.01.20112334v2
5. https://www.mdpi.com/2072-6643/12/5/1359
7. https://www.medpagetoday.com/infectiousdisease/covid19/86582




















